Günümüzde obezitenin kanserle birlikte en fazla ölüme yol açan hastalıklar arasında yer aldığını belirten İstanbul Aydın Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Gastroenteroloji Uzmanı Doç. Dr. Salih Tokmak, obezitenin çağımızın en büyük sağlık problemlerinden biri haline geldiğini vurguladı.
Tokmak, Türkiye’de obezite oranlarının dünya ortalamasının da üzerinde olduğuna dikkat çekerek, “Ülkemizde nüfusun yaklaşık üçte ikisi aşırı kilolu, bu grubun ise yarısı obez. Oranlar her geçen gün artıyor” dedi.
Erken Teşhis Hayat Kurtarıyor
Obezitenin yavaş ilerleyen ve çoğu zaman ihmal edilen bir hastalık olduğuna işaret eden Tokmak, erken teşhis ve zamanında müdahalenin hayati önem taşıdığını söyledi.
“Öncelikli tedavi yöntemi yaşam tarzı değişikliği ve düzenli egzersizdir. Ancak bazı hastalarda bu yöntemler yeterli kilo kaybı sağlamamaktadır” diye konuştu.
Zayıflama İğneleri Herkes İçin Uygun Değil
Tedavide farklı alternatiflerin bulunduğunu belirten Tokmak, son dönemde sıkça gündeme gelen zayıflama iğnelerinin her hasta için uygun olmadığını ifade etti.
Bu ilaçlarla ortalama yüzde 15 kilo kaybı sağlanabildiğini aktaran Tokmak, “Yan etkiler ve ilacın bırakılması sonrası kiloların geri alınması önemli bir dezavantajdır” dedi.
Tüp Mide Ameliyatı Risk Taşıyabiliyor
Bir diğer seçeneğin tüp mide ameliyatı olduğunu hatırlatan Tokmak, bu yöntemin her hasta için uygun olmadığını belirtti.
“Kapalı yöntemle yapılsa bile kesi, dikiş ve ciddi komplikasyon riskleri söz konusu. Ayrıca kalp, böbrek ve karaciğer hastalığı olan birçok kişi ameliyat için uygun görülmüyor” ifadelerini kullandı.
Endoskopik Obezite Tedavileri Öne Çıkıyor
Cerrahiye uygun olmayan hastalar için endoskopik obezite tedavilerinin önemli bir alternatif sunduğunu belirten Tokmak, şu bilgileri paylaştı:
“Bu yöntemde herhangi bir kesi olmadan, endoskopik işlemle 15-20 dakika içinde mide küçültme ve büzüştürme yapılabiliyor. Yüzde 25 ila 30 arasında kalıcı kilo kaybı sağlanabiliyor. Genel anesteziye gerek duyulmuyor, düşük düzey sedasyon yeterli oluyor.”
Aynı Gün Taburcu Olmak Mümkün
Endoskopik yöntemlerin en büyük avantajlarından birinin düşük komplikasyon riski olduğuna dikkat çeken Tokmak, “Bazı hastalar aynı gün taburcu edilebiliyor. Sürekli ilaç kullanımı gerektirmiyor ve gerekirse işlem tekrarlanabiliyor” dedi.
Bu tedavilerin vücut kitle indeksi 35 ve üzeri hastaların yanı sıra, daha sınırlı kilo kaybı hedefleyen aşırı kilolu bireylerde de uygulanabildiği belirtildi.
“Gelecekte Cerrahinin Alanı Daralabilir”
Endoskopik obezite tedavilerinin uzun vadede cerrahinin yerini alabileceğini vurgulayan Tokmak, sözlerini şöyle tamamladı:
“Güncel çalışmalar kalıcı kilo kaybının yüzde 25-30 seviyelerine ulaştığını gösteriyor. Bu nedenle obezite cerrahisinin alanının giderek daralacağını söylemek mümkün. En büyük tehlike obezitenin ihmal edilmesidir. Komplikasyonlar gelişmeden profesyonel destek alınması büyük önem taşıyor.”





