Anayasamızın amir hükmü uyarınca Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olup üçüncü kez cumhurbaşkanı olarak seçilmesi hiçbir şekilde...
Anayasamızın amir hükmü uyarınca Recep Tayyip Erdoğan’ın aday olup üçüncü kez cumhurbaşkanı olarak seçilmesi hiçbir şekilde mümkün değildir!!!
Bu saatten sonra Recep Bey’in 3. Kere aday olabilmesinin bir tek yolu var o yol da Türkiye Büyük Millet Meclisinin onun 2. Dönemi sonlanmadan önce bir erken seçim kararı almasıdır. Bu durumda Recep Bey tekrar aday olabilir ve eğer seçilmeyi başarabilirse 3. Bir dönem daha Cumhurbaşkanlığı görevini üstlenebilir.
Evet, Türkiye Büyük Millet Meclisinin bu kararı alması tek yol ama ortada çok ciddi bir sorun var, AKP’nin 360 kişilik nitelikli çoğunluk gerektiren böyle bir kararı alabilecek yeterli oyu yok. Mecliste AKP’nin hepi topu 286 sandalyesi var. AKP’ye her koşulda destek veren ve daha ortada fol yok yumurta yokken bizim adayımız Erdoğan açıklaması yapan Devlet Bahçeli’nin MHP’sinin ise sadece 48 sandalyesi bulunuyor. Bunlara birde BBP’yi eklesek bile toplam sandalye sayısı ancak ve ancak 335 oluyor daha 360’a varmak için en az 25 oy gerekiyor. Bugünkü şartlarda bu 25 oyu devşirmek ise hiç mi hiç kolay değil.
CHP, İYİ Parti ve HDP’nin kurumsal olarak böyle bir destek vermesi beklenemez. Zaten 6’lı masa ancak 6 Nisan tarihinden önce yapılacak bir erken seçime destek vereceğini, ondan sonraki tarihlere destek vermeyeceğini ilan etmiş bulunuyor.
AKP meclisten oy devşirmek için farklı yollar izleyebilir mi?
Elbette iktidar partisi için bu kadar yaşamsal bir seçimde her şey olabilir, hatta tarihteki Güneş Motel pazarlıkları benzeri pazarlıklar ile dahi bu oylar devşirilebilir. Fakat böyle bir yol ve yöntem ile oy devşirmek seçimlere giderken hiç de şık olmaz ve ne getirir ne götürür bilinemez.
Peki, Yüksek Seçim Kurulu anayasayı alenen çiğneyecek bir karar alıp bu şartlarda Recep Bey’in adaylığını kabul edebilir mi?
Elbette olabilir ve lakin bu Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin büyük bir sorumluluk ve cezai risk üstlenmesi demek olur ki iktidarın değişmesine yönelik belirtiler bu kadar güçlüyken Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin bu kadar büyük bir kişisel risk üstlenmeleri pek de mantıklı olmaz.
İşte tam da bu noktada 6’lı Masanın liderleri Recep Bey’e köprüden önce son bir çıkış yolu sundu ve “6 Nisan öncesinde yapılacak bir erken seçime oy veririz” dediler.
İşin açığı bu hamle hem son derecede centilmence ve hem de çok akıllıcadır.
Centilmencedir çünkü son anayasa değişikliği ile yaratılan hukuk garabetinin yol açtığı bir durumu kullanarak rakiplerini diskalifiye etmeye tenezzül etmemektedirler. Tercihleri onunla seçim meydanında centilmence yarışıp sandıkta yenmek olmuştur ki doğrusu da budur.
Akıllıcadır çünkü Recep Bey eğer bir YSK kararı ile aday olamaz ve seçimlere katılamazsa meydan meydan gezip “beni sandıkta yenemeyenler masa başında, adliye koridorlarında hukuk oyunları ile yenmeye çalışıyor. Gelin arkamda durun benim adayıma ve AKP’ye oy verin” diyecek ve mağduru oynayacaktır. Halkımızın hemen her daim haksızlık ve hukuksuzluğun karşısında, mağdurun yanında olduğu bilinir, yapılan bu hamle ile bu kozu Erdoğan’ın elinden almak son derecede akıllıca olmuştur.
Şimdi top Recep Bey’de…
Eğer kazanacağına inanır ve aday olup Millet İttifakının karşısında yarışmayı gözü yerse seçimlerin 6 Nisan öncesinde olmasına karar verir ve seçimler mart sonu nisan başına çekilir.
Yok, eğer anket sonuçlarına bakar ve kaybedeceğini anlarsa jübilesini bir siyasi hezimet ile yapmak istemez ve bu teklifi reddeder. Elbette gene aday olur fakat Yüksek Seçim Kurulu adaylığını anayasaya aykırı bularak kabul etmez. Fakat artık bu durumda beni mağdur ettiler, hukuku kullanarak masada önümü tıkadılar mazereti hiçbir şekilde geçerli olmaz çünkü 6’lı masanın açık ve net teklifi ortadadır.
Bu noktadan sonra Cumhur İttifakı yeni bir Cumhurbaşkanı adayı belirlemek zorunda kalır.
Herkes biliyor Millet İttifakının kamuoyu tarafından takdir gören, aday olması istenen Kemal Kılıçdaroğlu, Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu gibi birçok Cumhurbaşkanı adayı var fakat Cumhur İttifakının Erdoğan dışında pek bir seçeneği görünmüyor.
Benim düşünceme göre bu noktaya gelinirse Erdoğan’ın güvenerek öne sürebileceği tek isim damadı Selçuk Bayraktar olabilir…