Bugün 26 Kasım “ Dünya Zeytin Ağacı Günü” nü kutluyoruz. Akdeniz iklimi olan bölgelerde binlerce yıldır yetiştirdiğimiz Zeytin Ağacı ve ondan ürettiğimiz lezzetiyle ünlü zeytin ve yağı atalarımızdan bize mirastır.
Zeytin ağacı dikmek ve yetiştirmek insanlığa hizmet etmek demektir. Zeytin ağacı, çok eski çağlardan beri barışın sembolüdür.
Bu sembol ağacın dalları Birleşmiş Milletler bayrağını kuruluşundan bu yana süslemektedir.
UNESCO Genel Konferansının 26 Kasım’ı “Dünya Zeytin Ağacı Günü” olarak ilan etmesiyle her yıl tüm Dünyada kutlanmaya başlanmıştır.
Eski çağlardan bu yana ticareti geliştiren zeytinyağı sayesinde zeytin ağacı büyük bir zenginlik ve yaşam kaynağı olmuştur.
26 Kasım günü, zeytin ağacının sembolize ettiği her şey için seferber olma günüdür.
Zeytincilik Cumhuriyet döneminin en önemli tarımsal faaliyetlerinden birisidir. Zeytinciliğin ne kadar önemli olduğunun bilincinde olan Mustafa Kemal Atatürk, 1929 yılında Yalova Millet Çiftliğinde bakımsız ve verimsiz görünen 400 bin ağacın gençleştirilmesi ve verimli hale getirilmesi için talimat vermiştir.
Atatürk’ün bu talimatı üzerine, çiftlikte hızlı bir budama, gübreleme, bakım ve sulama çalışması yapılmaya başlanır. Zeytinlikler verimli duruma getirilir. Ve yine Atatürk’ün emirleriyle İtalya’dan Petrini adında bir teknik eleman getirttirilerek Bursa ilçelerindeki zeytinci köylerde kurslar açılır ve zeytin çiftçisi bilinçlendirilir. Atatürk bu çalışmaları bizzat kendisi de takip eder. Yetiştirilen genç ziraatçılar köylerde zeytin çiftçilerini on beş günlük kurslar içinde eğitirler. Kurslarda başarılı olan çiftçilere ustalık belgesi verilir. İlk başlarda ağaç budamaya karşı çıkan köylüler budanan ağaçlardan alınan verimin yükselmesine şahit olunca, kendi zeytin bahçelerinde budama işleminin hızlandırılması fikrini benimsemişlerdir.
1937 yılında çekirdekten zeytin fidanı yetiştirilmesi amacıyla Bornova’da zeytincilik istasyonu kurulmuş ve dördüncü yılında zeytin fidanı dağıtımına başlanmıştır.
26 Ocak 1939 tarih ve 3573 sayılı ‘’Zeytinciliğin Islahı ve Yabanilerinin Aşılattırılması Hakkında Kanun’’ ile zeytin bahçelerinin ıslah edilmesi, korunması, genişletilmesine yönelik çalışmalar başlatılmıştır. Bu kanun Atamızın sağlığında onun himayelerinde yapılmış fakat ömrü yetmemiştir.
Ancak bu kanunla Zeytin seferberliği güvence altına alınmıştır.
Cumhuriyet idaresince çıkarılan bu kanunların Dünyada eşi benzeri yoktur. Başka ülkelerde yalnızca zeytin ağacı için çıkarılan özel bir kanun bulunmamaktadır.
Cumhuriyet devrimlerine sahip çıkmak zeytin ağaçlarımızı da korumak demektir.
Zeytin kanunu Atatürk’ten miras bir kanundur.
Her konuda olduğu gibi zeytin ağacı konusunda da ileri görüşüne hayran olduğumuz atamızı bir kere daha özlem ve minnetle anıyoruz. Zeytin çağımızın sıvı altınıdır. Sağlığımızın dostudur. Zeytinyağı tüketiminin yoğun olduğu bölgelerimizde insanlar uzun ömürlü ve sağlıklı olarak yaşamaktadır. Bir örnek vermek gerekirse Nazilli en güzel örnektir.