Bazen ömür bir çırpıda yaşanır biter, bazen de uzadıkça uzar, tıpkı özlemine kavuşmak isteyen bir insanın gittikçe uzadığı hissiyle bitmediğini düşündüğü yollar gibi.

Bazen ömür bir çırpıda yaşanır biter, bazen de uzadıkça uzar, tıpkı özlemine kavuşmak isteyen bir insanın gittikçe uzadığı hissiyle bitmediğini düşündüğü yollar gibi.

İnsanların geleceğinde; doğduğu coğrafyanın, aile ortamının, ekonomik koşulların ve sosyal statüsünün büyük etkisi vardır. Çok az insan yukarıda saydığımız koşulların dışına çıkarak kendi yaşamını belirler. Yukarıda sözünü ettiğimiz etkenler olumsuzluklarla kuşatılmışsa çok daha zordur o çelik çemberi parçalamak.

Şair Beşir Çakır; İlkokuldan mezun olduktan sonra iş yaşamına başlamış. Yaşam koşullarının zorluğuna rağmen on beş yaşlarında başlayan şiir merakıyla, bir taraftan okuyarak kendisini geliştirirken diğer taraftan da şiirlerini yazmaya devam etmiş. İlk kitabı yayınlanan Çıtak’ın önce biyografisini ardından da bir şiirini okuyalım.

Beşir Çıtak, 1978 Şanlıurfa Viranşehir doğdu, 9 kardeşin en büyüğü. İlköğretim mezunu Çıtak, İlkokulu bitirdikten sonra çeşitli sektörlerde çalıştı. 2013 bu yana Ankara’da yaşıyor. 1990’lı yılların başında şiire merak sardı ve yazmaya başladı, bir taraftan da edindiği şairlerin şiirlerini okuyarak kendisini geliştirdi. Çıtak; “Ben hayatım boyunca sustum ya da susturuldum hem yokluk hem doğuda yaşamanın zor koşulları hep susturdu. Şimdilerde yazdığım şiirler aslında bir zamanlar yaşadığım zorluklardan dilime düğümlenmiş suskulardan kurtuluştur. Yani bir zamanlar sustuklarımı kusuyorum” şiirleri bazı antoloji (seçkilerde) yer aldı.

2021 Ekim ayında “SOKAĞIN NİNNİSİ” isimli ilk şiir kitabı Kuytu yayınlarından yayınlandı. “SOKAĞIN NİNNİSİ”’nin yolu açık okuyanın çok olsun…

BU KAÇINCI ÖLÜŞÜM

Ne çok öldüm ben ne çok ecelsiz

Bölüşüldü etim kimliğim belirsiz

Dağ başında öldüm, parçalanmış

Kusursuz bir ölümdü tasarlanmış

Bin yıllık bir açlıktan çıkmışçasına

Saldırdılar üstüme

Ne çok kudurmuş

Ne çok saldırgan

Azar azar payladılar beni

Gece bile korktu çığlığımdan

Olağanca kalabalık bir meydan

İnsanlar kör, insanlar sağır ve suskun

Telaş içinde koşturan bir kadın

Elinde buruşturulmuş kanlı bir afiş

Vurulmuşum genç bir kızın gözlerinde

Çullandılar üstüme

Nasıl insafsız

Nasıl vicdansız

Yaşıma bakmadan vurdular beni

Ölüm bile korktu gözlerimden

Diyarbakır’da gece ve karanlık zindan

Mosmor ağlar, kahır yüklü genç adamlar

Aydınlandı karanlık, saçsız kadınlar gördü

Yandı hücreler bir kibrit büyüklüğünde

Tutuştu dört yandan, yandım alev alev

Ağır tiner kokusu

Bakıyor hain

Bakıyor cellat

Etim terk ediyor kemiklerimi

Diyarbakır bile korktu cesedimden

Soğuktu, sokaklar buz kesmiş

Ellerim, saçlarım, gözlerim üşüyordu

Birden silah sesleri, birden kurşun yağıyordu

Ve canıma değen yirmi karanfil çiçeği

Sokak akan kanımla yıkanıyordu

Nasıl sıcak

Nasıl kırmızı

Nasılda akıyordu

Denize giden ırmak gibi

Toprak bile korktu kanımdan

Beşir Çıtak