Özel okulların yeni fiyatlarının açıklanmasıyla birlikte kamuoyu bir kez daha bu fiyatlar üzerine konuşmaya başladı. Fiyatları yeni duyanlarda uçuk hasıl olurken, zaten bilenler acı tebessümlerle karşıladılar bu durumu. Peki, neden özel okullara muhtaç edildi bu ülke? 

Hayatım boyunca hiç özel okulda okumadım ve geçtiğimiz senelere kadar da bunun eksikliğini hiç hissetmemiştim ancak geçtiğimiz senelerde bir şey dank etti kafama; bağlantılar... Bu ülkede her şey bağlantılar sayesinde gerçekleştiği, ülkenin çoğu liyakatten ziyade tanıdıklarıyla bir yerlere geldiği için ve parayla birlikte güç sahipleri çocuklarını özel okullarda okuttuklarından ötürü, bu isimlerle bağlantıyı küçük yaşta sağlamak açısından özel okullarda okumamanın eksikliğini hissetmeye başladım. Adını bile doğru söyleyemeyen, ukala, tek derdi para olan bir ton işe yaramazın, sınıf arkadaşları sayesinde bir yerlere geldiğini gördükçe, bahsettiğim eksiklik giderek arttı. Hadi en baştaki soruya gelelim... Neden özel okullara muhtaç edildi bu ülke, bilinçli miydi? El-cevap ; EVET. 

Yine kendi adıma Ankara'nın göbeğinde 110 kişilik sınıflarda okumuş, sıralarda 4 kişi oturmak zorunda kalan bir öğrenciydim. Hangi veli çocuğunun bu şekilde eğitim almasına razı olurdu? Geçim sıkıntısını düşünerek derslere giren öğretmenler nasıl olurdu da layıkıyla çocuk yetiştirirdi? Devlet okullarının fiziki yetersizliklerine karşın, özel okullar pırlanta gibi parlarken, kim evladının köhne okullarda okumasını isterdi ki? 11-12 sene İngilizce dersi görüp, düzgün cümle kuramayan çocuklar mı istenirdi, yoksa özel okullarda su gibi İngilizce konuşan çocuklar mı? Bırakın laboratuvarı, deney tüpü, herhangi bir müzik aleti, herhangi bir bilimsel malzeme olmayan okullar mı isterdiniz yoksa tam takım tekmili birden çocuğunuzun kullanımına sunulan şahane imkanlar mı? İyi okullardan mezun olan kendini geliştirmiş öğretmenleri mi tercih ederdiniz, 30 senedir her sene aynı şeyi anlatmaktan bıkmış, özellikle maddi ve manevi çökertilmiş öğretmenlerin olduğu devlet okullarını mı? 

Peki başka bir açıdan daha bakalım. Öğretmenin üzerinde baskı kuramadığınız, çocuğunuza hakkettiği için düşük not veren, meslek etiğinden taviz vermeyen öğretmeni mi tercih ederdik, yoksa ticarethane olarak gördüğünüz, yönetimin öğretmenler karşısında sürekli sizin lehinize davrandığı okulları mı? Çocuğunuzun eline kıymık batsa müdüre çıkıp fırça atacağınız, okuldan almakla tehdit edip sürekli psikolojik savaşı kazandığınız bir okul daha çok işimize gelmez miydi? Gelmiyor mu? Kendi kesenize yakın çocuklarla okuyan bir evlat mı istersiniz yoksa SİZE GÖRE varoş, zavallı, fakir, gariban çocuklarla aynı okulda okuyan evlat mı? Getirilen saçma sistemle; adresinize en yakın okula yazdırmak mı işinize gelir evladınızı, her şeyine kendinizin müdahale edebileceği özel okullara yazdırmak mı? Hatta istemiyorsanız eğer, devletin, çocuğunuzu size sormadan imam hatip okullarına kaydetmesini ister misiniz? 

İşte böyle böyle mecbur edildi çocuklar ve aileler özel okullara. Devlet okullarına ne yatırım yapıldı, ne de devlet okulu öğretmenlerinin sorunları çözüldü. Sözleşmeli öğretmenlik adı altında asgari ücretin altında çaresizlikle çalışan öğretmenlerle meslek alenen aşağılandı. Devlet, kendi adını taşıyan okulları iyileştirmek yerine, özel okulların önünü açtı, sayılarının pıtrak gibi çoğalmasını sağladı, özel okullar da, sektörde tekel oldu ve insanların mecburiyetlerini kullanarak giderek pervasızlaştı, zam üstüne zam yaptı. Biz mecbur kaldıkça eğitim alenen ticaret kapısı oldu. Sonuç mu? İşte bu fiyatlar. Durun daha, bunlar iyi günlerimiz... 

Haydi, kalın sağlıcakla