16 Eylül günü kaybettigimiz bir degerimiz vardı. Hatırladınız mı? O tüm ülkenin damadıydı. Hababam’ın Damat Ferit’inden bahsediyorum. Vizontele’nin uzun kütüphane müdüründen. Tarık Akan…

16 Eylül günü kaybettigimiz bir degerimiz vardı. Hatırladınız mı? O tüm ülkenin damadıydı. Hababam’ın Damat Ferit’inden bahsediyorum. Vizontele’nin uzun kütüphane müdüründen. Tarık Akan…

2016 yılında kaybettigimiz bir sanatçımız Tarık Akan, ülkenin her kesiminin gönlüne taht kurmuş bir oyuncuydu.

Kimisi çapkın rolleriyle sevmisti. Akan’ı kimisi ise derbeder köy delikanlısı halleriyle. Akan, 1970 Yılında Ses dergisinde aldıgı birincilikten sonra Solan Bir Yaprak Gibi  lmi ile çıktı seyircinin karsısına. Hemen 1973’de Altın Portakal’da En Iyi Erkek Oyunu ödülünü almayı başarmıstı bile. Daha sonra hafızalara kazınan Canım Kardesim, Hababam Sınıfı, Ah Nerede gibi  lmlerle beraber sinema seyircisi için artık vazgeçilmez bir jöndü o.

Tarık Akan’ın yolu sonralarda Yılmaz Güney’le kesisti. Artık o standart yakısıklı genç kızların sevgilisi imajından çıkacaktı. 1977 yılında bıyıklarını bıraktı Akan Sürü filmi için kolları sıvadı. Bu filmden sonra degisti filmografisi aslında.

Daha sonra Maden, Cannes’da ödül alacagı yine Yılmaz Güney’in Yol filmi derken artık o da yasak isler içindeydi.

Tarık Akan zorluklarla çekilen filmlerin içindeydi artık. Kendi agzından da anlatmıstı zamanında. Bu filmleri çekmenin de yayınlamanın da ne kadar zor olduğunu. Ama o hayatı yasamanın da zor oldugunun farkında olan aktörlerdendi. Tarık Akan herhangi bir eylemde bile görmeniz mümkün olan bir vatandastı. Hiçbir zaman ne kendi fildişi kulesinde oldu ne de o kulelerin sahiplerine boyunegenlerden.

Tarık Akan oyunculugu da vatandaslıgı da sonuna kadar en güzel sekilde becerebilmis bir adamdı. Artık bırak-

tıklarını izleyip feyz almak, iyi isler yapmak vaktidir. Devrin daim olsun Tarık Abi, ışıklar içinde uyu.