Ümit Yıldırım’ın hazırladığı “Abdülkadir Budak Şiiri Irmağın Bakışları” (Yazılı Kağıt Yayınları Nisan 2022) kitabını okurken kendimi...
Ümit Yıldırım’ın hazırladığı “Abdülkadir Budak Şiiri Irmağın Bakışları” (Yazılı Kağıt Yayınları Nisan 2022) kitabını okurken kendimi kitabın içinde buldum dersem yalan olmaz. Keşke bütün şairler için böyle bir çalışma yapılabilse. Özellikle 40 kuşağı ve unutulan şairler için bu çalışmalar çok önemli olur bence.
Abdülkadir Budak şiirini ilk defa bir dergide okumuş ve çok beğenmiştim. Daha sonra öğretmenim Adnan Binyazar’ın Almanya’daki Türk çocukları için yazdığı “Türkçe” kitaplarının, yanılmıyorsam 6. Sınıflar için hazırladığı kitabında, Budak’ın bir şiiriyle karşılaştım. Bu şiir beni adeta çarptı. Bahsi geçen şiir “Çocuk Yurtları.” Bu şiir Yetiştirme Yurdu’nda büyüdüğüm için beni çok etkiledi. Dört dörtlükten oluşan şiirin son dörtlüğü şöyle: “Yüreğim burkulur benim/Hep aklıma yurtlar gelir/Oysa çocuklar evinde/Çiçek dalında güzeldir.” (Bir Gül Çocuk, Can Yayınları, 1981) Öğretmen Dünyası dergisinin düzenlediği bir söyleşide ilk kez yüz yüze tanıştım ve ilk sorum bu şiiri neden yazdığını sormak olmuştu.
Daha sonra, 2016 yılında Sincan’a taşındığımda, zaman zaman kızı Emel’in bürosunda buluştuk. Şiir üzerine, edebiyat üzerine söyleşiler yaptık bu buluşmalarda. 2019 yılında Sincan’dan taşınınca iletişimimiz koptu. 24 Nisan’da Nâzım Hikmet Kültür Merkezi’nde düzenlene “Abdullah Nefes Anması”nda tekrar yüz yüze görüştük ve bugünkü yazıma konu olan kitabı kendisinden aldım. İyi ki almışım, Budak’ın şiirini daha yakından tanıma olanağı buldum. Çünkü kitapta Budak’ın şiiri üzerine yazılmış 53 yazı var. Behçet Necatigil, Melih Cevdet Anday, Ataol Behramoğlu, Adnan Binyazar, Mahmut Temizyürek, Adnan Özer, Nihat Ziyalan ve onlarca şair ve yazar bu kitapta Budak’ın şiirini ele alıyor. Şiir sever herkesin kitaplığında bulunması gereken bir kitap “Irmağın Bakışları.”
“Bazı şiirleri mürekkeple yazar şair, bazılarını ise kendi kanıyla. Kanımı mürekkep sandığım sıralarda yazılmış olmalı,’Kırgın Arkana Bakma’,’Ablam Ablam’,’Sınırlı Sarkaç’,’Kadın ve Nehir’,’Bekle Beni’ ya da ‘Sincan’da Bir Sokağın Balkonundan Görünüşü’ adlarını taşıyan şiirlerim. Evet bu şiirler kurgudan çok yaşantı yükünü taşıdıkları, şairin iç sızılarıyla birebir anlamda örtüştükleri için ki, gerek şair gerekse okur katında kendilerine ayrı bir yer açabildiler.” diyor Düşler Dergisi’nin 13.sayısında Budak. Bütün şiirlerinde kendi ve yaşanmışlıklar vardır çünkü.
Cemal Süreya bir yazısında (Milliyet Sanat Dergisi Eylül 1981) Budak için, “Behçet Necatigil’in havarisidir.” der. Budak buna “Havari” şiiriyle yanıt verir (Yazko Edebiyat Dergisi Ekim 1981) Ve bir soru sorar şiirinde: “…Kim İsa olabilmiş havari olmadan?” “Havari” şiiri Cemal Süreya’nın bile hoşuna gider. Budak kişiler için yazdığı şiirlerde kimseyi incitmez. Ama ince ince eleştirir.
Adnan Binyazar Budak’ı ve şiirini şöyle değerlendiriyor, adı geçen kitabın 313.sayfasında: “Abdülkadir Budak, şairlerde az rastlanan bir şiirin yaratıcısıdır. Benzemez imgeler kullanıyor, özgürce ataklar yapıyor, şiirlerinin özünde nice öyküler mayalandırıyor. En belirgin yanı ise, birçok şairin neredeyse ortak kullandığı sözcüklerden kaçınıyor, şiirinin sözcüklerini, yaşam dağarında biriktirdiği duygulardan, düşüncelerden, algı alanlarından devşiriyor.” Aynı kitabın 318.sayfasında; “…İyi şairler, yarattığı kendine özgü şiirsel tınıyla öne çıkar.” diyerek devam ediyor.
2016 yılında Sincan’a taşındığımda, bana Sincan’ı sevdiren Abdülkadir Budak’ın aşağıya aldığım şiiri oldu. Bu şiiri, şiir defterimin en başına koydum ve severek okudum her zaman.
“….
Bol gelirken gündüze gecenin elbisesi
Ankara’da başladım yeni bir gurbet faslına
Ben gelince gitmiş herkes, çiğdemler, çiçeklerle
Hiçbir şey görünmüyor, Sincan’da bir sokağa
Ya bir perde çekilmiş ya da perde gözlerimde.”
Abdülkadir Budak, imgelerle de kendini belli eder. “Koklanmayan gül üşür/Ayak sesi duyulmayan oda dar.”… “Düşerken ellerimden tutmuşsa şiirlerim/Dizlerimde niçin yara var peki?” bu ve buna benzer imgelerle şiirini beslemiştir Budak.
2007 yılından beri çıkarmakta olduğu “Sincan İstasyonu” dergisinde genç şairlere öncülük eden Abdülkadir Budak’a sağlıklı bir yaşam dileyerek yazımı sonlandırıyorum.
Bol okumalı günler diliyorum.