Anadolu'nun tahıl ambarında çiftçi umutsuz!

Son zamanlarda artan maliyetler, gübre ve tarımsal ilaçlamadaki yüksek artışlar üretimde ciddi sorunlar yaratmaya devam ediyor. Devletin belirlediği alım fiyatlarının düşüklüğü de eklenince çiftçilerin bu durumda zarar etmekten başka çaresi kalmıyor.

Ali DEMİRASLAN - Sonsöz Haber Merkezi

Çiftçilerin son zamanlarda yaşadığı sorunları ve geleceğini, profesyonel olarak çiftçilik ile uğraşan Özcan Polat ile konuştuk.

Kendinizden bahseder misiniz? Kaç yıldır bu iş ile uğraşıyorsunuz? Kaç Dekarlık arazide Ekim yapıyorsunuz? Hangi mahsülleri yetiştiriyorsunuz?

İsmim Özcan Polat. Yaklaşık 20 yıldır tarımcılık ile uğraşıyorum. Konya'nın Yunak İlçesine bağlı Sülüklü kasabasında 1000 dekarlık arazide hububat ve yağlı bitki yetiştiriciliği yapıyorum. Tarım yaptığımız arazilerimizin %20'si sulu %80 ise kıraç topraklar.

Son gelen zamlardan sonra ciddi bir erime söz konusuydu. Bu yıl çiftçiye verilen gübre ve mazot desteği üretimde fayda sağladı mı?

Çiftçiye verilen mazot ve gübre desteği yeterlidir diyemeyiz. Tarımda girdi maliyetleri özelikle pandemiden sonra o kadar yükseldi ki üretici bu maliyetlerin altından kalkamadığından dolayı, asırlardır ekip biçtikleri ve üzerinde yaşam sürdürdükleri arazilerini terk etmek zorunda kaldılar. Son dönemlerde ülkemizde çiftçilikle uğraşanların yaş ortalamasının yüksek olması da bunun en büyük kanıtı.
Dünyanın bir çok ülkesinde çiftçilik bir meslek faaliyeti olarak yapılmaktayken, ülkemizde maalesef kırsalda yaşamak için sadece bir zorunluluk.

Bölgemizde ağırlıklı olarak buğday, arpa ve yulaf ekimi yapılmakta. 1kg buğdayın üretim maliyeti 7.35 TL olmasına rağmen hükümetin açıklamış olduğu fiyat 8.25 TL+1 TL prim desteği ki 8.25 TL ye ürün satan tek bir çiftçi dahi bulamazsınız.

Yetiştirdiğiniz mahsulü satarken verilen fiyat yeterli oluyor mu? Satışta kar ediyor musunuz?

TMO'nun yetkilendirdiği görevliler en iyi buğdaya 7.50 TL ila 8.15 TL arasında bir fiyat belirleyip size gidebileceğiniz farklı bir yol dahi bırakmıyorlar. Girdi maliyetleri bu denli yüksekken üstünü birde nakliye ve hamaliye gibi masrafları eklerseniz harman sezonunun bereketli geçtiğini söylemek asla mümkün değil.

Bu yıl getirilen Ofis Randevu Sistemi bir çok çiftçimiz için ciddi zararlar yarattı. Bu durum sizler açısından nasıl zorluklar yarattı.

TMO'ya getirilen "Randevulu Alım" tam bir felaket! Ürünün hasat edildikten sonra birde 1.5 ay sonrasına randevu verilmesi ve satıştan 30 gün sonraya da ödeme yapılması çiftçiyi çok zor duruma soktu. Geçen bu süre zarfında da çiftçinin kaybını da göz önünde bulundurursak elbette ki çiftçiliğin ülkemizde bir meslekten ziyade yaşamak için bir zorunluluk olmasına şaşırmamak gerekir.

Bu şartlar altında çiftçiler ne kadar dayanabilir?

Çiftçilere dayatılan bu sistemde ufak parsellere (200 Dekardan az) sahip olanların gelecek nesillere bir aktarım yapamayacakları kanısındayım.
Bu maliyetler karşısında üreticilerin artık bu işi yapamadıklarını ve arazilerini terk ettiklerini görüyoruz. Tekelleşmenin bir çok sektörde olduğu gibi yakın bir zamanda tarımda da yaşanılacağını düşünüyorum. Bazı kişilerin tüm toprağa hakim olacağını çok net bir şekilde ifade edebiliriz.

Peki, yetkililere bir çağrı yapmak ister misini? Bu süreçte ne yapabilirler?

Son olarak gerçekçi olmak gerekirse ülkemiz sanayi ve teknoloji ülkesi değil. Öncelikle bu gerçeği bilmemiz gerekiyor. Gelişmiş olan tüm toplumlarda olduğu gibi önceliğimizi toprağa yani tarıma ve hayvancılığa vermemiz gerekli ki üretebilelim. Dolayısıyla üretelim ki kalkınalım. Sonrasında zaten sanayi ve buna bağlı olarak teknoloji de gelişecektir.

28 Ağu 2023 - 14:24 - Ekonomi

Muhabir  Ali Demiraslan


göndermek için kutuyu işaretleyin

Yorum yazarak Sonsöz Gazetesi Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Sonsöz Gazetesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.

Haber ajansları tarafından servis edilen tüm haberler Sonsöz Gazetesi editörlerinin hiçbir editöryel müdahalesi olmadan, ajans kanallarından geldiği şekliyle yayınlanmaktadır. Sitemize ajanslar üzerinden aktarılan haberlerin hukuki muhatabı Sonsöz Gazetesi değil haberi geçen ajanstır.