Hepinize mutlu hafta sonları dileyerek konuma başlamak ve yaşanan teknoloji tehlikesinin çocuklarımıza nasıl bir zarar verdiğini kaleme almak istedim.
Günümüzde teknolojinin hızla gelişmesiyle birlikte bilgisayar, tablet ve akıllı telefonlar hayatımızın ayrılmaz bir parçası haline geldi. Yetişkinler gibi çocuklar da bu teknolojik cihazlarla iç içe büyüyor ve bu büyümeye ebeveynler sebep oluyorlar neden mi? Nedeni çok basit yorgun argın eve gelen anne ve babalar çocuklarıyla ilgilenmek yerine bir köşeye uzanmayı ve telefonuyla vakit geçirmeyi seçerken yalnız kalan çocuk sevgisiz büyümeye mahkum olarak hayatlarını sürdürmeye çabalarken maalesef ki çocuk bu üç dijital üçgen yüzünden dijital dünya ve bilinçsiz kullanım durumunda çocuklar için ciddi riskler de barındırıyor ve buda çocuklarımız da aşırı bağımlılık yapmayı sağlıyor.
Peki, teknoloji bağımlılığı çocukların gelişimini nasıl etkiliyor ve aileler bu süreçte nasıl bir rol üstlenmeli?
Ekran başında fazla zaman geçirmek, çocukların fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişimini olumsuz yönde etkileyebilir. Son yıllarda yapılan araştırmalar, uzun süreli ekran kullanımının çocuklarda dikkat eksikliği, öğrenme güçlüğü, uyku bozuklukları ve sosyal beceri kayıplarına neden olabileceğini gösteriyor.
Aşırı ekran süresi, çocukların dikkat süresini kısaltarak odaklanma becerilerini olumsuz etkileyebilir. Özellikle sürekli video izlemek, hızlı içerik tüketmek ve kısa süreli oyunlarla vakit geçirmek, çocukların uzun süreli dikkat gerektiren dersler veya kitap okuma gibi etkinliklerde zorlanmasına yol açmaktadır.
Kullanılan teknolojik cihazlarda ,yani bilgisayar, tablet ve telefonlarda bulunan mavi ışık yayan ekranlar, melatonin hormonunun salgılanmasını baskılayarak uyku düzenini bozar. Gece geç saatlere kadar telefon, tablet veya bilgisayar kullanımı, çocukların uykuya dalmasını zorlaştırır ve uyku kalitesini düşürür. Bu durum, onların ertesi gün okulda daha yorgun ve dikkatsiz olmalarına neden olabilmektedir ve uykusunu iyi alamayan çocuklarımız bozulan düzenleri sayesinde kendilerin de zaman yönetimi konusunda da sıkıntılar yaşamaya başlamaktadır.
Zaman yönetimi çocuklarımız da daha yaşları çok küçükken kazanılması gerek özelliklerden en önemlisidir. Bu konu yani zaman yönetimi sayesinde hayatında ki her türlü konuyu rahatlıkla aşmalarına sebebiyet veren bir yaşam biçimidir aynı zaman da.
Teknoloji bağımlılığı, çocukların yüz yüze iletişim kurma becerilerini olumsuz etkileyebilir.
Sosyal medyada veya çevrimiçi oyunlarda uzun saatler geçiren çocuklar, gerçek hayattaki iletişim becerilerini geliştirme konusunda geri kalabilirler. Empati kurma, duyguları anlama ve sosyal ilişkileri yönetme becerileri zamanla zayıflayabilir.
Uzun süre ekran başında oturan çocuklar, hareketsiz bir yaşam tarzı benimseyebilir. Bu durum, obezite riskini artırır ve kas-iskelet sistemi rahatsızlıklarına yol açabilir. Ayrıca, göz sağlığı açısından da risk taşıyan aşırı ekran kullanımı, göz yorgunluğu, kuruluk ve baş ağrıları gibi sorunlara neden olabilir.
Burada ki problemi aşabilmek için teknolojinin tamamen yasaklanması gerçekçi bir çözüm değildir, çünkü dijital çağda çocukların teknolojiye erişimi kaçınılmazdır. Ancak, ebeveynler bilinçli bir şekilde yönlendirme yaparak çocuklarının teknolojiyle sağlıklı bir ilişki kurmasını sağlayabilirler. Yapılması gereken bazı altın kurallarımız olmalı ve bunlardan bahsedecek olursak ;
* Mutlaka çocuklarımızın ekran süresini kontrol altında tutmalıyız sebebi ise;
Amerikan Pediatri Derneği, 2 yaş altındaki çocuklar için ekran süresinin mümkün olduğunca sınırlı tutulmasını, 2-5 yaş arasındaki çocuklar için günde en fazla bir saat, okul çağındaki çocuklar için ise günlük en fazla 2 saat ekran süresi öneriyor. Ebeveynler, çocuklarının ekran başında geçirdiği süreyi takip etmeli ve belirli sınırlar mutlaka koymalılar aksi halde kuralsızca ve zaman sınırlaması olmadan kullanılan 3 dijital üçgen girdap misali çocuklarımızı içine çekmekte ve bu da bağımlılığa yol açmaktadır ki en sıkıntılı kısımda burada başlamaktadır.
