Hatırlayın birkaç gün önce Recep Bey bir gazeteci meslektaşımızın meclis koridorunda emeklilerin bayram ikramiyesi ile ilgili sorduğu bir soruyu: “3 bin liradan 4 bin liraya çıkardık, daha ne olsun” Diyerek yanıtlamıştı...

Recep Bey’in kullandığı bu “Daha ne olsun” ifadesi onun emeklilin durumunun farkında bile olmadığını, paranın satın alma gücündeki kaybı bilmediğini ve bu yüzden de doğru bir iş yapıp, dişe dokunur matah bir iyileştirme yaptıklarını düşündüğünü gösteriyor.

Eh madem zat-ı alileri daha ne olsun diye sormuş bende buradan ona daha ne olması gerektiğini açık ve net bir şekilde anlatayım:

Olması gereken; emeklilere verilen Bayram İkramiyesinin satın alma gücünün en azından ilk baştaki seviyesine çıkarılması, eski gücüne kavuşturulmasıdır! 

Buna rehberlik edebilmek için aşağıdaki satırlarda emekli bayram ikramiyesinin ilk ödendiği gün olan Haziran 2018 ile bugünkü durumu, yani Mart 2025 itibarıyla satın alma gücünü karşılaştıracağım.

Türkiye’de emeklilere bayram ikramiyesi uygulaması, 2018 yılında ilk kez hayata geçirildi. Ramazan ve Kurban Bayramları öncesinde emeklilere destek olmak amacıyla başlatılan bu ödeme, o dönemde büyük bir memnuniyetle karşılanmıştı. Ancak, aradan geçen yıllarda ekonomik koşullar, enflasyon oranları ve döviz kurlarındaki dalgalanmalar, ikramiyenin satın alma gücünde çok ciddi bir erimeye yol açmış bulunmaktadır. 

İlk Gün: Haziran 2018

Emekli bayram ikramiyesi, Haziran 2018’de ilk kez 1.000 TL olarak ödendi. O dönemde Türkiye ekonomisi, bugüne kıyasla daha stabil bir döviz kuru ve enflasyon seyrine sahipti. Haziran 2018’de ortalama dolar kuru yaklaşık 4,50 TL civarındaydı. Bu hesaba göre, 1.000 TL’lik ikramiye yaklaşık 222 dolara denk geliyordu. 

Asgari ücret ise 1.603 TL seviyesindeydi; dolayısıyla bayram ikramiyesi, asgari ücretin yaklaşık % 62’sine karşılık geliyordu.

Satın alma gücü açısından bakıldığında, 1.000 TL ile 2018’de temel gıda maddeleri ve ihtiyaçlar rahatlıkla karşılanabiliyordu. Örneğin, o dönemde bir litre süt yaklaşık 3 TL, bir kilogram ekmek 1,25 TL, bir kilogram beyaz peynir ise 20 TL civarındaydı. Bu fiyatlarla, 1.000 TL’lik ikramiye ile bir emekli yaklaşık 333 litre süt, 800 ekmek veya 50 kilogram beyaz peynir alabiliyordu. 

Ayrıca, küçükbaş bir kurbanlık hayvanın ortalama fiyatı 800-1.200 TL arasında değişiyordu, yani ikramiye bir kurbanlık alımı için de büyük ölçüde yeterliydi. Bu veriler bize ikramiyenin ilk çıktığı zaman emekliler için anlamlı bir destek sunduğunu gösteriyor.

Bugün: Mart 2025

Mart 2025 itibarıyla emekli bayram ikramiyesi, son yapılan zamla 4.000 TL’ye yükseltildi. Bu, 2018’e kıyasla nominal olarak % 300’lük bir artış anlamına geliyor. Ancak, satın alma gücünü değerlendirirken nominal artıştan ziyade enflasyon, döviz kuru ve temel ihtiyaçların fiyatlarındaki değişimlere bakmak gerekiyor. 

Mart 2025’te dolar kuru, son verilere dayanarak yaklaşık 36,50 TL civarında seyrediyor. Bu durumda, 4.000 TL yaklaşık 109 dolara denk geliyor bu seviye ise 2018’deki 222 doların yarısından bile azdır.

Asgari ücret ise 2025’te %30’luk bir zamla 22.104 TL’ye yükseldi. Böylece, 4.000 TL’lik ikramiye asgari ücretin yalnızca %18’ine karşılık geliyor. Bu oran, 2018’deki %62’lik seviyenin oldukça altında ve ikramiyenin ekonomik değerindeki kaybı açıkça ortaya koyuyor.

Temel gıda maddelerine baktığımızda ise durum daha çarpıcı hale geliyor. 2025’te bir litre sütün fiyatı yaklaşık 25 TL, bir kilogram ekmeğin fiyatı 15 TL ve bir kilogram beyaz peynirin fiyatı 150 TL civarındaydı. Bu durumda, 4.000 TL ile bir emekli yaklaşık 160 litre süt, 266 ekmek veya 26 kilogram beyaz peynir alabiliyor. 2018’e kıyasla süt alım gücü %52, ekmek alım gücü %66 ve peynir alım gücü %48 azalmış durumda. 

Kurbanlık fiyatları ise 2025’te 15.000 TL’den başlıyor; dolayısıyla ikramiye, bir kurbanlık hayvanın maliyetinin yalnızca dörtte birini karşılayabiliyor. Bu veriler ise bize bayram ikramiyelerinin ne kadar yetersiz bir hale geldiğini gösteriyor.

Enflasyon ve Gerçek Değer

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) resmi enflasyon verilerine göre, 2018’den 2025’e kadar geçen sürede kümülatif enflasyon oranının %500’ü aşması bekleniyor. Eğer ikramiye enflasyona paralel olarak artsaydı, 2025’te 6.000 TL’nin üzerinde bir rakam olması gerekirdi.

Döviz bazında ise kayıp daha da belirgin: 2018’de 222 dolar olan ikramiye, 2025’te baskılanmış bulunan dolar kuruna rağmen 109 dolara gerileyerek % 50’lik bir değer kaybı yaşamış bulunmaktadır. 

Sonuç: İkramiye artık ciddi bir “Destek” olmaktan çıkmıştır. Emekli bayram ikramiyesi, 2018’de başladığında emekliler için bayram öncesi gerçek bir maddi rahatlama sağlıyordu. Ancak, 2025’e gelindiğinde, yüksek enflasyon ve döviz kuru artışları nedeniyle bu destek, sembolik bir “bayram harçlığı” seviyesine inmiş bulunmaktadır. 

Nominal olarak 4 katına çıkan ikramiye, reel satın alma gücünde % 60’a varan bir erime yaşamıştır neticede emekliler, bugün ikramiye ile ne kurban kesebiliyor ve ne de bayram hazırlıklarını eskisi gibi yapabiliyor.

Bu durum, ikramiye politikasının ekonomik gerçekliklerle uyumlu bir şekilde güncellenmesi gerektiğini ortaya koyuyor. Emeklilerin alım gücünü korumak için, ikramiye artışlarının en azından resmi enflasyon oranına endekslenmesi veya asgari ücretle orantılı bir şekilde belirlenmesi gerektiği açık. Aksi halde, bayram ikramiyesi sadece kağıt üzerinde bir jest olmaktan öteye gidemeyecek.