SEVGİ GÜLDOĞAN
Başkentin en bilinen çiçekçileri bir zamanlar Sakarya Caddesi’nin o dar ve renkli sokağında sıralanırdı. Her biri başka bir hikâyenin kokusunu taşır, aşkların, barışmaların, vedaların sözcüsü olurdu. Ancak bugün, o sokak geçmişteki canlılığından oldukça uzak. Çiçekler yine açıyor, vitrinler hâlâ göz alıcı, ama müşteri yok.
Çankaya’daki bu küçük sokak pandemi sonrası hem müşteri kaybetti hem de umut. Esnafa göre alışveriş alışkanlıkları kökten değişti. İnsanlar artık çiçek almak için sokağa çıkmıyor; internetten, birkaç tıkla sipariş veriyor. Üstelik çoğu zaman çevrim içi platformlardaki fiyatlar, dükkân fiyatlarının altında kalıyor.
Bu farkın boyutunu anlatmak için bir esnaf şu örneği veriyor: “Orta boy bir buketi burada 300 liraya hazırlıyoruz. Aynı ürün internet sitesinde kargo dahil 230 lira. Saksı çiçeği 180 liradan başlıyor ama internette 150 liraya bulmak mümkün. Mini sukulent aranjmanları da öyle; biz 90 liraya satarken orada 70 liraya düşüyor.”
"ESKİDEN ANLAM VARDI, ŞİMDİ SADECE FİYAT SORULUYOR"
Artan kira giderleri, dükkân masrafları ve çiçeklerin tedarik sürecindeki maliyetler, bu farkı esnafın kapatmasını imkânsız hâle getiriyor. “Müşteri zaten az. Bir de fiyat sorunca online’la karşılaştırıyor, almadan çıkıyor.” diyor başka bir çiçekçi.
Pandemiyle birlikte başlayan bu değişimin kalıcılaştığını belirten esnaflar, sadece alışveriş değil, bakış açısının da değiştiğini söylüyor. Eskiden duygularla alınan çiçeklerin yerini, pratik çözümler almış durumda. “Bir müşteri gelir, önce ‘En ucuz ne var?’ diye sorar. Artık çiçek anlam değil, fiyat sorunu oldu,” diyen esnafın serzenişi, sokağın sessizliğini özetliyor.
Sokaktaki dükkânlar hâlâ sabah erken saatlerde açılıyor. Esnaf çiçeklerini özenle vitrine diziyor, saksılara su veriyor. Renk hâlâ orada, ama ses çok az. Geçmişte sevgililer günü, anneler günü ya da mezuniyet zamanlarında kapılarının önünde kuyruk olduğunu anlatan çiçekçiler, artık o günlerde bile insanların interneti tercih ettiğini söylüyor.
“Bir zamanlar bu sokak aşkla doluydu. Şimdi her sabah yalnızlıkla başlıyoruz güne.” diyen bir çiçekçi, tüm zorluklara rağmen mesleğini terk etmeyi düşünmediğini belirtiyor. “Bir kişi bile uğrasa, bir buket bile alsa, bu işin büyüsü yeter.” diye ekliyor.
ÇİÇEKÇİLER ONLİNE REKABETE YENİLİYOR
Kapanan kepenkler, azalan satışlar ve artan maliyetlerle birlikte Sakarya Caddesi’nin çiçekçileri zor günlerden geçiyor. Ancak her sabah açılan dükkân kapıları ve sulanan çiçekler, henüz tamamen vazgeçmediklerinin sessiz bir göstergesi. Esnafın en büyük şikâyetlerinden biri, internetle baş edememek. Online sipariş sitelerinde sunulan fiyatların, çiçekçilerin maliyetine dahi yaklaşmadığını söylüyorlar. Özellikle özel günlerde müşterilerin doğrudan uygulamalara yönelmesi, rekabeti iyice zora sokuyor.
Sokaktaki bir çiçekçi, ortalama bir buketin maliyetini şöyle özetliyor: “Burada orta boy bir buket 300 liradan satılıyor. Aynı aranjmanın internet üzerindeki fiyatı 230 lira. Kargo dâhil. Biz o fiyata mal bile edemiyoruz.”
Benzer farklar diğer ürünlerde de dikkat çekiyor. Barış çiçeği olarak bilinen popüler bir saksı bitkisi çiçekçide yaklaşık 180 lirayken, online platformlarda 150 liraya satılıyor. Mini sukulent aranjmanlarında da tablo benzer: Dükkânda 90 liraya sunulan aranjman, çevrim içi siparişlerde 70 liraya kadar düşebiliyor.
Esnaf, sadece fiyatla değil, müşterinin “kolaylık” arayışıyla da yarışmak zorunda kaldığını belirtiyor. “Fiyat farkı bir yana, insanlar artık yürümek istemiyor. Düğmeye basıyor, adres yazıyor, çiçek kapıya geliyor.” diyorlar.