İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasında tutuklanan, ancak etkin pişmanlıktan faydalanarak tahliye edilen Sarılar İnşaat sahibi Ahmet Sari’nin savcılığa verdiği ifade detayları ortaya çıktı. Sari, 27 Mayıs'ta verdiği ifadesinde, İBB’den 3 milyar lirayı aşan alacaklarının bulunduğunu belirterek, “Bu sistemin şüphelisi değil, gerçek mağduruyum” dedi.
Sari ifadesinde, 2019-2023 yılları arasında İBB ve bağlı kuruluşlarla yaşadığı sorunlara dikkat çekti. İBB’nin farklı birimlerinde oluşan alacaklarını tahsil etmekte zorluk yaşadığını ve bu süreçte Bakırköy’deki ek hizmet binasında Genel Sekreter Yardımcısı Ertan Yıldız’ın ofisinde altyapı çalışmalarının yürütüldüğünü aktardı.
İfadesinde ayrıca, 2022 yılı sonunda Fatih Keleş ve Ertan Yıldız ile görüşmek üzere davet edildiğini, burada alacaklarını tahsil etmek için para vermesi gerektiğinin kendisine iletildiğini anlattı. “Başta direnç gösterdik ancak yaşanan ticari sıkıntılar nedeniyle istenilen paraları dönem içinde birçok kez elden teslim ettim” diyen Sari, bu ödemelerin büyük kısmını Florya’daki eski başkanlık konutunda gerçekleştirdiğini ifade etti.
Ahmet Sari, “Ertan Yıldız bizden toplam 63 milyon lira, Fatih Keleş ise 169.5 milyon lira para aldı. Ödemeler hem dolar hem Türk lirası olarak yapıldı. Bu rakamların banka dekontlarını ve kasa çıkış belgelerini dosyaya sunacağım” dedi.
Sari, ayrıca seçim döneminde milletvekili adayına seçim otobüsü sağlama talebini kabul etmek zorunda kaldığını, sistemde yer alan bazı kişilerin işleri takip ettiğini ve İBB iştiraklerindeki genel müdürlerin menfaat talebinde bulunmadığını belirtti.
Savunmasında, “Alacaklarımın ödenmemesi nedeniyle ticaretim zarar gördü, bana zorunlu olarak paralar ödettirildi. 2022 sonuna kadar bu sisteme direndim ancak şirketimin dayanma gücü kalmadığında ödemeleri yaptım. 2024’ün ortalarına kadar para vermeye devam ettim, ardından ödeme yapmayı kestim” ifadelerini kullandı.
Son olarak Sari, dosyaya sunacağı belgelerle birlikte İBB’den halen 3 milyar lirayı aşan alacaklarının olduğunu vurgulayarak, “Ben gerçek mağdurum, sistemin suç ortağı değilim” dedi.
Bu açıklamalar, İBB yolsuzluk soruşturmasında yeni bir boyut kazandırırken, soruşturmanın seyri açısından önemli veriler sunuyor.
