Ocak 2021’den Ocak 2022’ye bir yılda elektrik fiyatları konutlarda % 158 oranında zamlandı. Bu zam oranına rağmen Enerji bakanı biz devlet olarak maliyetin altında enerji satıyor, bunu sübvanse ediyoruz diyor.

Ocak 2021’den Ocak 2022’ye bir yılda elektrik fiyatları konutlarda % 158 oranında zamlandı. Bu zam oranına rağmen Enerji bakanı biz devlet olarak maliyetin altında enerji satıyor, bunu sübvanse ediyoruz diyor.

Enerji Bakanı Fatih Dönmez elektrik şirketleri ile yapılan toplantı sonrası konuşmuş ve son zamanlarda alıştığımız üzere yüksek faturalarla ilgili muhalefeti suçlamıştı.

Enerji Bakanı Fatih Dönmez fahiş faturaların sebebinin küresel olduğunu söyleyerek “özellikle dünyada son zamanlarda ciddi bir enerji darboğazı söz konusu. Enerji fiyatları küresel sorun haline geldi. 2021’den itibaren elektrik üretiminin ana hammaddelerinden kömür 5 kat arttı. Tonu 50’den 250 dolara çıktı. Doğal gaz fiyatları 10 kat arttı. Bildiğiniz gibi yüzde 99’unu yurtdışından ithal ediyoruz. Petrolün yüzde 92’sini ithal ediyoruz. Elektrik üretiminde ithal kaynaklara bağımlılığımız yüzde 50. Temel sorun elektrik enerji üretim maliyetleri. Tedarik süreçlerindeki diğer unsurların etkisi bu kadar değil.” Diyor.

Elbette bakan beyin bu savunması kabul edilemez. Ülkeyi 20 yıldır yöneten bir iktidarın bu gibi sızlanmaları ve savunmaya geçip, mazeret üretmesi komik kaçmaktadır.

Bakan beye Türkiye’yi enerjide bu kadar dışa bağımlı hale getirmek yanlış enerji politikaları uygulamanız yüzünden değil mi diye sormak gerekmez mi?

Petrolümüz yok, doğal gazımız da yok, kömür bir miktar var ama enerji politikaları ithal kömür kullanacak şekilde oluşturulmuş bu kaynaklara dayalı enerji üretimi son derecede riskli bir enerji politikası değil mi diye sorduğumuzda bir cevap vermeleri ve sorumluluk üstlenmeleri gerekmiyor mu?

Yani bakan bey mazeret üreteyim derken kabahatlerini ortaya saçıyor, dinleseniz sanki bu gün uygulanan enerji politikalarını ben yaptım onlar da şikâyet etme haklarını kullanıyorlar hiçbir sorumluluk üstlenmiyorlar.

Ayrıca doğal gaz petrol ve kömür alımları uzun vadeli kontratlar ile yapılır petrol fiyatları bu günlerde 90 doların hemen üstünde ama 2018 Ekiminde de zaten 85 dolar seviyesindeydi. Temmuz 2008’de petrol 150 dolara yaklaşmış, 2011’den 2014’e kadar ise hep 100 doların üstünde kalmıştı. 2020 yılında pandemi koşullarında ise 22 dolara kadar fiyatı gerilemişti. Sonuç olarak petrol fiyatlarının bu gün bulunduğu nokta son 20 yıllık dönem için hiç de anormal pahalı bir seviye değildir. Petrol fiyatları yükseldi biz bu yüzden enerji fiyatlarını kontrol edemiyoruz demek beceriksizliğe kılıf aramaktır.

Doğalgaz fiyatları ise biraz karmaşık formüller ile petrole endekslidir, doğalgazda da tedarik uzun dönemli kontratlar ile yapılır dolayısı ile bu tedarik doğru yönetildiği zaman spot piyasalardaki kısa dönemli dalgalanmalardan etkilenmez.

Kömürde de zaten normalde en az 2 yıllık kontratlar ile tedarik yapılır anlık yükselmeler maliyete yansımaz. Kısacası bu kalemlerdeki kısa dönemdeki dalgalanmalar enerji fiyatlarını artırmaz.

Enerji Bakanı Fatih Dönmez “Elektrik altyapımızı güçlendirirken, dünyada hızla artan enerji fiyatlarından vatandaşlarımızı korumak için her türlü tedbiri aldık. Destek mekanizmalarımızı hayata geçirdik. 2021 yılında elektrik ve doğal gaz faturalarında hükûmetimiz 100 milyar liralık destekte bulundu. Yıllık 5 bin lira hane halkına böldüğümüzde… Geçtiğimiz yıl pandemi sebebiyle akaryakıttan ÖTV almamıştık. 65 milyar lira demek bu da… Dolaylı ve doğrudan desteklerin tutarı 165 miyar lira.

Yüzde 50 desteğimiz devam ediyor elektrikte, doğal gazda ise yüzde 75 seviyesinde. 100 TL’lik elektrik maliyetinin 50 lirasını devletimiz karşılıyor. Doğal gazda da 75 TL’si…” diyor.

Eğer bakanın bu iddiası doğru ise yukarıda anlattığım küresel fiyat gelişmelerine ve yapılan bu fahiş zamlara rağmen hala devletin bu ölçüde bir sübvansiyon sağlaması bu işte çok ciddi bir yapısal hata olduğunu göstermektedir.

Bu yapısal sorun çözülmediği müddetçe enerjinin daha da pahalanması hiçbir şekilde engellenemez.