GONCAGÜL KONAŞ

Ekonomik kriz dönemleri, sadece mali dengeleri değil, işletmelerin güvenlik ve etik sistemlerini de tehdit ediyor. Türkiye’nin ilk hile denetimi şirketi Fraud Audit Corporation’ın (FAC) Yönetim Kurulu Başkanı ve Adli Muhasebe Uzmanı Dr. Baki Toraman, kriz ortamlarında hile ve yolsuzluk riskinin ciddi şekilde arttığına dikkat çekerek, denetim mekanizmalarının zayıflatılmasının şirketleri büyük tehlikelerle karşı karşıya bıraktığını söyledi. “Kriz, baskı yaratır. Kontrol zayıfsa, fırsat doğar. Bu ortamda insanlar hileyi gerekçelendirmeye daha yatkın hale gelir.” diyen Toraman, şirketlerin etik kültürü güçlendirmesi ve denetimden taviz vermemesi gerektiğini vurguladı.

“KRİZ BASKI YARATIYOR, HİLE ÜÇGENİ TAMAMLANIYOR”

Hile davranışının üç temel ayağı bulunduğunu belirten Dr. Toraman, “Ekonomik kriz; maliyetlerin kontrolsüz artması, nakit akışının daralması ve belirsizlik ortamı nedeniyle işletmelere büyük bir baskı yaratıyor. Bu baskı, hile için ilk kıvılcımı oluşturuyor. İç kontrol mekanizmaları zayıflayınca fırsat ortaya çıkıyor. Çalışan veya yönetici de kendini ‘Mecburum, zaten şirket zor durumda’ gibi bahanelerle gerekçelendirebiliyor. İşte hile üçgeni bu şekilde tamamlanıyor.” şeklinde konuştu.

EN ÇOK GÖRÜLEN HİLE TÜRLERİ

FAC’in saha çalışmalarına dayanarak en sık karşılaşılan hile türlerini sıralayan Toraman, “Zimmete para geçirme, stok ve malzeme hırsızlığı, sahte belgelerle ödeme talepleri, çalışanların tedarikçilerle iş birliği yaparak şirketi zarara uğratması ve finansal raporlarda manipülasyon en yaygın hile biçimleri.” dedi.

Son yıllarda dijitalleşmenin etkisiyle siber dolandırıcılık vakalarının da arttığını belirten Toraman, “Şirket e-posta sistemlerine sızarak yapılan CEO dolandırıcılığı ya da sahte ödeme talimatları çok ciddi zararlar veriyor. Kriz ortamı bu saldırıları daha da kolaylaştırıyor.” ifadelerini kullandı.

“DENETİMİ KISMAK, YANGINA BENZİN DÖKMEKTİR”

Ekonomik kriz dönemlerinde bazı şirketlerin maliyetleri azaltmak için denetim harcamalarını kısmaya yöneldiğini belirten Dr. Toraman, bu yaklaşımı eleştirerek, “Tam tersine, kriz zamanlarında denetim ve kontrol mekanizmaları daha güçlü olmalı. Küçük bir hile bile kriz döneminde çok daha büyük zararlara dönüşebilir. Denetimi kısmak, yangına benzin dökmek gibidir.” şeklinde konuştu.

“KURUMSALLAŞMA VE ETİK EĞİTİM ŞART”

Hilenin önlenmesinde kurumsallaşmanın önemine vurgu yapan Toraman, şirketlere şu önerilerde bulunarak, “Şirketler iç kontrol sistemlerini güncellemeli, süreçlerini şeffaflaştırmalı ve çalışanlarına etik eğitimleri vermeli. Ayrıca bağımsız hile denetimleri düzenli olarak yapılmalı. Fraud Audit Corporation - FAC olarak biz, şirketlerin risk haritalarını çıkarıyor, zayıf noktalarını tespit ediyor ve çözüm önerileri sunuyoruz. Kriz sonrası zararı telafi etmek yerine, krize karşı önlem almak çok daha ucuz ve etkilidir.” İfadelerini kullandı.

"Gerçekleri Anlatmaya Devam Edeceğiz"
"Gerçekleri Anlatmaya Devam Edeceğiz"
İçeriği Görüntüle

Etik kültürün sadece çalışanların değil, şirket yönetiminin de sorumluluğu olduğunu ifade eden Toraman, “Etik davranış sadece çalışanların değil, yönetim kurulunun da sorumluluğu. Açık iletişim kanalları, ihbar hatları ve şeffaflık politikaları etik kültürün oluşmasını sağlar. Çalışanlar yanlış gördüğünde korkmadan bildirebilmeli. Bu kültürü inşa etmek zaman alır ama çok kalıcı bir etki yaratır.” dedi.

“GÜÇLÜ ŞİRKETLER, GÜÇLÜ KADROLARLA KURULUR”

Kurumsal yapının eksikliği nedeniyle şirketlerin büyük zararlarla karşılaştığını belirten Dr. Toraman, FAC’in rolünü şöyle anlattı: “Fraud Audit Corporation (FAC) olarak biz, şirketlerin sistemli bir yapı kurmasına, uzman desteğiyle gelişimini sürdürmesine ve büyüme hedeflerini gerçekleştirmesine yardımcı oluyoruz. Önceliğimiz, şirketlerin değerini ve pazar payını artırmak, kayıplarını minimize etmek ve güçlü sermaye şirketlerine dönüşmelerini sağlamak.”

FAC’in sunduğu hizmetler arasında iç kontrol sistemlerinin kurulması, hile denetimi, dava destek danışmanlığı, şirket değerleme, kurumsal finansman hizmetleri, stratejik yönetim danışmanlığı ve kurum içi eğitimler yer alıyor. “FAC olarak inancımız şu: Güçlü şirketler, güçlü kadrolarla kurulur. Nitelikli personel, etkin sistemler ve sürdürülebilir büyüme için uzmanlığımızı şirketlerle paylaşıyoruz.” diyen Toraman, şirketlerin hem mali hem de itibari riskleri en aza indirmenin mümkün olduğunu vurguladı.

“EKONOMİK ZORLUKLAR GEÇER, AMA GÜVEN KAYBI KALICIDIR”

Şirketlere önemli bir mesaj veren Dr. Baki Toraman, “Ekonomik zorluklar geçer, ama kaybedilen güven geri gelmez. Kriz dönemlerinde bile denetimden ve etik değerlerden taviz vermeyin. Bir hile vakası sadece para kaybettirmez, şirketin itibarını ve geleceğini de yok eder.” uyarısında bulundu.

Muhabir: Uğurcan Bayrakdar