Tamam, biliyorum; hayda şimdi bu da nereden çıktı komisyon toplanıyor, asgari ücret zammını konuşuyor ya zam yapılmayacak da ne demek diyeceksiniz.

Bakın konuşulan ya da yapılacak olan aslında zam mam değil sadece ve sadece enflasyon düzeltmesidir!

İktidar tarafından tasarlanarak, taammüden yaratılan enflasyon yüzünden paranın satın alma gücü eriyince şikâyetler ayyuka çıkıyor ve mecburen bir düzeltme yapılması, paranın satın alma gücünün düzeltilmesi gündeme geliyor.

Aslında bu yapılan kaybettiğiniz, daha da doğrusu enflasyon ile sinsice elinizden alınan bir hakkın geri verilmesi, yani satın alma gücündeki erimenin telafisi, başkaca bir anlamı yok. 

Elbette enflasyon doğru düzgün ölçülmeyince bu düzeltmede yeterli olmuyor, zaman içinde asgari ücret ve sadece asgari ücrette değil tüm ücretler eriyor, satın alma güçlerini yitiriyorlar.

Gerçek bir zamdan bahsedebilmemiz için enflasyonun yarattığı bu satın alma gücünü telafi edecek düzenlemeler yetmez esas olarak bir ücret karşılığı çalışanların refahını ve satın alma gücünü artıracak gerçek bir zam yapılması gerekir.

Peki, enflasyonun satın alma gücünü nasıl erittiğini ve ne boyutta bir telefinin enflasyon etkisini ortadan kaldıracağını nasıl anlayacağız?

Bu sorunun cevabı çok kolay; altın hesabına başvuracağız. Geçmişte asgari ücret ya da emekli maaşı ile kaç gram ya da çeyrek altın alınabiliyordu buna bakacağız. Malum altın enflasyondan etkilenmeyen bir para birimidir, bu yüzden de en doğru kerteriz noktası altındır ve kıyaslamayı altın ile yapmak en hakkaniyetli hesap yolu olacaktır.

Örneğin 2002 yılı Aralık ayı itibariyle asgari ücret 184,3 lira çeyrek altın ise 27,40 liraydı ve demek oluyor ki AKP iktidarının başlarında bir asgari ücretle 7 çeyrek altın alınabiliyordu. 2022 Eylül ayına gelindiğinde asgari ücret 5.500 lira oldu çeyrek altın fiyatı ise 1.674 liraya çıktı bir asgari ücretle alınabilen çeyrek altın sayısı ise 3,28 adet oldu.

Geldik 2023 Aralığına, bu gün asgari ücret 11.400 lira kadar çeyrek altın fiyatı ise 3.230 lira civarında yani ancak 3,52 adet çeyrek altın alınabiliyor.

Bu bize AKP iktidarı boyunca altın üzerinden değerlendirildiğinde asgari ücretin yarı yarıya eritildiğini göstermektedir.

AKP iktidarının başına göre bu satın alma gücünü telafi etmek istersek yani asgari ücreti 7 çeyrek altın alabilecek kadar artırırsak olması gereken yeni asgari ücret 22.610 lira olacaktır.

Asgari ücret ancak 22.610 liraya çıkarıldığı zaman artık satın alma gücü yerli yerine geldi demektir ve ancak bu seviyenin üzerinde yapılacak bir artış gerçek bir zam olacak ve asgari ücretlinin refahını artıracaktır!

Fakat dikkat ederseniz bu seviye bile açlık sınırının üstünde olmakla beraber Türk-İş tarafından hesaplanan 45.686 liralık yoksulluk sınırının çok altında, neredeyse yarısı mertebesinde kalmaktadır.

Sakın kimse kalkıp ta ücretler bu kadar artırılırsa patronlar batar, Türkiye ihracat yapamaz falan da demesin unutmayın bugün her biri birer üretim ve ihracat devi olan Almanya, Japonya, İngiltere, Fransa, İtalya ve Amerika’da ücretler bu seviyenin çok ama çok üzerindedir.

Bu veriler ücretler genel seviyesinin yüksekliğinin üretim ve ihracatı doğrudan etkileyen bir unsur olmadığını göstermektedir.

Bu verilerin gösterdiği bir diğer gerçekte ücretlerin bu kadar yüksek olduğu bu ülkelerin hepsinin de gelişmiş birer ülke ve refah toplumu olduğu gerçeğidir.

Demek ki düşük ücretle gelişmiş bir ülke olmak ve bir refah toplumu yaratmak mümkün olmuyor. Üstüne üstlük düşük ücret veren diğer ülkelere de baktığımızda hemen hemen hepsinin az gelişmiş ve yoksul ülkeler olduğu görülmektedir dahası bu ülkeler öyle birer üretim ve ihracat devi falanda değildir.

Sonuç olarak vatandaşlarını düşük ücretle çalışmaya mahkûm etmek hiç bir fayda üretmemektedir, bu haksızlığın bir an önce giderilmesi gerekmektedir.