Kiralarda baz alınan 12 aylık ortalama TÜFE ise %48,73 olarak gerçekleşti. Bu oran, işyeri kiralarında uygulanacak tavan zammı belirlerken, konut kiralarında hâlâ geçerli olan %25’lik yasal sınırın piyasayı taşıyıp taşıyamadığı yönündeki tartışmaları yeniden alevlendirdi.

Ancak kira tartışmaları artık sadece ekonomik bir sorundan ziyade Türkiye'de barınma sıkıntısı haline geldi . İstanbul başta olmak üzere olası büyük Marmara depremine ilişkin endişeler, özellikle genç aileleri ve emeklileri İç Anadolu’nun şehirlerine göçe zorluyor. Ankara, Konya, Eskişehir ve Kayseri gibi şehirlerde nüfus yoğunluğu artarken, bu bölgelerde konut talebinin patlaması, kira fiyatlarını hızla yukarı çekiyor. Yasal kira artış sınırı yalnızca mevcut kiracıları korurken, yeni kiralık ev arayan vatandaşlar astronomik rakamlarla karşılaşıyor.

Ev

Ev Sahibi ve Kiracı Arasında Derinleşen Kriz

Konut kiralarında %25'lik yasal tavan, ev sahiplerinin maliyet artışlarını karşılamadığı gerekçesiyle ciddi bir memnuniyetsizliğe yol açarken, kiracılar da enflasyonun getirdiği ağır yaşam koşullarının ortasında kira artış taleplerine yetişemez hale geldi.

Uzmanlar, “%48,73’lük resmi TÜFE ortalamasına rağmen kira artışının yarı yarıya sınırlandırılması yapısal sorunlara davetiye çıkarıyor” uyarısında bulunuyor.
Deprem kaygısıyla göç edenlerin hedef şehirlerinde konut arzı yeterince artmadığı için, yeni kiralık ev bulmak zorlaşırken, ev sahipleri fırsatçılıkla suçlanıyor. Kiraların kısa sürede ikiye hatta üçe katlandığı bazı bölgelerde, halk barınma sorunu ile yüzleşiyor.

Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık %3,00 arttı
Tüketici fiyat endeksi (TÜFE) aylık %3,00 arttı
İçeriği Görüntüle

Yasal Sınır Kime Yarıyor? Kime Zarar Veriyor?

Mevcut yasal sınırın yalnızca eski kiracıları koruduğuna dikkat çeken şehir plancıları, yeni kiracılar için bu düzenlemenin fiilen geçersiz olduğunu vurguluyor. Bu da piyasada ikili bir yapı oluşturuyor: Bir yanda görece düşük bedelle oturmaya devam eden kiracılar, diğer yanda ise yeni bir eve çıkmak isteyen ancak fahiş fiyatlarla karşılaşan vatandaşlar bir belirsizliğin içinde kalıyor.

Uzmanlar çözümün kısa vadeli pansumanlardan değil, konut arzını artıracak yapısal politikalar, bölgesel kalkınma planları ve kira piyasasını şeffaflaştıracak düzenlemelerden geçmesi gerektiğini belirtiyor. Aksi halde hem İstanbul’un deprem riskinden kaçan vatandaşlar hem de göç alan şehirlerde yaşayanlar barınma krizinin tam ortasında kalacak.

Kira Politikaları Gözden Geçirilmeli

Ekonomistler ve sosyologlar ortak bir noktada buluşuyor: Kira piyasasındaki sorun yalnızca bir oran meselesi değil; bu, aynı zamanda sosyal adalet, güvenlik, planlama ve insan onuruna yaraşır barınma hakkı meselesidir. Artan göç, yüksek enflasyon ve dengesiz kira düzenlemeleriyle Türkiye büyük bir barınma sınavı veriyor.

Muhabir: Haber Merkezi