Anadolu’da eskilerden kalma köşkler vardır.
Diğer kentlerden belki daha az ama tarihi köşkler Ankara’da da var.
Ankara’da renkli iki köşk var ki pek özeller!
İki pembe köşk!
Biri Ulu Önder Atatürk’ten, diğeri en yakın arkadaşı İkinci Cumhurbaşkanı İsmet İnönü’den.
Çankaya Köşkü
Ulu Önder’den kalan Pembe Köşk, son cumhurbaşkanına dek Çankaya Köşkü olarak hizmet verdi, şimdilerde çok kullanılmıyor ve halka açık değil.
Çankaya Köşkü’nün yanında önemli bir yapı daha var.
Cumhurbaşkanlığı Atatürk Müze Köşkü.
Atatürk’ün anılan köşke geçene dek yaşadığı, Ankaralıların kendisine hediye ettiği ve sonrasında büyütülen bağ evi.
İçindeki tüm eşyaları Atatürk’ten kalan, Atatürk’ün en uzun yaşadığı ev olan bağ evi, bugünmüze. Hafta sonları saat 14’ten sonra randevusuz, hafta içi randevulu gezilebilen müze.
Ankara’da görülmesi gereken yerler listesinde en üst sıralarda yer alması gereken bir mekân. Anmadan geçmemiş olduk.
Pembe Köşk
İkinci Cumhurbaşkanı’ndan kalan ise yılda iki kez halka açılıyor, doya doya geziliyor.
Üstelik rehberliğini de Özden İnönü yapıyor.
Sağlıklı, uzun ömürler dilediğim Toker, yaş 95. Alıyor mikrofonu eline, sabahtan akşama değin bir performans sergiliyor ki benim diyen gençlere taş çıkartıyor.
Yeryüzünde Atatürk’ü geçerken, giderken veya tesadüfen değil, evlerinde ve farklı mekanlarda en uzun süreyle, en çok gören ve onunla birlikte olan bir kişi o.
“Atatürk bize geldiğinde…”
“Ülkü’yle geldiler. Ülkü benden iki yaş küçüktür…”
“Atatürk bize ‘Haydi siz çıkın yukarıda oynayın!’ dedi” diye başlayan anılarını dinlemeye doyamazsınız.
Söylemini de her seferinde geliştirir, zamanı da katarak daha bir keyifli hale getirir. Son buluşmamızda,
“Demek ki bunları 90 yıl sonra size anlatayım diye yaşamışım o günleri!” diye espri yaptı.
Köşk ziyaretimiz de Değerli Büyüğümüz Yekta Güngür Özden de bizimleydi. İnönü’nün vefatına dek avukatlığını da yapmış olduğunu hatırlatayım. O da İnönü anılarıyla ziyaretlerimize her zaman ayrı bir renk ve zenginlik katar.
İşte Dr. Boray Bey tarafından çekilen videonun bağlantısı:
https://www.youtube.com/watch?v=nqIAxFd4AEY
Unutmadan…
Özden Hanım konuşurken, çok sevgili arkadaşının saçlarını nasıl taradığını, fularının ne kadar güzel olduğunu söyleyerek söze girdi ve Pembe Köşk’ün Hanımefendisi’nin konuklarına gösterdiği özene dikkat çekti.
Pembe Köşk yılda iki kez, toplamda 2 ay kadar açık kalıyor. En kısa sürede müze olmasını, yıl boyu açık kalmasını diliyorum ama gezmek isterseniz müze olmadan da fırsat söz konusu. Bugünlerde olduğu gibi.
23 Nisan için yazdığım yazıda Özden Hanım’dan da okuyucularımıza özel bir davet yazmasını rica etmiştim. Yazdı. Köşk’ten Gönül Hanım da hemen iletti. Yazıda yayınlanmıştı.
https://sonsoz.com.tr/23-nisan-bayramini-ankaradaki-mekanlarda-kutlamak
Davetini bir de burada yayınlayalım.
“Değerli dostlarımız,
Pembe Köşk, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeni ile 19 Nisan 2025 ve 1 Haziran 2025 tarihleri arasında her gün saat 10.00-12.00 ve 13.00-16.00 arasında ‘Halkın İsmet Paşa’sı’ sergisi ile ziyaretçiler ve okullarımıza ücretsiz olarak açık olacaktır.
Gruplar ve okulların randevu almalarını rica ediyoruz.
Kurtuluş Savaşından başlayarak, İsmet İnönü, komutan, devlet adamı ve siyasetçi olarak yurdun her yanında ailelere konuk olmuş, albümlerde fotoğrafları saklanmış. Bir bölümü İnönü Vakfı'na emanet edilen bu milli hatıralardan bir kısmını bu sergimizde sizlerle paylaşıyoruz.
Sergide ayrıca Pembe Köşk yaşantısı ile ilgili objeler, annem Mevhibe İnönü ve babam İsmet Paşa'nın kıyafetleri, 23 Nisan Bayramı ile ilgili fotoğraflar, benim küçükken oynadığım bebeklerimde de yer alıyor.
Küçük, büyük herkesi büyük herkesi sergimize bekliyoruz.
Özden Toker”
Pembe Köşk’ün Hanımefendisi ile müthiş bir mekân
Bu köşk çok özel.
Ankara’daki ilk ve pek çok cumhuriyet balolarının mekânı.
Atatürk’ün sofralarının, çok önemli kararların her seviden ilgili ve yetkililerin bir araya gelip görüşlerini belirttikleri o değerli toplantıların en önemli mekanlarından.
Baloların ve yemeklerin verildiği salonların planlarını Atatürk’ün çizdiğini de notlarımıza ekleyelim.
Sözün özü, buram buram Atatürk ve tarih kokan bir mekândan söz ediyoruz.
Burada doğup büyüyen, çocukluğunda Atatürk’le sofrayı paylaşan, ilk ağızdan Atatürk ve İnönü’yü bugün dinleme şansı sağlayan Pembe Köşk’ün Hanımefendisi ile gezme şansı.
Müthiş bir şans.
Başka kim, başka nerede bulabilir ki?
Kaçırmamak gerek.
Ziyaretimizden iki kare…
