Bir kadın daha bir bayramı göremedi… Bu seferki ilkelliğin, alçaklığın adresi Ankara… 47 yaşındaki Op. Dr. Zeynep Erdoğan 8 aylık eşi Mehmet Erdoğan, tarafından 5 yerinden hunharca bıçaklanarak öldürüldü. Bu, sıradan bir cinayet değil. Çok yönü, yanı var.

Bir kadın daha bir bayramı göremedi… Bu seferki ilkelliğin, alçaklığın adresi Ankara… 47 yaşındaki Op. Dr. Zeynep Erdoğan 8 aylık eşi Mehmet Erdoğan, tarafından 5 yerinden hunharca bıçaklanarak öldürüldü. Bu, sıradan bir cinayet değil. Çok yönü, yanı var.

İkisi de çocuk sahibi

Her şeyden önce maktul bir, katil iki çocuk sahibi.

Katiliyle internette tanışıyor ve neyin nesidir, kimdir araştırma gereği duymuyor maktul. Adam azılı bir suçlu. Hem de kabarık bir sabıka dosyasıyla…

Bu yüzden, sosyal medyada maktulü ‘sorgulayanlar’ oldu…

Anne ve çocuğa işkence

Bir başka yanı; cinayet evinde kadının 14 yaşındaki oğlu da bulunuyor. Cani, ikisini de bağlayıp işkence yapıyor. Allah’tan çocuk bir yolunu bulup vücudundaki işkence izleriyle kaçıyor. Bunu ekranlardan anlatan, çocuğu sokakta gören komşu…

Çocuk kaçıyor ama öyle eziyet görmüş ki beyin kanaması geçiriyor…

Kan donduran ifade…

Katilin ilk ifadesi, suratına tükürülecek türden. Böylesine insanlık dışı bir cinayeti işleme sebebini şöyle anlatmış:

-Eşim bana sürekli ‘Sen yakışıklı değilsin, senden daha yakışıklı birini bulup onunla evleneceğim’ diyordu. Olay günü de bu konu üzerine tartıştık ve kendisini bıçakladım…

Yalan olduğu belli ama velev ki doğru; bu, bir cinayete gerekçe yapılabilir mi?

Bu vahşet durdurulmalı

Çeşitli kuruluşların raporlarına göre; 2019’da 474, 2020 yılında 300 kadın cinayete kurban gitmiş. Geçen yıl 171 kadın da şüpheli şekilde ölü bulunmuş.

Bu yılın ilk üç ayında ise 28 kadın erkekler tarafından öldürülmüş. Şüpheli ölü sayısı ise 19.

Bu bir vahşettir ve bir an önce durdurulması gerekir.

Bir kez daha tekrarlıyorum

Bu tür alçaklıklara imza atanlara hitabım nettir:

Bre Allahsızlar…

Bre kitapsızlar…

Bre namussuzlar…

Bre deyyusu ekberler…

Bre alçaklar…

Bre kendi tenine dönen kıllar…

Bre nebbaşlar…

Bre ruhsuz göt-başlar!

Bre usul/edep yoksunları…

Bre hastalıklı organizma toksinleri…

Bre ne idüğü belirsiz, soysuz/sopsuz, şerefsizler…

Bre küfrün sembolü kefereler…

Bre zulmün sembolü zalimler…

Bre onursuzlukta alimler…

Bre omurgasızlar…

Yeter artık.

Bir kadına daha bayram yaşatmayan alçak ve alçaklar ağız dolusu bir ‘iyi bayramlar’ dedirtmiyor.

İyi bayramlar…