KALE DEĞİL Kİ KUŞATILSIN YÜREĞİM bir halk türküsündeki ezgiceperdelenince gece,alınmış götürülmüştüm.ellerim, gözlerimbağlı ne çıkar.bilincimin elleri var.uzanır...
Büyüklerimiz saygı duydukları birilerinden söz ederken “gölgesi ağır” derlerdi çocukluğumda ne demek istediklerini anlamaz, korktuklarını ve sevmediklerini sanırdım. Daha sonraları öğrendiğimde değer verdikleri, saygı duydukları insanlara derlermiş gölgesi ağır diye. Ömer Öneren öğretmenimi gördüğümde ilk dikkatimi çeken vakur, babacan duruşu olmuştu. Zamanla tanıdıkça gölgesinin ağırlığını hissetmeye başladım. Bilgi birikimi, olaylara, kişilere bakış açısı ve olayları kişileri somut değerlendirişi çok dikkatimi çekti. Yardımlaşma duygusu bizi biz eden unsurlardan bir tanesi ki Ömer hocam bunun en iyi örneklerinden bir tanesidir. Böyle olmasının nedeni; ailesinden, çevresinden gördüğü ve devrimci öğretiden edindiği birikim ve daha pek çok etken var mutlaka. Çoğu insanlar gibi; şair, yazar, öğretmen ve hukuk adamı Ömer Öneren de hayattan aldıklarını, öğrendiklerini yüreğinin ve bilincinin imbiğinden damıtarak okuyanlarına aktaranlardan. Okuduğum kitapları sırasıyla; “yırtık resimleri de güzeldi menekşelerin” ve “kale değil ki kuşatılsın yüreğim”, sone yayınlarından, “BIYIKLARIMIZ TERLEMEDEN”, “YAMA TUTMAZ YARGILAMA YIRTIĞI” ve “AŞGIMA MUKAYYET OL”, İzan Yayıncılıktan yayınlanarak okuyucularıyla buluşmuş. Ömer Öneren, Yama Tutmaz Yargılama Yırtığı kitabını; hukuka dair alıntılara, kendi yorumunu da katarak okuyucuyla buluşturmuş. Diğer dört kitabı da şiirlerinden oluşuyor. Öneren, şiirlerinde; doğaya, insana, sanata, emeğe, inanca, aşka ve daha pek çok konuya değiniyor. Şair, yazar, öğretmen ve hukukçu Ömer Öneren, kendisini şöyle tarif ediyor. “1950’nin 1 Mart’ında doğa beni dünyaya getirdi. 16 yaşında şiirle tanıştım. Dünyayı yurdum, insanları yurttaşım biliyorum. Şiir yazmaya devam ediyorum.” Bu kadar kısa yazıyla uzun uzun kendini anlatmak bir şaire ve öğretmene has bir özellik olsa gerek. Kitaplarının okuyanı çok olması dileğimle Ömer Öneren’in bir şiirini sizlerle paylaşmak istedim.KALE DEĞİL Kİ KUŞATILSIN YÜREĞİM
bir halk türküsündeki ezgice
perdelenince gece,
alınmış götürülmüştüm.
ellerim, gözlerim
bağlı ne çıkar.
bilincimin elleri var.
uzanır dünyayı sarar,
ve giden babaların ardından
çocuklar bağıracaklar:“tüm hainler yurtsever
yurtseverler hain
dünyayı ters çevirmeyin”
sen uzat
uzat bir cigara.
uzat anasını satayım.
yaşamak mavisinden olsun,
yan otursun dudağıma.
umut bir sarı serçe,
bir doyumsuz düş gibi,
yaşamak mavisinden
süzülmüş gibi,
gizlendi yüreğime
cellat görmesin diye.
görsün anasını satayım.
sen uzat
bütün puştlukların üzerine
uzat bir cigara
yaşamak mavisinden olsun
yan otursun dudağıma.
yaşamak ay şafağı gibi ak.
basıyor başına karanlığın.
belleğim onaylıyor canım.
bu yeryuvarı
alır götürü insanoğlu
alır götürür
güzelliklere doğru.
düşmana inat
sen uzat
uzat bir cigara
yaşamak mavisinden olsun
yan otursun dudağıma.
uzunsa gün
kalınsa duvar
belleğimde
yemyeşildir yeryuvar.
düşlenmiş çiçeklerimin
toprağı da
suyu da var.
söyleyin
düşlenmiş çiçeklerim
kale midir ki
kuşatılsın yüreğim.
sen uzat
bütün puştlukların üzerine
haydi uzat bir cıgara.
uzat anasını satayım
yaşamak mavisinden olsun
yan otursun dudağıma.