BloombergHT’de yayınlanan habere göre 1929 Büyük Buhranı sonrasında emtia fiyat bilgilerine ulaşmada yaşanan sorunların giderilmesi için gazeteci Milton Jiler Emtia Araştırma Bürosunu kurdu. Milton Jiler tarafından oluşturulan CRB Endeksi’nin ana amacı emtia fiyatlarındaki dinamik hareketleri ve trendleri yansıtabilmekti.
BloombergHT’de yayınlanan habere göre 1929 Büyük Buhranı sonrasında emtia fiyat bilgilerine ulaşmada yaşanan sorunların giderilmesi için gazeteci Milton Jiler Emtia Araştırma Bürosunu kurdu. Milton Jiler tarafından oluşturulan CRB Endeksi’nin ana amacı emtia fiyatlarındaki dinamik hareketleri ve trendleri yansıtabilmekti.
Dünyanın en eski emtia endeksi olarak da bilinen Emtia Araştırma Bürosu Endeksi (CRB), 2011 yılındaki rekorunu da geçerek tüm zamanların en yüksek seviyesini gördü. 19 emtiayı ölçen endeksin yüzde 39’unu enerji, yüzde 41’ini tarım, yüzde 7’sini değerli metaller ve yüzde 13’ünü de endüstriyel metaller oluşturuyor.
Bloomberg Emtia Endeksi de Ekim ayında 2011 yılındaki 492 seviyesini geçerek yeni bir rekor kırmıştı. 23 enerji, metal ve tarım ürününü takip eden Bloomberg Emtia Endeksi, geçen yıl mart ayında gördüğü 4 yılın en düşük seviyesinden % 90’ın üzerinde değer kazanmış durumda bulunmaktadır
Emtia fiyatlarında en keskin yükselişler enerji tarafında görüldü. Avrupa ve Çin’de yaşanan enerji krizi dünyanın geri kalanını da tehdit ederken, doğalgaz fiyatındaki artış dikkat çekici seviyelere ulaştı. Petrol fiyatları da, OPEC+ üyelerinin kademeli üretim artışlarına devam etme kararı sonrası yaklaşık 7 yılın zirvesine çıktı.
Türkiye gibi sadece tüketimde değil üretimde kullanılan enerji, hammadde ve ara mallarda da ithalata aşırı bağımlı ülkelerde kur yükselişleri ile emtia fiyatlarındaki yükseliş üst üste binince enflasyonun astronomik seviyelere yükselmesi kaçınılmazdır.
Emtia fiyatlarında yükselişin yaşanması ise son derecede normal ve beklenilen bir durumdur. Pandeminin yarattığı ekonomik ve sosyal kriz ile mücadele edebilmek için trilyonlarca dolar, euro basılıp, dolaşıma sokulmuşken emtia fiyatlarının yükselmemesi son derecede olağan dışı bir sonuç olurdu.
Denklem belli kâğıt paraların değeri dolaşımdaki miktarı ve kâğıt parayı basan otoritenin itibarı ile ilişkilidir.
Bir kâğıt paranın dolaşımdaki miktarı artarsa değeri düşer tersi olursa değeri yükselir yani arada ters orantı vardır, bir kâğıt parayı basan otoritenin itibarı azalırsa paranın değeri düşer artarsa değeri yükselir yani arada bir doğru orantı vardır. Bu temel ilke tüm kâğıt paralar için aynıdır, hiç değişmez.
Sonuç olarak bu kadar çok para dolaşıma sokulduğu zaman paranın değerinin ve satın alma gücünün düşmesi, buna karşılık emtiaların fiyatının artması son derecede normaldir.
Elbette emtiaların ve hizmetlerin değeri ve fiyatı arz talep koşullarına göre şekillenir ve pandeminin yarattığı sosyal ortamda talep ve arz yönlü şoklarda yaşanmıştır. Lakin fiyat değişmelerini sadece emtia ve hizmetlerin değerini belirleyen arz talep koşullarına bağlamak yanlış olacaktır. Bu emtia ve hizmetlerin alım satımında kullanılan para birimlerinin değer ve satın alma gücündeki oynamaları da dikkate almak gerekmektedir.
Sonuç olarak fiyatlar genel seviyesini belirleyen iki ana unsurdan biri mal ve hizmet değerlerindeki değişim ikincisi ise bu mal ve hizmetlerin alım satımında kullanılan para biriminin değerindeki değişimdir.
Pandemi koşulları yüzünden ortaya çıkan talep düşüklüğü ve arz yönlü sıkıntılar elbette emtiaların fiyatlanmasında çok önemlidir lakin rezerv para olarak kabul edilen dolar ve euro gibi paraların değerindeki ve satın alma gücündeki değişimleri de gözden ırak tutmamamız gerekir.
Önümüzdeki dönemde yönetimler dolaşımdaki para miktarını azaltacak ve paraya talep yaratacak önlemler aldıkları zaman elbette paraların değeri yeniden şekillenecektir. Lakin kısa sürece çok büyük oranda bir değerlenme ortaya çıkarsa bu seferde pandemi koşullarında aşırı borçlanmış, ülke, firma ve kişilerin zincirleme bir şekilde iflasları gündeme gelebilecektir.
İşte tam da bu yüzden yönetimlerin elinde iki ucu keskin bir kılıç bulunmaktadır ya enflasyona ve yahut da zincirleme iflaslara razı olmaları gerekecektir.
Zincirleme iflasların yaratacağı ekonomik, sosyal ve siyasi kaosun seçilmek zorunda olan birçok iktidar için ciddi sıkıntı yaratacağı aşikâr olduğuna göre kısa sürede para arzını azaltıcı paraya değer kazandırıcı önlemler alınmasını beklemek çok doğru olmayacaktır.
Büyük bir olasılıkla iktidarlar orta vadede bu borçları nominal olarak enflasyon ile eritme ve fiyatlar genel seviyesinde eskiye göre daha yüksek bir noktada stabilite sağlama politikasını izleyeceklerdir.
Bu durumda emtia, enerji, kıymetli madenler ve kripto paralarda daha yüksek bir seviyede denge sağlanmasını beklemek gerekir…