GONCAGÜL KONAŞ
Cumha Cumhur Haber Ajansı tarafından bu yıl 6’ncısı düzenlenen “Merhamet ve Emek Ödülleri”, Ankara Millet Bahçesi Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen törenle sahiplerini buldu. Törende toplumun görünmeyen, reklamsız kahramanları ödüllendirildi. Törenin açılış konuşmasını yapan Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti Türkiye Temsilcisi Seyfi Uzunkök, “Ödül törenimizde vatanını milletini seven, yola çöp atmayan, komşusuna saygı gösteren değerli insanları bulup buraya getiriyoruz.” İfadesini kullanarak ödül töreninin önemine dikkat çekti.
UZUNKÖK: “ARKADAŞIYLA SİMİDİNİ PAYLAŞAN BİR GENÇ BİLE BU ÖDÜLÜ HAK EDİYOR”
Avrupa Türk Gazeteciler Cemiyeti Türkiye Temsilcisi Seyfi Uzunkök, açılış konuşmasında, toplumda sıradan görünen davranışların ne kadar kıymetli olduğuna dikkat çekerek, "Altın bulup sahibine teslim eden bir öğrencimiz, trafiğin ortasında aracını durdurup yardım eden bir vatandaşımız, hatta arkadaşıyla simidini paylaşan bir genç bile bu ödülü hak ediyor." ifadelerini kullandı.
“YOLA ÇÖP ATANLAR BANA GÖRE VATANA İHANET EDENLERDİR”
Çevre bilincine de dikkat çeken Uzunkök, temiz bir toplum için bireysel farkındalığın önemini vurgulayarak, "Karayolları kenarlarında her tarafta çöp var. Bu çöpleri atanlar bana göre vatana ihanet edenlerdir. Bu çöpleri temizlemek için binlerce insan istihdam ediliyor. Bu insanlara ağaç diktirin, üretime yönlendirin." şeklinde konuştu.
ALTINDAĞ BELEDİYESİ’NDEN ANLAMLI EV SAHİPLİĞİ
Törenin ev sahibi Altındağ Belediyesi adına konuşan Belediye Başkan Yardımcısı Ahu Özyakup, mekânın yeniden düzenlendiğini belirterek, "Böyle bir gecede sizleri burada ağırlamak bizim için büyük bir onur. Sayın Başkanımız Veysel Tiryaki’nin selamlarını iletiyorum. Bu kadar kötülüğün olduğu bir dünyada eğer hâlâ dünya dönüyorsa, bu merhamet ve emek sayesindedir." diyerek konuşmasına devam etti. Özyakup, "Merhametli insanların, işine, hayatına emek veren bireylerin hatırına bugün dünya hâlâ dönüyor. Bu insanların ödüllendirilmesi çok kıymetli. Çünkü toplumda örnek olmaları gerekiyor." ifadeleriyle topluma dokunacak küçük bir hareketin, insanlık için büyük anlamlar ifade ettiğine vurgu yaptı.
ANKARA ABİSİ: “BU BATAKLIKTA İNŞALLAH BİR GÜN ÇİÇEK OLURUZ”
Törende “Ankara Abisi” olarak tanınan Yasin Oyanık da SONSÖZ’ e yaptığı açıklamada, amaçlarının gençlere örnek olmak olduğunu belirterek, "Sosyal medyada yeteri kadar kötü örnek var. Bu bataklıkta inşallah bir gün çiçek oluruz. Önümüzü bulmaya devam edeceğiz. Yalnızca Ankara’da değil, Türkiye’nin dört bir yanında iyilik hareketlerini sürdürmeye çalışıyoruz." İfadeleriyle iyiliğin önemine dikkat çekti.
DURMAZ: “UMUDUMU YİTİRMİŞKEN BU ÖDÜL GELDİ”
Ödül alan isimlerden biri olan Acil Tıp Teknisyeni Büşra Durmaz, ambulansa alınan terk edilmiş bir bebeği kendi sütüyle emzirerek hayata tutunmasını sağladı. Durmaz, tören sırasında yaptığı duygusal konuşmada bu ödülün kendisi için ne kadar anlamlı olduğunu ifade ederek, "Bu ödül benim için çok önemli. Umudumu kaybettiğim bir anda yeniden umut oldu. Sahada benim gibi ismi duyulmamış ama merhametle çalışan insanlar adına bu ödülü alıyorum." dedi. Durmaz, "Kalbimde büyük iz bırakan insanlıklar için bu ödülü kabul ediyorum. Hepinize teşekkür ederim." diyerek sözlerini tamamladı.
