Geçtiğimiz günlerde İYİ Parti kayıt dışı ekonomik faaliyetlerin son derecede yüksek olduğunun bilindiği Türk ekonomisini kayıt altına almak, kara para hareketlerini önlemek, vergi toplanmasında etkinliği ve adaleti sağlamak hedefine yönelik olarak ARTAGAN adını verdiği bir projeyi kamuoyuna tanıttı.

Türkiye’nin yoğun gündeminde çok fazla ön plana çıkamamış olsa da bu proje sadece Türk ekonomisi için değil aynı zamanda Türk demokrasisi içinde son derecede önemli bir proje olarak değerlendirilmelidir.

Kayıt dışı ekonomi ve kara para her daim hukuk ve demokrasiyi ortadan kaldırır, kara para sahipleri daima kendilerini, servetlerini ve düzenlerini koruyabilmek için özellikle siyasetçileri, güvenlik bürokrasisini ve yargıyı satın almaya çalışır. İnanmayan açsın Netflix’de yayınlanan Narcos dizisini seyretsin, yahut da Sedat Peker videolarını izlesin derim.

İYİ Parti yönetimi projelerini:

Artagan nakitsiz topluma dayalı, adil ve kayıpsız bir ekosistemdir.

Artagan, tüm mali kayıt ve denetimin yapay zeka aracılığıyla yapılmasını sağlayan, özerk bir mali denetim ağıdır.Finansal kurumlar ve Artagan arasında kurulacak veri paylaşım ağıyla; kredi kartı işlemleri, para transferleri, döviz alım satım işlemleri,

Menkul yatırım hareketleri, yurtdışı para transferleri, ek-senet gibi, vadeli alacak/vereceklerin verileri Artagan’a ulaşır ve kapalı devre bir blok zinciri ile kayıt altına alınır.

Artagan bu verilerle 83 milyon vatandaşımızın, ve milyonlarca işletmenin anlık olarak mali tablolarını oluşturur.

Mali tablonun oluşması, o kişi ya da işletmenin ekonomik durumunun çok net bir şekilde değerlendirilmesini sağlar.

Artagan gerçekleştiğinde; tüm finansal veriler, “ölçülebilir” formata dönüştürülerek, mali suçlar da, eksik beyan edilen gelirler de, kayıtlarda yapılan hatalar da, algoritmalar tarafından izlenebilir hale gelecek.

Bu sayede kayıt dışı ekonomiyi besleyen tüm hortumların kesileceği gibi çoğu suç veya mali hatalar daha oluşmadan engellenebilecek.

Ekonomide, yüzlerce milyarlık kayba yol açan; kalpazanlık, kaçakçılık, naylon fatura, sahte beyan gibi pek çok mali suç tarihe karışacak. Artagan ile gücü yetenin devleti dolandırdığı bu adaletsiz düzen sona erecek. Devletin vergi geliri, artık ücretli çalışanın sırtına yüklenmeyecek…” Cümleleri ile tanıtmaktadır.

İşin açığı Türkiye’nin yönetimine talip olan bir siyasi partinin çağdaş teknolojik ve mali gelişmelere bu derecede odaklanması ve çözüm önerileri üzerine çalışması son derecede memnuniyet vericidir.

Bu noktada İYİ Parti yöneticilerine birkaç hatırlatmada bulunmak isterim. Öncelikle yolsuzluk vergi kaçakçılığı ile mücadele ve vergide adaleti sağlama önemli ve güzel hedefler. Fakat asıl önemli olan vergi seviyelerini makul, ödenebilir seviyelere indirmek, kazanılmış ve servete dönüşmüş gelirleri tekrar tekrar vergilendirmekten vazgeçmektir. Böyle bir proje ile birlikte muhakkak bir ANAYASAL BİR VERGİ ve BORÇ TAVANI getirilmeli, gerçek ya da tüzel kişilerin gelirlerinden en fazla ne kadar vergi alınabileceği, servetlerin vergilendirilemeyeceği ve iktidarların en fazla ne kadar borçlanabileceği anayasal güvenceye kavuşturulmalı ve bu güvence muhakkak referandum ve nitelikli çoğunluğa bağlanmalıdır!

Aksi takdirde vergilendirmeye çalıştığınız şirketler ya da kişiler sistemden çıkar, üretim yapmaktan vazgeçer ve sonuçta eskisinden bile az vergi toplayabilirsiniz.

Vergi konusu devlet toplum ilişkilerinin en sorunlu kısmıdır. Devlet vergi toplamak ister kişiler ise vergi vermek istemez. Kişilerin vermeye razı olacağı vergiden fazlasını toplamaya kalkarsanız ortaya isyanlar yada çok büyük sivil itaatsizlikler çıkar ki; gelir beyan etmemek, vergi kaçırmak, vergileri ödememek bunun sonucudur.

Sonuç olarak devlet gelirlerini arttırabilmek için vergi toplamaktan ziyade üretime yönelmeli ve istediği vergi miktarını kabul edilebilir seviyede tutarak servet ve servet kabul edilen şeyleri vergilendirmeye çalışmaktan özenle kaçınmalıdır. Devlet ayağını yorganına göre uzatmayı bir alışkanlık haline getirmeli ve topladığı vergileri kamuyu rahatsız etmeyecek şekilde harcamalıdır.

Demedi demeyin bunları yapmadan vergi toplamayı daha etkin hale getirmeye çalışacak her türlü önlem sistemden çıkışı hızlandırır ve ekonomiyi çökertir…