BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında konuştu.
Destici, Türk Silahlı Kuvvetleri’ne ait C-130 tipi askeri kargo uçağının Gürcistan-Azerbaycan sınırında düşmesi sonucu şehit olan askerler için büyük üzüntü duyduklarını belirtti.
Destici, “Milli Savunma Bakanımızla, genelkurmay başkanımızla bu süreçte görüşerek hem şahsım ve Büyük Birlik Partisi camiamız adına geçmiş olsun dileklerimizi ve taziye dileklerimizi ilettim. Hem de süreçle ilgili konuştuk. Tabii kendileri de çok üzgün, bir kez daha Milli Savunma Bakanımızın ve genelkurmay başkanımızın şahsında da bütün Milli Savunma Bakanlığı personelimize ve Türk Silahlı Kuvvetlerimizin her bir mensubuna da ayrı ayrı camiamız adına şahsım adına başsağlığı ve sabır dileklerimi de bir kez daha sizlerin huzurunda iletiyorum” dedi.
“Uçağın Kara Kutusu Bulundu, Düşme Nedeni Paylaşılacak”
Destici, kazaya ilişkin yürütülen çalışmalara dair şu bilgileri paylaştı:
“Gürcistan hükümet yetkilileriyle de yine Azerbaycan yetkilileri de görüşülerek öncelikle şehitlerimize ulaşılmıştır. Ve yapılan çalışmalar neticesinde uçağın kara kutusu da elde edilmiştir. Bu çalışmalar tamamlandığında uçağın nasıl düştüğü de kamuoyuyla paylaşılacaktır.”
Destici, olayla ilgili sosyal medyada ve bazı mecralarda yapılan paylaşımlara tepki gösterdi:
“Her hadisede olduğu gibi ülkemizde uçağın düşüş sebebiyle ilgili bir takım spekülatif bilgiler paylaşılmaktadır. Bunları gördüğümüzde, okuduğumuzda, bunların bir bilgiye dayanmadığını görüyoruz. Sadece tahmin üzerine yorumlar ya da paylaşımlar olduğunu görüyoruz ama sanki gerçekmiş gibi bir algı oluşturulmaya çalışılıyor. Bu büyük bir yanlış çünkü ortada büyük bir hadise büyük bir acı var, 20 şehidimiz var, aileleri, yakınları var. Her birisinin acısını ayrı ayrı yüreğinde hisseden önce 85 milyonluk Türkiye ve onunla birlikte 300 milyonluk bir Türk dünyası var. Onun için bu spekülatif yorum ya da haberleri yayanları ben kınıyorum ve şehitlerimizin aziz hatırasına Türkiye Cumhuriyeti devletine ve Türk milletine karşı sorumlu ve saygılı olmaya davet ediyorum.”
“Bizim Önceliğimiz Türkmenlerdir”
Kerkük’te yapılan seçimlere ilişkin değerlendirmelerde bulunan Destici, Türkmenlerin katılım oranının düşük olduğunu belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Türkmenlerde seçime katılım oranının çok daha düşük olduğu açıklandı. Tabii bunların sebepleri iyi araştırılmalı ve tetkik edilerek bundan sonraki en azından süreçlerde bu hataların tekrarlanmaması sağlanmalıdır. Tabii Türkiye Cumhuriyeti devleti bugüne kadar bütün Türk ve İslam dünyasına olduğu gibi Irak Türkmenlerine de sahip çıkmıştır ve sahip çıkmaya devam edecektir. Sadece Türkmenlere sahip çıkmakla kalmamış Irak'ın toprak bütünlüğü ve Irak'ta yaşayan Arap, Kürt, Türkmen ya da diğer etnik unsurlara mensup bütün vatandaşların huzuru için çaba göstermiştir ve çaba göstermeye de devam ediyor. Ama her milletin elbetteki önceliği vardır. Elbette ki bizim önceliğimizde Irak'taki Türkmenlerdir.”
“Türkiye Cumhuriyeti Devleti Gereğini Yapar”
Destici, bölgesel gelişmelere ilişkin değerlendirmesinde Suriye’deki son görüşmelere değindi:
“Birkaç gün içerisinde bölgemizle ve ülkemizle ilgili bir gelişme daha yaşandı. Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şara, ABD Başkanı Donald Trump'la görüştü. Bu görüşmenin akabinde de ABD, Türkiye ve Suriye Dışişleri Bakanları bir araya gelerek bir görüşme gerçekleştirdi. Daha sonra yapılan açıklamalarda özellikle bizim için önemli olan Dışişleri Bakanımız sayın Hakan Filan'ın açıklamalarıydı.”
Destici, görüşmelerin içeriğine ilişkin şu değerlendirmeyi yaptı:
“Oraya baktığımızda ya da dünya kamuoyuna yansıyan diğer açıklamalara baktığımızda görüşmenin kapsamının ve içeriğinin Suriye'nin bundan sonraki yol haritası, Suriye-Amerika ilişkileri, Suriye ve Amerika yine işin içinde olarak diğer coğrafya ülkeleriyle komşu ülkelerle olan ilişkilerinin ele alındığı açıklandı. Suriye'de yeni devlet ya da hükümet kurulduğunda 300 bin kişilik Suriye Milli Ordusu ya da Özgür Suriye Ordusu kendini fesh ederek merkezi Suriye Devleti'ne ve Suriye Ordusu'na katılmıştır. Aynı şeyi PKK, PYD, YPG ya da SDG yapmamıştır. Bugün Suriye Devleti'yle pazarlık yapmaktadır. Bir takım talepler istemektedir. Bu talepler şayet Irak'taki bölgesel yönetimin varlığına benzer bir talepler olursa ve tam bir entegrasyon sağlanmazsa Türkiye Cumhuriyeti Devleti elbette ki gereğini yapar.”