TÖRENDE ÖDÜL ALANLAR
Hayatın içinden gelen gerçek hikâyeleriyle yürekleri ısıtan vatandaşlar onurlandırdı. Kimi bir can kurtardı, kimi bir lokmasını paylaştı, kimi ise sessizce iyiliği büyüttü. Törende ödül alan isimler, küçük ama anlamlı dokunuşlarıyla toplumun vicdanına ses olurken, izleyicilere de ilham verdi.
Törende ödül alan isimler şöyle; Kıvanç Kaşıkçı – Denize düşen 70 yaşındaki bir adamı kurtarıp sessizce ortadan kaybolan, Özel Kuvvetler mensubu genç kahramanın kimliği, iki yıl sonra şehit düştüğünde ortaya çıktı. İsimsiz bir kahraman olarak anılan Kaşıkçı, vefatından sonra büyük bir takdirle hatırlandı.
Büşra Durmaz (Acil Tıp Teknisyeni) – Ambulansa alınan terk edilmiş bir bebeği, kendi sütüyle emzirerek hayata tutunmasını sağladı.
Ahmet Okçu (Lise Öğrencisi) – Yolda bulduğu 150 gram altını tereddüt etmeden polise teslim eden genç, örnek bir dürüstlük ve erdem dersi verdi.
Havva Aydanur Ertuğrul (Acil Tıp Teknisyeni) – Depremzede bir öğrencinin "Kitaplarım enkazda kaldı." sözünden etkilenerek Hatay’da onlarca okulda kütüphane kurdu; binlerce çocuğun geleceğine umut oldu.
Muharrem Kiraz (Cami İmamı) – Camiye gelen ve ibadet sırasında intihara kalkışan bir genci cesurca müdahale ederek hayata döndürdü.
Murat Genç (Gazeteci) – Yüzme bilmemesine rağmen, şelaleye düşen üç kişiyi kendi hayatını tehlikeye atarak kurtardı.
Mevlüt Şen (Emekli Memur) – Ameliyat sonrası yaşadığı susuzluk hissiyle dağlardaki hayvanlara yıllardır su ve yiyecek taşıyor; doğanın sessiz dostu olarak öne çıkıyor.
Kazım Budak (Halk arasında “Pala Dayı” olarak bilinir) – Deprem bölgesine iş makinesiyle yetişmek için hız göstergesini peçeteyle kapatıp Elbistan’a zamanla yarışarak ulaştı.
Turan İkinci (72 yaşında emekli) – Yük taşıyamadığı için terk edilen yaşlı bir eşeğe 21 yıldır merhametle bakarak gerçek bir vicdan örneği sergiliyor.
Yasin Oyanık (Ankara Abisi) – Kapı kapı dolaşarak başladığı iyilik yolculuğunu bir derneğe dönüştürdü; binlerce ihtiyaç sahibine yardım eli uzattı, çocuklara umut oldu.
Selçuk Dereli (Eski Futbol Hakemi) – Restoranda nefes borusu tıkanan bir kadına Heimlich manevrasıyla müdahale ederek hayatını kurtardı.
Asadullah Hakimi (İnşaat İşçisi) – Simit bulamadığı için bir saat beklemeye razı olan bir vatandaşa kendi simidini vererek paylaşmanın en sade ama güçlü halini gösterdi.
Gülseren Aykanat (Ev Hanımı) – Depremde yaralanmasına ve yakınlarını kaybetmesine rağmen acılarını bir kenara bırakıp gönüllü olarak yüzlerce çocuğa destek verdi; Hatay’ın “Beyaz Meleği” olarak anıldı.
Canberk Özata (Veri Giriş Personeli) – Görev yaptığı hastanede yalnızca işini değil, hastaların kalplerini de yönetti; güler yüzü ve samimiyetiyle herkesin ailesinden biri gibi oldu.