“Dansçılar uçmak için kanatlara ihtiyaç duymazlar.”

Anonim

Dans için müzik eşliğinde tüm vücudun uyumlu ve estetik hareketleri denilebilir. Tarifi bir yana dans, bir sanat, insanı kopup götüren, bulutlarda yürüten cinsten!

Hal böyle olunca sanatçılar, için her zaman derin bir ilham kaynağı olmuş. Bu yazıda, ressamlar var. Satırlarda ilerledikçe, elbette görsellerle, balenin zarif hareketleri veya çağdaş dansın dinamik enerjisini bulacaksınız. Dünyadan ve bizden örneklerle…

Dans sanatına, resim sanatı büyüleyici dünyasından bakış atarken ressamların, benzersiz bakış açılarıyla dansın ruhunu, tutkusunu ve saf güzelliğini ölümsüzleştirdikleri izleyeceğiz. 

Bu, bir anlamda, renk ve çizgileri kimsenin kullanamadığı estetik biçimde kullanan ressamlarla, kanatlara ihtiyaç duymayan dansçıların buluşması olacak. 

O halde bırakın kendinizi! Dansın sınırları aşmasını ve ruhunuza dokunmasını hissedin!

Birkaç örnek…

           

Paul Gauguin

Paul Gauguin, daha sade ve huzurlu bir yaşam peşine düşer ve Pont-Aven'e taşınır. Resim o dönemin ürünü…

Resimde, açık havada dans eden üç kız var. Zemin hafif eğimli. Ön planda küçük bir köpek var, benekli. Dikkatini dansa değil de gördüğü bir şeye vermiş gibi.  Arkadaki yeşil yamaç, detay vermese de Pont-Aven’in mimari yapısının ipuçlarını veren evler ve aralarında birkaç serviyle ağaçlar var. Uyumlu renk dengesi genel kompozisyona derinlik ve boyut kazandırmış. Gauguin buradan sonra Tahiti’ye gidecektir, bu ayrı bir başlık, resmimize dönelim! Gauguin'in yerel unsurları yakalama arzusu, geleneksel şapkalar takan kızların elbiselerinde rahatlıkla görülebiliyor. Üçüncüsü arkası dönük, eminim onda da vardır ama iki kızın da göğsünde kırmızı çiçekler var. Usta’nın resme iki kırmızı dokunuşu!

            Breton Kızları Pont-Aven’de Dans Ediyor, Paul Gauguin

Edgar Degas

 Edgar Degas, balerinler dendiğinde anılması gereken bir isim! İşte tablolarından biri…

Degas, bir tek balerin heykeli yapmış ve sergilemiş ama hayatı boyunca balerinler temalı 1,500’den fazla resim ve çizim yaptığının altını çizelim.

En az onun kadar balerin, dansçı çizen, boyayan biri da var mıdır?

Var!

Sevgili Mustafa Ayaz…

Mustafa Ayaz, ne yazılsa az!

Belki de Anadolu’nun bir köşesinde eğitim almadan belki de gün yüzü görmeden yitip gidecekti. Köy Enstitüleri denilen, eşsiz bir eğitim sistemi sayesinde köyünden çıkmakla kalmadı, dünyaca tanınan bir ressam oldu. Resmin profesörü oldu. Resimden kazandıklarıyla arsasını alıp yarattığı sanat abidesi müzesiyle yaşarken efsane oldu.

“ Ankara” diyor, anlatırken şaşırmış kalmış gelince. 

Eli öpülesi öğretmenlerinin yönlendirmesiyle, Başkentin sanat ortamında bulmuş kendisini. Opera binasının büyük sahnesinde rüya gibi gösteriler izlemeye başlamış. Balerinler almış götürmüş Gazili Mustafa’yı. 

“Zaman ve bilet buldukça baleye gidiyordum.” diye heyecanla anlatır. Elinde kalem ve kâğıtlarla beklermiş gösterinin başlamasını. Kâğıtlar dediysem,

“Öyle boş, güzel kâğıtları nerden bulacaksın?” diye bir anlamda koşullarını anlatır. Ambalaj veya gazete kâğıdı dâhil, üzerine çizilebilecek, irili ufaklı kâğıt parçalarıymış kucağında biriktirdikleri. Daha çok çizim yapabilmek için kibrit kutusu büyüklüğünde kâğıtlar hazırlarmış. Işıklar sönüp, gösteri başlayınca da harıl harıl çizmeye koyulurmuş. 

“Karanlık engel değildi çizmeme. Genelde ne çizdiğimi göremezdim, olsun, elim alışmıştı, bakmadan çizerdim.” diyor. Çizerken ve çizdiğini alta alırken ses çıkarmasın diye büyük bir özen gösterirmiş. 

“Herkes gösteri izliyor, rahatsız etmemek gerek…”

Akşam yurda gelince uyuyamaz, hepsini elden geçirirmiş. Büyük bir heyecan ve aşkla. Biliyor musunuz, hâlâ,

“Oturup televizyon mu seyredeyim, yatmadan önce desen çalışırım” der. Efsane olmak böyle bir şey sanırım!

Kendi resimlerinin parasıyla arsasını alan, bir başka güzel insan Mimar Kadri Atabaş’la baş başa verip 7 katlı bir sanat mabedi çıkaran, girişteki meydanına da belki de dünyanın en büyük balerini konduran ve yaşarken efsane olan Mustafa Ayaz. Onun için ne yazılsa az!

‘Mustafa Ayaz’a selamla, sevgiyle ve saygıyla…’ isimli 40 saniyelik kısa video için tıklayın!

Mustafa Ayaz Müzesi

Milli Kütüphane’nin hemen yanındaki müzesine atlayıp gidemiyor musunuz? 

Gidene dek… 

Çok daha fazlasını kurduğu müzenin resmi sayfasında (mustafaayazmuzesi.com) bulabileceğiniz harika balerinleriyle sizi baş başa bırakayım…