Ali Rıza Taşkın, 1953 yılında, Yozgat merkeze bağlı, Kababel köyünde doğdu. İlkokul eğitimini köyünde tamamlayan Taşkın, Ortaokulu, Selçuk ortaokulunda, liseyi de ayrı şehirlerde okudu. Bazı nedenlerden dolayı yüksek okula gidemedi. Lise yıllarında şiirler yazdı ve yazmaya devam etmekte.

Ali Rıza Taşkın, 1953 yılında, Yozgat merkeze bağlı, Kababel köyünde doğdu. İlkokul eğitimini köyünde tamamlayan Taşkın, Ortaokulu, Selçuk ortaokulunda, liseyi de ayrı şehirlerde okudu. Bazı nedenlerden dolayı yüksek okula gidemedi. Lise yıllarında şiirler yazdı ve yazmaya devam etmekte.

Askerlik görevini yaptıktan sonra, İstanbul’da bir kamu kuruluşunda on bir yıl çalıştı. 1988 yılında da kardeşleriyle birlikte kendi şirketlerini kurdular.

2000 yılında rahatsızlığı nedeniyle emekli oldu. Emekli olduktan sonra da 2010 yılına kadar çalıştı. 2010 yılında çalışma hayatını noktaladı ve Didim’e yerleşti.

Şirkette olduğu yıllarda, Emekli pilot albay, hem de makine mühendisi olan Abdulkadir Yayla ile tanıştı. Dekupaj ağaç sanatını Abdulkadir Yayla’dan öğrendi. Önceleri Abdulkadir Yayla’nın çizimlerinden yararlandı. Daha sonraları ise kendi çizimleriyle oymalara devam etti.

Ürettiği yüzlece ürünü sergilemek istedi ancak, ürünlerin malzemesi çok kırılgan olduklarından, galeriler sergiye sıcak bakmadılar. Amacı sanatın devamı için öğrenciler yetiştirmekti. Dekupaj ağaç sanatı çok emek ve sabır gerektiren bir sanat olduğu için, dilediği kadar sabırlı kişiler bulamadığından bu isteğini şu ana kadar hayata geçirebilmiş değil.

Ali Rıza Taşkın’ın yaşamı, kitap okumak ve bu sanatla uğraşmak üzerine kurulu. Evli iki kızı ve iki kızından olma dört torunu var.

Ali Rıza Taşkın’ın ilkelerim dediği iki şey var; Ülkenin tam bağımsızlığı ve sevgi.

HOR BAKTIK İNSANLARA HOR

Hor baktık yaşama hor

Ekmeğe, suya aşa

Kendir kokan toprağa

Baharın çiğdemine, kar çiçeğine

Ağaca, kuşa, havaya

Velhasıl her şeye…

Kakülü dökülmüş anaya

Korkak bakan babaya

Dedeye, nineye

Dizin dizin eğilmiş

Özlem duymuş, sevdaya, sevgiliye

HOR BAKTIK HOR…

Kıraç dedik toprağa, su verip sulamadık

Başak başak buğdayı, un edip elemedik

Tohum dikip gözüne

Bir kez olsun gülmedik

El bağladık, diz çöktük

Gözümüz göğe diktik

Bekledik yağmur yağsın

Yağmadı

Yağmadı

Yağmadı…

SONRAMI…

Kullara isyan ettik

Köleyi hınzır bildik ama

Eğilip dizin öptük

Kimseye yaranmadık.

SEF BAKTIK İNSANLARA SEF

Ali Rıza Taşkın