Yalan söyleme sırasında, kişinin vücudunda birçok fizyolojik değişiklik meydana gelir. Kalp atış hızı artar, kan basıncı yükselir, nefes alma hızı artar ve terleme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Yalan söyleyen kişi, stres hormonu olan kortizol ve adrenalin salgılayabilir. Bu hormonlar, savaş ya da kaç tepkisini harekete geçirerek vücudu alarm durumuna sokarlar.
Yalan söyleyen kişinin vücudunda ayrıca, beyindeki prefrontal kortekste değişiklikler meydana gelir. Bu bölge, kişinin karar verme, sosyal davranışlar ve dürtü kontrolü gibi fonksiyonları yönetir. Yalan söylemek, bu bölgedeki aktiviteyi değiştirerek beyindeki sinir ağları arasındaki iletişimi bozabilir.
Göz teması da yalan söyleme sırasında değişebilir. Yalan söyleyen kişi, göz temasından kaçınabilir veya gözlerini dalgın bir şekilde baktığı pozisyonda tutabilir. Bununla birlikte, göz teması yüzde yüz bir yalan belirtisi olmayabilir ve kişiden kişiye değişebilir.
Sonuç olarak, yalan söylemek fizyolojik ve psikolojik değişikliklere neden olabilir ve bunlar genellikle bir gözlemcinin dikkatli bir şekilde izlemesiyle fark edilebilir. Ancak, bu belirtiler kesin bir yalanı işaret etmeyebilir ve yanıltıcı olabilir, bu nedenle yalan söyleyen kişinin davranışını yargılamak için tek başına yeterli değillerdir.
