Parkinson hastalığı, insan beyninde dopamin adı verilen (beyin hücrelerinin iletişimini sağlayan) maddeyi üreten hücrelerin bozulması sonucu ortaya çıkar. Hastalığın belirtileri 40-70 yaşları arasında çoğunlukla da 60’lı yaşlarda başlar. Parkinson hastalarının sadece %5’inde hastalık başlangıç yaşı 20 ila 40 yaşları arasındadır. Genç yaş grubundaki bu hastalarda genetik nedenler söz konusu olabilir.

Parkinson hastalığı, insan beyninde dopamin adı verilen (beyin hücrelerinin iletişimini sağlayan) maddeyi üreten hücrelerin bozulması sonucu ortaya çıkar. Hastalığın belirtileri 40-70 yaşları arasında çoğunlukla da 60’lı yaşlarda başlar. Parkinson hastalarının sadece %5’inde hastalık başlangıç yaşı 20 ila 40 yaşları arasındadır. Genç yaş grubundaki bu hastalarda genetik nedenler söz konusu olabilir.

Dopamin üretimi yetersiz kaldığında Parkinson hastalığı belirtileri ortaya çıkar. Belirtiler arasında en yaygın görülenleri tremor(titreme.), bradikinezi(hareketin yavaşlığı.), rijidite yani katılık, yorgunluk, solunum problemleri, denge problemleri, postüral instabilitedir. Bu hastalık kronik ve ilerleyici bir hastalıktır. Yani dopamin üretimi ne kadar azalırsa, klinik bulgular zamanla bir o kadar ilerler. Bu belirtilere ek olarak görme sorunları, yutma zorluğu, el yazısının bozulması, cinsel fonksiyonlarda bozulma, tansiyon gibi problemler de görülmektedir. Hastalar sıklıkla kısa adımlarla yürürler. Konuşma hızında artış veya alçak ses tonuyla konuşma, konuşurken yüz mimiklerinin azalması ve konuşmanın monotonlaşması parkinson bulguları arasında yer alır.

Parkinson hastalığında bağırsakta bulunan dopamin hücrelerinin de azalması, bağırsak hareketlerini de olumsuz etkiler. Bağırsak boşalması iki üç günden daha uzun sürede gerçekleşir ve bu kabızlığa neden olur.

Postüral reflekslerin kaybıyla denge problemleri görülmeye başlar. Düşme genellikle postür ve denge sorunlarından kaynaklı oluşur. Düşme korkusuyla zamanla hastada hareket etme korkusu oluşabilmektedir.

Parkinson progresif ilerleyici bir hastalık olduğu için Levodopa, KOMT inhibitörleri, antikolinerjik ilaçlar gibi medikal tedavi yöntemleri bazen yeterli değildir. Levodopa, günümüzde Parkinson hastalığı belirtileri üzerinde en fazla etki gösteren ilaçtır. Özellikle hareket yavaşlığı, tremor ve sertlik üzerine etkisi gözlenmektedir. Ana hedefimiz hastanın fonksiyonel seviyesini en iyiye getirmek ve diğer ikincil problemlerin önüne geçebilmektir. Tedavi programı hastanın yaşına, tedaviye cevabına, hastalığın evresine, sosyal yaşantısına, ağrı durumuna, koordinasyonuna göre bireye özgü düzenlenmelidir.

Parkinson hastalığında fizik tedavide ana hedeflerimiz kişinin günlük yaşam aktivitelerini düzenlemek, sosyal ilişkilerini arttırmak, egzersiz düzenini oluşturmak, kişinin bağımsızlığını sürdürmek, ilerleyen yaş ve komorbid medikal duruma bağlı kardiyorespiratuvar ve muskoloskeletal sistemlerde oluşabilecek komplikasyonları önlemektir.

PARKİNSON HASTALARI İÇİN BİRKAÇ ÖNERİ

Yürürken kendinize motive edici cümleler kurun. Nasıl yürüyeceğinizi kendinize hatırlatın. Örneğin ‘‘Karşıya doğru bak, emin ve uzun adımlarla yürü.’’ gibi komutlarla daha kolay odaklanmanızı sağlayın.

Yürürken yönünüzü değiştirmek isterseniz acele etmeyin. Bir duvar saatinin üzerinde yürüdüğünüzü düşünün. Saatin 6 ve 12 sayılarının üzerine bastığınızı hayal ederek dönüşünüzü tamamlayın. Hızlı hareket değil doğru hareket önemlidir.

Tremor nedeniyle içecekleri döküyorsanız pipet kullanarak içmeye çalışın. Zorlanıyorsanız kalın saplı çatal-kaşık kullanın.

Yaşadığınız çevreyi düzenleyin. Evde, ofiste düşme riskinizi azaltacak, hareketlerinizi kısıtlamayacak biçimde düzenlemeler yapın.

Düşmeyi önlemek için kilim ve kaygan döşemeden sakının.

Ortopedik ve düz ayakkabılar tercih edin. Terlik, sandalet gibi ayağı daha az destekleyecek ayakkabılardan kaçınmanızı öneririm.

Dikkatiniz dağılmasın! Yürüyüş yaparken, egzersiz sırasında konuşmaktan, ikinci bir iş yapmaktan kaçının. Harekete odaklanın.

Ayağa kalktığınızda başınız dönüyorsa kan basıncınızı kontrol ettirmeyi unutmayın. Uzanma pozisyonundan acele etmeden yavaş bir şekilde kalkın kısa bir süre yatak kenarında bekleyin. Daha sonra ayağa kalkın. Acele etmeyin!

Size özel egzersiz programı için fizyoterapistinizden destek alın. Düzenli hareket ve egzersiz günlük rutininiz olsun. Sağlıklı günler.