Böyle iktidar olursa, kısa ömürlerinde insanca yaşama hakkını kullanamayan milyonlarca SSK, Bağ-Kur ve memur emeklisi perişan olur. İnsanca yaşama hakkını kullanamaz.

Şimdi bir hafıza tazeleyeyim AKP iktidarı tarafından 2006-2008 yıllarında yapılan darbeyle emeklilerin neler kaybettiğine bakalım! 

Türkiye’de emeklilerin bugün yaşadığı sorunların büyük bölümü 2006 yılında yürürlüğe giren ve 2008 yılında köklü değişiklikler yapılan 5510 sayılı SSGSS Kanunu’ndan kaynaklanıyor. 5510 sayılı Yasa ile yapılan değişiklikler emekli aylıklarının ciddi biçimde düşmesine yol açtı.

AKP iktidarı 5510 sayılı SSGSS Yasası ile emekli aylıklarının sistemli bir biçimde düşürülmesi sürecini başlatı. Bilindiği gibi emekli aylıkları için dört unsur büyük önem taşımaktadır: 1-Güncelleme katsayısı, 2-Aylık bağlama oranı (ABO), 3-Aylıkların alt sınırı, 4-Aylıkların artırılma yöntemi.

Yaptığım incelemede emekli aylığı, güncelleme katsayısı kullanılarak hesaplanan aylık ortalama kazanç ile aylık bağlama oranının çarpımı sonucu bulunuyor.  

Bu neyi gösteriyor? Bir çarpma işleminin ki çarpanını da düşürürseniz sonuç düşer! Alt sınır ve aylıkların artırılma biçimi ise aylıkların korunması ve artırılması açısından önem taşıyan diğer iki unsurdur. 5510 sayılı Yasa bu dört konuda ciddi hak kayıpları ve geriye gidişler yarattı. 

Emekli aylıklarının bir kez saptandıktan sonra nasıl artırılacağı da son derece önemlidir. Enflasyon ve büyüme oranları emekli aylıkları açısından yaşamsal öneme sahiptir. Emekli aylıkları enflasyondan korunmalı ve ülkedeki refah artışından pay almalıdır. 

5510 sayılı Yasa’nın 55. maddesi emekli aylıklarının her yıl ocak ve temmuz aylarında TÜİK tarafından açıklanacak Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) yıllık değişim oranında artırılmasını öngörüyor. 

Bu nedenledir ki bağlandığında ortalama düzeyde olan bir emekli aylığı zamanla en düşük aylık seviyesine doğru gerilemektedir. 

Emekli aylıklarının gerçek değerini koruyabilmesi için, ilk hesaplanışında da daha sonra artırılmasında da büyüme oranının tümünün dikkate alınması gerekir.

Bu dört önemli değişiklik emekli aylıklarının bugünkü sefalet düzeyine gerilemesinin temel sebepleridir. 

İşte bu nedenlerle emekli aylıkları bir yandan asgari ücrete diğer yandan kişi başına milli gelire göre önemli ölçüde geriledi ve dibe vurdu.

Şimdi tüm emekliler cadde ve sokaklara döküldüler.

Neredeyse her gün seslerini duyurmaya çalışıyorlar. Bağırıyorlar; “Geçinemiyoruz, geçinemiyoruz…” diye…

Sabah saat 04’de ucuz et kuyrukları bir kilometre uzuyor.

Avrupalı emekli emekli olunca aylık ücreti artıyor.

Türkiye’de kadın ve erkekler emekli olunca maaşları neden düşüyor?

Bu soruyu 17 milyon emekli cevap aramalıdır. 

Öte yandan AKP iktidarı şimdi, seçimler öncesinde bu tablonun yarattığı yoksulluk ve öfkeye karşı “müjde” balonları uçurmaya çalışıyor. Banka maaş promosyonları müjdesini RTE veriyor.

İşin garip tarafı ne seçim öncesi ne de seçim sonrası hükümetin benimsediği neoliberal zihniyetle emeklilerin nefes alması mümkün değildir. 

Mızrak çuvala sığmaz. Emeklilik sistemindeki sorunlar geçici değil yapısaldır. Emeklilik sisteminde kapsamlı aslına dönüşüme ihtiyaç vardır. Bizden söylemesi!