“Terörsüz Türkiye” kapsamında İmralı’da terörist başı Abdullah Öcalan ile görüşme heyetinde bulunan DEM Partili İmralı Pervin Buldan’ın, “Öcalan medyanın dilinden rahatsız. AKP müdahale etmeli” sözleri Meclis kulislerinde hala konuşuluyor.
İyi Partinin grup toplantısından sonra konuştuğumuz iyi parti milletvekilleri, Pervin Buldan’ın sözlerini eleştirerek” Bu sözleri söyleyen, TBMM Başkanvekili görevi yapıyor. Yani Yüce Meclis’i idare ediyor. Pervin Buldan, Atatürk’ün koltuğunu temsil edemez. Derhal istifa etmelidir” diye konuştular.
TARTIŞMA NASIL BAŞLADI
Önceki Pervin Buldan’ın yönetiminde çalışmalara başladığı sırada İyi Parti Grup Başkanvekili Turhan Çömez söz alarak şu ifadeleri kullandı : "Sayın Buldan, sizin iki şapkanızın olduğunu biliyorduk; bir tanesi Meclis Başkanvekilliği, bir diğeri de milletvekilliği. Şu anda Atatürk'ün koltuğunda oturuyorsunuz ve savaş meydanlarında kurulmuş bu ülkenin kurtuluş mücadelesini yönetmiş bir Mecliste çok önemli bir göreviniz var. Fakat geçtiğimiz hafta öğrendik ki sizin aynı zamanda mesaj taşımak gibi, ulaklık yapmak gibi de bir göreviniz varmış.
İmralı'yı ziyaret ettiniz ve orada yaptığınız görüşmelerle topluma bir mesaj verdiniz. Bakın, sizin 50 bin kişinin katili, polisimizi, askerimizi, öğretmenimizi, korucumuzu şehit etmiş, insanlarımızı katletmiş bir alçak teröristin mesajlarını Türkiye'ye taşımak gibi bir sorumluluğunuz yok; yapamazsınız bunu, bu son derece yanlış" dedi.
DEM Parti milletvekilleri ise Turan Çömez'e tepki gösterdiler. TBMM Başkanvekili Pervin Buldan oturuma iki kez ara vermişti.
PERVİN BULDAN NE DEMİŞTİ
DEM Milletvekili Pervin Buldan, çözüm sürecinin Türkiye'nin tamamını ilgilendirdiğini 'Öcalan medyanın dilinden rahatsız' olduğunu belirterek şu ifadeleri kullanmıştı: "Hala birçok kanalın ve yorumcunun geçmişteki düşmanca dili sürdürdüğünü ve bu çevrelerin derdinin çözüm ve barış olmadığını, hamaset ve düşmanlık olduğunu açıkça ifade etti. Bazı yorumcuların, habercilerin, kanalların sürecin aleyhine yorumlar, ifadeler kullanması bizim çözeceğimiz bir sorun değil. Çünkü baktığımızda bugün medya da hükümetin elinde. Her gücü olan, yaşamın her alanına hakim olan bir iktidardan bahsediyoruz. Dolayısıyla bütün bunları iyileştirmek, ortadan kaldırmak yine iktidarın görevi. Ama bu konuda da bir ilerleme kaydedilmediğini de belirtmek istiyorum."
ÇARK ETTİ
Gazeteci Hilal Köylü'ye konuşan Buldan, şunları söyledi: "Çok ama çok üzgünüm. Söylediğim sözler bağlamından kopartıldı. Eleştirilere açığım ama lince karşıyım çok yanlış. Ben dilimizi barış diline çevirmek isterim dedim, bağlamından kopartıldı. Ben basın özgürlüğü için çok çalıştım. Basının asla susturulmasını istemem, ister miyim? Basın susturulsun demem. Barış dilini inşa edelim çağrısında bulunmak istiyorum, medyanın susmasını asla istemiyorum, lütfen barışı büyütelim. Herkes şöyle konuşsun, böyle konuşsun demem..."