* Teknoloji Kullanımına Dair Kurallar Belirleyin
Aile içinde, herkesin uyması gereken teknoloji kullanım kuralları belirlemek faydalıdır. Örneğin:
Yemek saatlerinde televizyon, telefon ve tablet kullanılmaması Uyku saatinden en az bir saat önce ekran kullanımına son verilmesi Gün içinde belirli saatlerde ekran süresinin sınırlandırılması
Bu kurallar, hem çocukların hem de ebeveynlerin teknolojiyle dengeli bir ilişki kurmasına yardımcı olur.
* Alternatif Etkinlikler Sunun
Teknolojinin cazibesine kapılan çocuklarımıza mutlaka ekran dışında da keyif alabilecekleri alternatif aktiviteler sunmak önemlidir. Kitap okumak, spor yapmak, sanat ve el işi aktiviteleri, aile ile doğa yürüyüşleri gibi etkinlikler çocukların ekran bağımlılığını azaltabilir. Ve en önemlisi ise bu etkinliklerde onlarla birlikte yapabilmek o heyecanı birlikte yaşamayı başarmak çocuğunuz için daha sağlıklı olacaktır.
* Çocuklarınızı Dijital Dünyada Yalnız Bırakmayın
Çocukların internet ve teknoloji kullanımını tamamen yasaklamak yerine, onların hangi içeriklere eriştiğini takip etmek ve bilinçli seçimler yapmalarına rehberlik etmek önemlidir. Eğitim odaklı içerikler ve kaliteli dijital oyunlar çocukların gelişimine katkı sağlayabilir.Ve özellikle ebeveyn kontrol programları indirerek internet erişimlerini kısıtlamak en doğru olan şeydir
* Ebeveynler Olarak Örnek Olun
Çocuklar ebeveynlerinin davranışlarını taklit eder. Eğer anne-baba sürekli telefon , tablet, bilgisayar üçgeninde devamlı ekranına bakıyorsa, çocuklarının da bunu yapması kaçınılmazdır. Bu nedenle, ebeveynler de kendi teknoloji kullanım alışkanlıklarını gözden geçirmeli ve çocuklarına iyi bir örnek olmalı ve mutlaka çocuklarıyla birlikte kitap okuma saatleri , birlikte bulmaca çözme , birlikte okul anılarını konuşma ve çocuklarının anlattığı anılara paralel kendi yaşadıkları anıları da anlatarak bağ kurmayı sağlamak gibi çok fazla konularda birliktelik sağlanması gerekmektedir.
Bütün bunların ışığında sonuç olarak şunları diyebiliriz;
Teknoloji, doğru kullanıldığında çocukların eğitimine ve gelişimine katkı sağlayabilir. Ancak bilinçsiz ve sınırsız kullanım, birçok olumsuz sonucu beraberinde getirir. Ebeveynlerin görevi, çocuklarını teknolojiden tamamen uzak tutmak değil, onları bilinçli bir şekilde yönlendirmek ve sağlıklı kullanım alışkanlıkları kazandırmaktır.
Dijital çağda büyüyen çocuklar için en iyi çözüm, teknolojiyle dengeli bir ilişki kurmalarına yardımcı olmaktır. Ailelerin bilinçli ve kontrollü yaklaşımı sayesinde çocuklar, hem gerçek dünyada hem de dijital dünyada sağlıklı bireyler olarak yetişebilirler.
Sevgili okurlarım şunu hiç unutmayalım anne ve babadan uzak ,“SEVGİSİZ BÜYÜYEN ÇOCUKLAR” Büyüdükçe akran zorbalığı ve daha ileri safhalara geldiğimizde de Kadına Şiddet, Çocuk istismarı ve Patili Canlara karşı şiddet gibi konularda ön saflarda yer alabilecek potansiyele sahip olabileceklerdir.Lütfen ÇOCUKLARIMIZLA İLGİLENENLİM VE AİLE SICAKLIĞINI ANNE VE BABA SEVGİSİNİ ÇOCUKLARIMIZDAN ESİRGEMEYELİM.
Hafta başka bir konuyla görüşmek üzere mutlu hafta sonları diliyorum.