Farkında mısınız son zamanlarda, adalet terazisinden, dış politik hamlelere, erken seçim tartışmalarından, asgari ücrete yapılacak zaman kadar her şey önceden yoklanır hale geldi.
Bir suç işlendi, fail yakalandı ve bir şekilde serbest kaldı diyelim. Eğer sosyal medya gündemine düşerse ve belirli sayıda X gönderisi paylaşılırsa vay polislerimizin haline. Adamın peşine yeniden düş, yeniden yakala, işlemleri tekrarla ve savcının önüne çıkar. Allah sabır versin. Savcılarımız da, ya yukarıdan gelen talimatla ya da başka bir suç maddesine sokarak, iki gün önce saldıkları adamı cezaevine atıyorlar. Yani bir nevi “gelen tepkiler üzerine” adalet tesis ediliyor.
Uzağa gitmeyin, Dilan Polat görgüsüzlük kraliçesi olma yolunda ilerlemese bu kadar didik didik edilmeyecek, kamuoyu tepkisi oluşmadığı için saçma sapan işlerine devam edecekti. Ha pardon! Şu anda da ediyor değil mi? Benimki de laf işte.
Ocak ayındaki asgari ücret zammı, önce IMF toplantısında dillendirilip, dışarı sızdırılıyor yine bir yoklama çekiliyor ve kamuoyu tepkilerine göre, yeniden belirleme yapılıyor.
Bebek katilinin serbest bırakılma zemini, bir açıklama ve sonrasında gelen tepkilere göre yoklanıyor. Yoğun tepkiyle karşılaşılırsa bir müddet daha söz edilmemek üzere rafa kaldırılıyor.
Başka bir ülkenin bize savaş açabileceği söylendikten sonra, savunma sanayi için yeni vergiler konulacağı paylaşılıyor, halk yoğun vergiler altında ezilmişken haliyle çok büyük tepki geliyor ve şimdilik geri çekiliyor.
O haftaki derbi maçını yönetecek hakem için bile aynı şeyler tekrarlanıyor. Bazıları bir isim atıyor ortaya, X gündemi çalkalanıyor, eğer çok tepki gelirse başka biri maçı yönetiyor.
Ya da bir yandaş gazeteci durup dururken bir bakanın görevden alınabileceğini söylüyor. Hayda bütün gündem bu oluyor. O bakanın trolleriyle, muhalif troller birbirine giriyor. Sosyal medya savaşını kim kazanırsa onun dediği oluyor.
Taksi ücretlerinden, ekmek fiyatına, kiralardaki zam miktarından yeniden değerleme oranına kadar her şeyde aynı yöntem izleniyor. Tamam, zaman zaman kamuoyu yoklamalarına göre bir şeyler şekillenebilir ancak ülkemde artık her şey bu şekilde ilerliyor.
Birileri argo tabirle kıtır atıyor biz de o kıtırın peşinde koşup helak oluyoruz. Kamuoyu kıtırlarla uğraşırken bir yerlerimizden çıtırtılar kopmaya başlıyor. Bir bakmışız perde arkasında bazı kararnameler, bazı yönetmelikler değişivermiş. Sadece bizim değil torunlarımızın hayatını bile etkileyecek şeyler olmuş bitmiş.
Sayın büyüklerim, abilerim, ablalarım lütfen yoklama çekmeyin bize artık, eğrisiyle doğrusuyla anlatın her şeyi de, sürprizlerle karşılaşmayalım. Zira artık hiçbirimizde hızla dönecek bel, ileriye bakacak takat, iyileşebilmek için ümit ve bir tatlı huzur zerreciği kalmadı ama siz kalın sağlıcakla.