Türk insanı ekmeğinin peşinde koşmakta, adeta ölesiye çalışmakta ama ya iş bulamamakta veyahut da bulduğu işe karşı ödenen ücret ile açlık seviyesinin altında yaşamaya mahkûm olmaktadır.

Türk insanı ekmeğinin peşinde koşmakta, adeta ölesiye çalışmakta ama ya iş bulamamakta veyahut da bulduğu işe karşı ödenen ücret ile açlık seviyesinin altında yaşamaya mahkûm olmaktadır.

Bunca emek ve gayrete rağmen iş bulamamak, bulsa bile aç biilaç yaşamaya razı olmak nedendir?

Bunun nedeni ekmeğimizin çalınmasıdır…

Evet, ekmeğimiz çalınıyor, hem de göstere göstere, ayan beyan olarak, davul zurna ile ilan edilerek resmen çalınıyor…

Ekmeğimizi çalan kim?

Ekmeğimizi çalan iktidarın göz yumması ve hatta teşviki ile ülkeye doluşan ve kaçak olarak çalışan milyonlarca yabancıdır.

Burada kimse sakın sadece Suriyelilerden söz ettiğimi de sanmasın, Suriyeliler elbette en kalabalık topluluklardan biri ama tek topluluk değil. Afganistanlısından, Pakistanlısına, Özbekistanlısından, Rus’una, Moldovyalısından, Gürcistanlısına, Ermenistanlısından, Iraklısına, Türkmenistanlısından, Libyalısına ve daha Afrika’nın birçok yoksul ülkesinden gelen milyonlarca yabancı Türkiye’de kaçak olarak çalışmaktadır.

Kaçak olarak vergi ve sigorta ödemeden, işverene kıdem tazminatı ve benzeri yükümlülükler getirmeden, sudan ucuza çalışan bu yabancılar Türk vatandaşlarının ekmeğini, aşını ve işini resmen ve alenen çalmaktadırlar.

Türk vatandaşları bu kaçak olarak çalışan yabancılar yüzünden ya iş bulamamakta veyahut da onlar gibi ucuza, sigortasız ve güvencesiz bir şekilde çalışmaya zorlanmaktadırlar. Ücretler genel seviyesi bu yüzden hızla düşmektedir.

Kaçak çalışan bu yabancılar patronlar için elbette maliyetleri düşürücü, kârları artırıcı ucuz işgücü olarak pek bir muteberdir. Tek hedefi patronları mutlu etmek, onların kârlarını artırmak olan bir iktidar için ise patronlara ucuz işgücü deposu oluşturmak stratejik bir hedeftir yani bu yapılanlar tesadüfi değil tasarlanarak, hedef gözetilerek yapılmakta; Müslüman kardeşliği, insan hakları ve Ensar gibi kavramlar halkı uyutmak üzere kılıf olarak kullanılmaktadır.

Emekçinin hakkını hukukunu koruyacak, yasal güvenceleri ortadan kaldıracak böyle bir strateji uygulamak açıkçası ülkenin bekası için tam bir felaket senaryosudur.

Türk vatandaşı emekçiler burada aileleri ile birlikte yaşamaktadır, bu yüzden yaşam maliyetleri daha yüksektir. Oysa ülkeye bir şekilde gelip kaçak olarak çalışan yabancılar tek başlarına gelmekte, çoğunlukla tek bir mekânda, onlarcası bir arada yaşamakta ve yaşam maliyetlerini çok düşük tutabilmektedirler. Kaçak çalışan yabancıların birçoğunun barınma ve beslenme ihtiyacı işverenlerce işyerlerinde karşılanmakta, bunlar fabrikalarda, atölyelerde, inşaatlarda, çiftliklerde yatıp kalkmakta, buralarda yiyip, içmektedirler. Buralarda yaşam standartlarının da çok düşük olduğu da elbette aşikârdır. Ama bu insanların geldikleri ülkelerde yaşam standartları zaten çok düşük, ücretler ise komedi düzeyindedir, üstelik iş bulmak da neredeyse imkânsızdır.

Bu kaçakların birçoğu Türkiye’de çalışıp para kazanmaya, ülkesine gönderip ailesine destek olmaya ya da biriktirip ülkesinde bir yaşam kurmaya çalışmaktadır. Bu noktada sadece bu yüzden bile ülkemizden milyarlarca dolar döviz çıkışı olduğunu da asla gözden kaçırmamak gerekmektedir.

Bu kaçak göçmen işçi sorunu dünyanın birçok ülkesi için iş barışını, ekonomik ve sosyal dengeleri bozan bir olgu olarak ortaya çıkmaktadır. Bu yüzden hemen hemen her ülkede iktidarlar bu kaçak çalışanlar için bir takım önlemler almaktayken Türkiye’de iktidar bu konuda adeta teşvik eder bir şekilde davranmaktadır.

Patronların borazanı olan birçok politikacı ve yazar bu ucuz işgücünün gönderilmesi halinde işverenlerin ve firmaların zarar görebileceğini bile hiç utanıp sıkılmadan dile getirebilmektedirler. Bunların işi ve ekmeği kaçak çalışan yabancılarca çalınan Türk vatandaşı emekçilerin gördüğü zarardan hiç bahsetmemeleri ise son derecede anormaldir.

Türk vatandaşları ve Türk emekçileri kaçak yabancı işçilerin ekmeklerine ortak edilmesinin, işlerinin ve aşlarının çalınmasının tek sorumlusunun AKP iktidarı olduğunun artık farkına varmalıdır. Bunun farkına varılıp da gerekli olan tepki siyasete gösterilmezse bu durum asla iyileşmeyecektir.

Özellikle Pakistan, Afganistan ve Afrika’da üç beş kuruşa kaçak çalışmaya razı olan ve Türkiye’ye gelmeye hazır daha on milyonlarca yabancı olduğunu hiç unutmamak gerekmektedir.

Demedi demeyin bugün önlem alınmazsa yarın çok ama çok geç olacaktır…