GONCAGÜL KONAŞ
Özel Sektör Öğretmenleri Sendikası yedek MYK üyesi Mahmut Yıldırım, özel sektörde çalışan öğretmenlerin yaşadığı hak kayıplarına ve düşük ücret politikalarına karşı verdikleri mücadeleyi anlattı. Yıldırım, “ Ankara'da özel sektörde çalışan bir öğretmenim aynı zamanda. Özel sektör öğretmenleri, sendikalaştıklarından bu yana yaklaşık dört yıldır yoğun bir mücadele veriyorlar. Bugün sendikamız 12 bin üyeye ulaşmış durumda. Özel sektör öğretmenleri olarak yıllardır birçok hak gaspına maruz kaldık ve düşük ücretlerle çalıştırıldık. Ancak bu sorunları sadece öğretmen odalarında konuşmak dışında bir adım atamıyorduk. Sendikamız kurulduktan sonra bu alanda örgütlü mücadele vermeye başladık ve sesimizi daha güçlü bir şekilde duyurmaya başladık.” dedi.
“ÖĞRETMENLER YILLARDIR HAK GASPINA UĞRUYOR”
Öğretmenlerin yaşadığı en büyük sorunun düşük ücretler olduğuna dikkat çeken Yıldırım, “En büyük meselemiz ücret meselesi. Özel okul sahipleri, özel dershane sahipleri, rehabilitasyon merkezleri ve vakıf üniversiteleri öğretmenleri düşük ücretlerle çalıştırıyorlar. Patronlar, 2014 yılında kaldırılan 'Özel sektörde çalışan öğretmenler kamudaki öğretmenlerden daha düşük maaş alamaz' ibaresini avantaja çevirdi ve özel sektördeki öğretmen maaşlarını asgari ücret seviyesine, hatta bazen bunun bile altına çektiler. 2014 sonrası maaşlarımız hızla eridi ve öğretmenler güvencesiz bir hale geldi.” diye konuştu.
Sendikanın Milli Eğitim Bakanlığı'ndan talebinin çok net olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bizim mücadelemiz, taban maaş maddesinin yeniden 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu’na eklenmesi yönünde. Bunun için yıllardır eylemler yapıyoruz ve taleplerimizi dile getiriyoruz.” dedi.
“BİZE SÖZ DEĞİL YASA LAZIM”
Özel sektör öğretmenleri, taleplerini duyurmak amacıyla geçtiğimiz yaz TBMM önünde 52 gün süren bir nöbet tuttu. Yıldırım, “ Türkiye’nin birçok şehrinden gelen özel sektör öğretmenleri 52 gün boyunca Meclis Parkı'nda nöbet tuttu. Bu süreçte taleplerimizi Milli Eğitim Bakanlığı'na ve Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne ilettik. Yaz döneminde nöbet sona erdi ancak Eylül ayının gelmesiyle birlikte yeniden görüşmeler başladı. Bu kapsamda Milli Eğitim Bakanlığı Özel Öğretim Kurumları Genel Müdürü Fethullah Bey ile de bir toplantı gerçekleştirdik. Yetkililer, özel sektör öğretmenlerinin sorunlarının farkında olduklarını ve çözüm için çalışmalar yaptıklarını belirttiler. Milli Eğitim Bakanı Yusuf Tekin'in özel öğretim kurumları sahipleriyle görüşmeler yaptığını ve patronların öğretmenleri mağdur etmeyeceğine dair söz verdiklerini duyurduklarını söylediler. Ancak biz biliyoruz ki patronlar ne kadar söz verirse versin, yasal güvence olmadıkça bu keyfilik devam edecektir. O yüzden bizim talebimiz net: Bize söz değil yasa lazım.” diyerek süreci ve verilen sözlerin eyleme dönüştürülmesi yönünde taleplerini dile getirdi.
EŞİT İŞE EŞİT ÜCRET TALEBİ
Özel sektör öğretmenleri, kamu öğretmenleriyle aynı işi yapmalarına rağmen çok daha düşük maaş aldıklarını belirterek, “Biz eşit işe eşit ücreti savunan bir sendikayız. Öğretmenler ister kamuda ister özel sektörde çalışsın, aynı niteliklere sahip ve aynı işi yapıyor. Ancak maaşlarımız arasında büyük bir uçurum var. Biz öğretmenliğin vasıflı bir meslek olduğunu söylüyoruz ve bu meslek için belirlenmiş bir taban maaşın olması gerektiğine inanıyoruz. Bu taban maaşın da kamudaki meslektaşlarımızla eşitlenmesi gerektiğini düşünüyoruz. Ayrıca gasp edilen ek ders ücretlerimizin de ödenmesi gerekiyor. Bu taleplerimizi hem Milli Eğitim Bakanlığı'na hem de patronlara iletmeye devam ediyoruz.” ifadelerini kullandı.
“ŞİDDETLE BİLE KARŞILAŞABİLİYORUZ”
Özel sektör öğretmenlerinin karşılaştığı bir diğer önemli sorunun ise usulsüz çalıştırma olduğunu belirten Yıldırım, “Sendikamız, özel okullarda, dershanelerde ve rehabilitasyonmerkezlerinde yapılan usulsüz çalıştırmalara karşı yoğun bir mücadele veriyor.” dedi. Durumu bir örnekle ifade eden Yıldırım, “Örneğin, birçok özel okul sömestr tatilinde öğretmenleri izinsiz ve ücretsiz çalıştırıyor. Sendikamız bu okulları denetlemeye gidiyor ve kimi zaman bu süreçte şiddetle bile karşılaşabiliyoruz. Öğretmenlerden gelen ihbarlar doğrultusunda birçok özel okulun sömestr tatillerinde öğretmenleri zorla çalıştırdığını ve karşılığında hiçbir ücret ödemediğini tespit ettik. Bununla ilgili olarak Milli Eğitim Bakanlığı’na resmi şikayetlerimizi ilettik ve bizzat kurumlarla görüşmeler gerçekleştirdik. Bazı özel okullar bu şikayetler sonucu usulsüzlükten vazgeçti ancak hala birçok okulda öğretmenlerin tatil hakkı gasp ediliyor. Biz yetkililere ve özel okul sahiplerine sesleniyoruz: Öğretmenlerin tatil hakkını gasp etmeyin! Çünkü bu hem öğretmenin hem de öğrencinin hakkıdır.” şeklinde konuştu.
“ÖĞRETMENLER HAFTADA 50-60 SAAT ÇALIŞIYOR”
Özel sektör öğretmenlerinin sadece özel okullarda değil, dershanelerde, kurs merkezlerinde, rehabilitasyon kurumlarında ve vakıf üniversitelerinde de hak kaybına uğradığını belirten Yıldırım, “Kurslarda öğretmenler haftada 50-60 saat derse giriyor ancak aldıkları maaş kamudaki meslektaşlarının yarısı kadar, hatta bazen daha da düşük oluyor. Bu da ciddi bir eşitsizliğe yol açıyor. Türkiye’de yaşam koşulları giderek zorlaşırken, öğretmenlerin insanca yaşayabileceği bir ücret alması gerekiyor. Biz bu mücadelede geri adım atmayacağız ve öğretmenlerin hakları için örgütlenmeye, mücadele etmeye devam edeceğiz.” diyerek özel sektör öğretmenlerini sendikaya üye olmaya ve örgütlü mücadeleye katılmaya çağırdı.