Aslan Başpınar, heykeltıraş. Yurdun dört yanındaki heykellerinin yanında Makedonya’daki Öğrenci Mustafa Kemal Heykeli veya Ankara’da, Meclis kavşağındaki Kızılca Gün Anıtı ilk aklıma gelen eserleri…

Belki de bir köye dikilen ilk heykelle, babasının sırtında küreğiyle tarladan gelişini anıtlaştırmış. ‘Babamın heykelini yaptırmak istiyorum’ diye elinde babasının fotoğrafıyla geleni de kırmıyor, büstlerini, heykellerini, tıpkısı formunda yapıyor. Atatürk’ü pek güzel yapar ve yaparken şahidim fotoğraflara falan bakmadan, akıldan çıkarır.

En son Batıkent’te 100. Yıl Parkı içine konulan, bir 100. Yıl Anıtı yaptı ki, 3 cepheli ve Çanakkale, Kocatepe ve Cumhuriyet dönemlerinde canlandırdığı 3 Atatürk’lü ve harikadır.

Bunca başarılı figür çalışmalarının yanında gelin görün ki gönlü soyut çalışmaktan yanadır. Pek olmaz ama boş kaldı mı veya bir sergiye eseri istendi mi, hemen bir soyut çalışır.

Kilimlerden Heykele

‘Kilimlerimizdeki, halılarımızdaki motiflerden gelir soyut merakım’ dedi ve bir anısını anlattı. İlkokulda resim yaparmış. Yaptığı resmi o sırada kilim dokuyan babaannesine göstermiş, övgüsünü almış. Derken kilim üzerindeki rengârenk motifler dikkatini çekmiş, bir şeye benzetememiş, sormuş.

“Kuş!” yanıtı almış.

“Bu bir kuş evladım, gagasında mektup taşıyor.”

Küçük Aslan, Babaannesinin motifinde görememiş ya, almış kâğıdı kalemi eline, bildiğin kanatlı, gözlü ve gagalı bir kuş yapmış. Göstermiş,

“Babaanne işte bu kuş! Bak gözleri, kanadı var.”

Babaannesi Aslan’ın yaptığını beğendiğini söylemiş ve dokuduğu kilime dönmüş, kuş motifini gösterirken,

“Ama bu daha güzel!” demiş.

Atölyesi

“Ama bu daha güzel!”

Bu sözle Küçük Aslan için soyut sanatın önü açılmış desek yanlış olmaz. Bugün atölyesine girdiğiniz zaman başta farklı Atatürk heykelleri olmak üzere Pir Sultan Abdal’dan Nazım Hikmet’e, anıt olarak dikilen veya dikilecek pek çok çalışmasını görürsünüz. Bir sanat müzesi düşünün, içi heykelle dolu bir odasında olduğunu hayal edin ama gördüğünüz tüm heykeller tek sanatçıya ait olsun. İşte öyle bir ortam! Yani şaşırmamak, hayran kalmamak elde değil.

Atölyesinin bir de alt katı var.

İşte orası başka âlem! Soyut âlem!

Rahmetli Babaanneciğinin dokuduğu kilimlere, Anadolu’nun o ilmek ilmek işlenen müthiş motiflerine dek giden soyut bir âlem…

BRHD 53. Büyük Sergi

Başpınar’ın son soyut eseri görücüye çıkıyor. 4 Aralık Pazartesi günü saat 18’de Çankaya Çağdaş Sanatlar Merkezi’nde. BRHD (Birleşmiş Ressamlar ve Heykeltıraşlar Derneği’nin onlarca değerli sanatçısıyla birlikte.

Serginin yanında usta ve genç sanatçıları izleyebileceğiniz canlı performans, söyleşi veya konferanslar…

BRHD Sergisi, 4-10 Aralık arası adeta bir sanat şöleni vaat ediyor. Serginin afişlerinde detayları bulabilirsiniz.