Hani “delinin biri kuyuya taş atmış kırk akıllı çıkaramamış” derler ya durumumuz tam da böyle.
Ekonomi yönetimindeki cin fikirliler kurlardaki yükselişi önleriz iddiasıyla Kur Korumalı Mevduat diye zihni sinir bir proje başlattılar şimdi bundan nasıl çıkarız diye herkes kafa patlatıyor.
Başından beri ben açık ve net olarak söyledim; Kur Korumalı Mevduat işi faydasız üstelik kamu bütçesine aşırı bir yük getirecek saçma sapan bir işti.
Hem mevduat sahibi ve hem de ekonomi yönetimi açısından faydasızdı sadece bankalara uzun vadeli, enflasyonun çok ama çok altında düşük faizli kaynak sağlayan bir enstrüman olmaktan başka bir şey değildi.
Mevduat sahibi için anlamsızdı çünkü hesaba başında on bin dolar yatırıyor dönem sonunda elinde en iyi olasılıkla gene on bin dolar oluyordu.
Peki, bu durumda biri neden parasını vadeye bağlasın ki?
Fakat finansal okuryazarlığın çok zayıf olduğu ülkemizde birçok kişi Kur Korumalı Mevduata yöneldi ve bu hesapta toplanan para 120 milyar doları aştı.
Bu proje “milyonlardan alıp milyonerlere dağıtan” bir projeye dönüştü.
Bu işe girerken kurların sabit tutulabileceğini söylemişlerdi o da olmadı 2021Aralık ayında 18,30 seviyesini birkaç saatliğine gören dolar onca baskılamaya karşı bu gün 27 seviyesinde çok zor tutuluyor. Kurların doğru seviyede olmadığını ise dış ticaret açığının patlamasından rahatlıkla anlıyoruz.
Şimdi bu bela nasıl savuşturulacak herkes onun derdine düşmüş bulunuyor.
Öncelikle şunu söyleyeyim Kur Korumalı Mevduat belasından kurtulmanın kolay ve acısız bir yolu yoktur!
Kur Korumalı Mevduatları dövize yönlenmesini önleyerek kapatmanın tek bir sağlam yolu yöntemi var o da KKM sahiplerine özel bir süper bono çıkarmak ve metazori olarak bu hesapları süper bonolar ile değiştirmek. Enflasyonun beş on puan üstünde bir faiz verilirse KKM sahipleri bu işe itiraz etmeyecek, bu dönüşümü kabul edeceklerdir.
Burada hassas olan nokta devletin enflasyonu doğru ölçeceğine ve doğru açıklayacağına mevduat sahiplerini ikna edebilmesidir. Çünkü şunu biliyoruz enflasyon yaratmak iktidarlar tarafından taammüden kullanılan ve devletin yükümlülüklerinden kolayca kurtulmasını sağlayan bir yöntemdir.
Son zamanlarda TÜİK tarafından açıklanan enflasyon oranlarına kimsenin güvenmediği ve inanmadığı da ortadadır. Dolayısıyla devletin enflasyon oranını tam ve doğru olarak ölçüp açıklayacağına dair sağlam bir güven oluşturulamaz, yatırımcılar bu yönde ikna edilemezse doğal olarak kimse süper bonolara da itibar etmez
Hatırlatayım vadeli bir mevduat oluşturur ve yahut tahvil ya da bono satın alırken iki husus çok önemlidir:
Gelecekte iktidar ne kadar enflasyon yaratacak? Bu sorunun cevabı faiz seviyesini belirler.
Bono, tahvil ya da mevduattaki para vade sonunda ödenebilecek mi? Bu sorunun cevabı da risk seviyesini belirler.
Bu iki soruya verilen cevap hem faiz genel seviyesini ve hem de o yatırım aracına girilip girilmeyeceğini belirler.
Bunun ya da benzeri bir yöntemin dışında bir operasyon ile Kur Korumalı Mevduat hesaplarını tasfiye etmeye çalışan olursa emin olun beceremeyecektir.
Dahası demedi demeyin; Kur Korumalı Mevduat hesaplarından çıkacak para dövize ya da altına yönelirse kurlar öyle 30’lu 40’lı seviyelerde bile tutulamaz kopar gider.
Gayrimenkule yönelirse zaten çığırından çıkmış bulunan konut ve arsa fiyatları iyice zıvanadan çıkar kimse yanına bile yaklaşamaz, barınma krizi daha da vahim bir hal alır. Bu yüzden Kur Korumalı Mevduat hesaplarından çıkışı yönetmek çok ama çok riskli bir iş olacaktır.