Malum euro kuru uzun zamandır zaten çift hanedeydi en son geçtiğimiz hafta sonu dolar kuru da çift haneyi gördü ve 10 liranın az üstüne çıktı.

Malum euro kuru uzun zamandır zaten çift hanedeydi en son geçtiğimiz hafta sonu dolar kuru da çift haneyi gördü ve 10 liranın az üstüne çıktı.

Aslında bu noktada çift hane dememiz biraz yanlış oluyor, malum 2001 krizi ile beraber dolar kurları fırlamış ve ilk defa 7 haneye çıkarak milyon barajını aşmıştı. 14.03.2001 Günü Saat 15:30’da Belirlenen Gösterge Niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kurlarına göre 1 ABD doları 999 bin 788 TL ile 6 hane seviyesindeydi. Bir sonraki gün 15.03.2001 Günü Saat 15:30’da Belirlenen Gösterge Niteliğindeki Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Kurlarına göre ise 1 ABD doları 1 milyon 007 bin 034TL oldu ve 7 haneye çıktı. 2001 yılı için Dolar kuru ortalaması ise 1.228.499,00 TL dir.

Cumhuriyetimizin kurulduğu 1923 yılından günümüze kadar geçen 98 yılda dolar kurları:

1923 – 1969 arasında 47 yıl boyunca tek hanede kaldı

1970 – 1980 arasında 12 yıl boyunca çift hanede kaldı

1981 – 1987 arasında 7 yıl boyunca üç hanede kaldı

1988 – 1992 arasında 5 yıl boyunca dört hanede kaldı

1993 – 1996 arasında 4 yıl boyunca beş hanede kaldı

1997 – 2000 arasında 4 yıl boyunca altı hanede kaldı

2001 sonrasında 7 haneye çıktı ve 12 Kasım 2021 tarihine kadar da neredeyse 20 yıl boyunca 7 hanede kaldı, bu tarihte 10 lirayı yani eski para ile10.000.000,00 TL’yi aşarak 8 haneye adım attı.

Türk lirası tedavülde olduğu 98 yılda dolar karşısında tek haneden 8 haneye kadar çıkarak muazzam miktarda değer yitirmiştir.

Malum 2005 yılında hesap zorluları yüzünden yapılan bir operasyon ile paradan 6 sıfır atılmış ve milyon TL, 1 lira seviyesine inmişti. Fakat bu satın alma gücü veyahut reel değeri etkileyen bir eylem değildi, sadece yazım ve hesap kolaylığı sağlamak için yapılan bir işti, yoksa paraya değer falan kazandırmadı.

Baktığınız zaman birçok insan eski alışkanlıkla hala milyon tabirini kullanmaktadır

Türk insanı genel olarak doları dikkate alır, para konularında hesap yaparken genel olarak dolara endeksli düşünür. Bu aslında son derecede mantıklı bir refleks çünkü satın aldığımız birçok şeyin fiyatı da dolara endekslidir.

Kâğıt paraların değeri her daim değişir iktidarlar enflasyonist politikalar uygularsa kâğıt paranın değeri ve satın alma gücü düşer fiyatlar genel seviyesi artar. Deflasyonist politikalar uygularsa paranın değeri ve satın alma gücü artar fiyatlar genel seviyesi düşer.

Burada önemli olan dengeyi sağlayabilmek, halkın refahını ve kalkınmayı arttırabilmektir. Her iki halde de paranın değerindeki oynaklık ekonominin tüm dengelerini alt üst eder.

Enflasyon doğru ölçülmez ve paranın gerçek değeri net olarak bilinmezse ekonomideki büyüme başta olmak üzere tüm göstergeler de şaşar.

Bir iktidarın başarısı yahut da başarısızlığı için en önemli gösterge parasının değeri ve geçer akçe olmasıdır.

Bu gün Türk Lirası bırakın başka ülkelerde geçmeyi kendi ülkesinde bile rağbet edilmeyen bir para birimidir.

Türk Lirası artık bir hesap ve tasarruf birimi olma özelliğini kaybetmiş bulunmaktadır. Sadece günlük ödemelerde, oda mecburiyetten kabul görmektedir.

Kira, maaş almak ve yahut da vadeli bir satış yapmak için siz olsanız Türk Lirası mı tercih edersiniz yoksa dolar ya da euro mu?

Bu soruya verilecek yanıt aslında çok açık, bu durumun müsebbibi ise tamamen iktidarın beceriksizliği ve iş bilmezliğidir.