İstanbul’da halı yıkamacısı olarak çalışan Volkan Uçak, sahte psikoloji diplomasıyla kendisini “uzman psikolog” olarak tanıtarak birçok kişiye danışmanlık hizmeti verdiği gerekçesiyle tutuklandı. Uçak’ın sosyal medyada yayılan “geçmiş silme” adı altındaki sahte terapi görüntüleri ise kamuoyunda büyük tepki topladı.

Diploması Sahte, Seansları Etik Dışı
Yürütülen soruşturma kapsamında Volkan Uçak’ın herhangi bir psikoloji eğitimi almadığı, kullandığı diplomanın sahte olduğu ve herhangi bir ruhsatı bulunmadan uzun süre boyunca danışan kabul ettiği ortaya çıktı. Özellikle TikTok ve Instagram gibi platformlarda yayılan videolarda Uçak’ın “geçmiş silme seansı” adı altında kişilerin bilinçaltına müdahale ettiği anlar sosyal medyada viral oldu.

Nilüfer’den Harbiye sahnesinde dikkat çeken teşekkür!
Nilüfer’den Harbiye sahnesinde dikkat çeken teşekkür!
İçeriği Görüntüle

Ünlü İsimlerle de Çalışmış
İddialara göre, Uçak bazı tanınmış sosyal medya fenomenlerine de sahte terapi uygulamış. Görüntülerde Murat Övüç gibi kamuya mal olmuş kişilerin seanslara katıldığı da öne sürülüyor. Ancak bu konuda henüz resmi bir açıklama yapılmadı.

Halk Sağlığı İçin Büyük Risk
Ruh sağlığı uzmanları, yetkisiz kişilerin psikolojik danışmanlık hizmeti vermesinin ciddi etik ve hukuki sonuçlar doğurabileceğine dikkat çekiyor. Uzmanlar, sahte terapilerin kişilerin psikolojik durumlarını daha da kötüleştirebileceğini ve bu tür kişilere itibar edilmemesi gerektiğini vurguluyor.

Soruşturma Derinleşiyor
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen sahte diploma soruşturması kapsamında Uçak da dahil olmak üzere 220 kişi hakkında adli işlem yapıldı. 199 kişi hakkında kamu davası açılırken, 37 şüpheli tutuklandı, 150’sine ise adli kontrol uygulandı. Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, bilişim sistemlerine sahte elektronik imzalarla erişilerek sahte belgeler üretildiğini ve kamu kurumlarının bu yöntemle yanıltıldığını açıkladı.

Uçak’tan İlginç Savunma
Volkan Uçak, sosyal medyada yayımlanan bir videosunda “E-Devlet şifremi veriyorum, baksınlar sahte mi değil mi” diyerek kendini savundu. Ancak yapılan incelemeler, kullandığı belgenin hiçbir resmi geçerliliği olmadığını ortaya koydu.

Muhabir: Zehra Önen