Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan, Hürriyet Genel Yayın Yönetmeni Ahmet Hakan'ın sorularını yanıtlarken " İstanbul, Manhattan’dan pahalı olur mu? Biz İstanbul’da ev bulamadık. Müthiş pahalı. Annemlere yerleştik, onların yanında kalıyoruz" açıklamasında bulunmuş.

Bizim Anadolu’da bir söz vardır "Abdalın karnı doyunca gözü pabucunda olur" Denir.

Anlaşılan o ki Hafize Hanım’ın da gözü pabucunda…

Türkiye’deki işini gelip geçici, her an kapının önüne konabileceği kısa vadeli bir iş olarak görüyor olmalı ki burada bir yerleşik düzen kurmaya falan kalkışmamış.

Yoksa biliyoruz ki bir Merkez Bankası Başkanının geliri bir ev tutmaya da bir ev satın almaya da fazlasıyla yeterde artar bile neden anasının evinde kalmaya muhtaç olsun ki?

Ayrıca kendisinin kişisel birikimi ve gelirinin de bir ev kiralamak ya da satın almak için oldukça yeterli olduğu biliniyor.

Görünen o ki kendisi Türkiye’de yerleşik bir düzen kurmak istememiş…

Peki, kendi kısa vadeli kişisel geleceğini bile öngörüp, düzen kurmayan bir Merkez Bankası Başkanının Türkiye’nin orta ve hatta uzun vadeli geleceğini öngörebileceğine biz nasıl güvenelim?

Gözü pabucunda, her an bavulunu toplayıp, ceketini giyip gidebilecek şekilde alesta bekleyen bir Merkez Bankası Başkanının gelecek öngörülerine kim niye, nasıl güvensin?

Merkez Bankası Başkanı Hafize Gaye Erkan’ın bu talihsiz ve gereksiz açıklaması emin olun ki onun bu güne kadar piyasalara vermeye çalıştığı güveni derinden sarsacak bir itiraf niteliğindedir.

Eh atalarımız boşu boşuna “boğaz dokuz boğumdur” dememiş, bir sözü dikkatli bir şekilde düşünüp, ölçüp biçerek buna göre söylemek gerekir yoksa saklamaya çalıştığın gerçekler bir anda ortaya dökülüp böyle bir anda gözler önüne seriliverir.

İşin bir diğer yönü de neden İstanbul?

Tamam, biliyoruz iktidar birçok devlet kurumu gibi Merkez Bankasını da İstanbul’a taşımak istiyor amma ve lakin T.C. Merkez Bankasının İdare Merkezi Ankara’da değil mi?

İstanbul’da oturup Ankara’da çalışmak ne kadar mantıklı bir iş?