Asgari ücret 12 bin lira olmalıdır dediysem bu asla Türk emekçisinin hakkı anca budur demek de...
Asgari ücret 12 bin lira olmalıdır dediysem bu asla Türk emekçisinin hakkı anca budur demek de değildir!
Ben emeğin üretimden hakkı olan payı almasından, ücretlerin gelişmiş refah toplumlarındaki ücretler kadar yüksek olmasından yana olan bir ekonomistim.
Bir Amerikalı, Japon, Alman, Fransız ya da İngiliz emekçisi en az ne kadar ücret alıyorsa Türk emekçisi de en az o kadar ücret almalıdır ve Türk emekçisinin satın alma gücü de en az eşdeğerleri kadar yüksek olmalıdır.
Emekçinin aşı, emeği üzerinden yürütülen sömürüye, bu sömürü sayesinde elde edilen kârlara, bu sayede büyüyen bir ekonomiye, palazlanan patronlara ben kökten karşıyım!
Bir patron gelişmiş ülkelerdeki eşdeğerlerinden daha az kâr elde etmeye yanaşıyor mu?
- Elbette hayır…
Bir rantiye gelişmiş ülkelerdeki eşdeğerlerinden daha az rant elde etmeye yanaşıyor mu?
- Elbette hayır…
Bir yatırımcı gelişmiş ülkelerdeki eşdeğerlerinden daha az faiz elde etmeye yanaşıyor mu?
- Elbette hayır…
Peki, bir emekçi gelişmiş ülkelerdeki eşdeğerlerinden daha az ücret elde etmeye neden yanaşsın?
Nedeni belli; bu devletin dayatması, hak aramayı eşit işe eşit ücret talep etmeyi engellemesi, emekçinin değil patronların yanında saf tutması…
Peki, bu ülkede emekçi sayısı mı fazla patron sayısı mı?
Oy hesabına geldiği zaman patronların oylarımı çok yoksa emekçilerin oyları mı?
Elbette emekçilerin oyları çok ama çok daha fazladır, öyleyse bu gerçeğe rağmen seçilmek, oy almak peşinde olan politikacılar nasıl oluyor da emekçinin değil de patronun tarafını tutabiliyor, emekçinin değil de patronların menfaatini korumaya cesaret edebiliyor?
Bunun sebebi geniş ücretli kesimin farklı hikâyeler ile uyutulması, sendikaların sarı sendikaya dönüştürülmesi, emekçinin hakkını hukukunu savunamaz hale getirilmesidir.
Emekçiler ideolojik ya da arkaik masallar ile uyutulup kendi haklarını savunacak siyasileri iktidara getiremeyince, haklarını hukuklarını savunan kimse de olmuyor.
Emekçinin ve emeklinin bu düzene boyun eğmesi, sessiz kalması hakkını hukukunu arayamaması, ben de neden gelişmiş ülkelerde yaşayıp benimle aynı işi yapan meslektaşlarım kadar ücret almıyorum diye sormaması yüzünden bu düzen yürüdükçe yürüyor.
Ülkemizin şu andaki gerçeklerine ve neden asgari ücret en az 12 bin lira olmalıdır dememe gelirsek, bu ülkede Türk-İş tarafından açıklanan asgari ücret ile açlık ve yoksulluk sınırına dair Ekim 2022 hesaplamaları şöyle:
- AÇLIK SINIRI 7.425 TL OLARAK HESAPLANDI VE AÇLIK SINIRI ASGARİ ÜCRETİN 1.925 TL ÜZERİNDE OLDU!
- DÖRT KİŞİLİK AİLENİN YAPMASI GEREKEN TOPLAM HARCAMA YANİ YOKSULLUK SINIRI 24.185 TL OLARAK HESAPLANDI!
- BEKÂR BİR ÇALIŞANIN AYLIK YAŞAMA MALİYETİ 9.705 TL’ YE ULAŞTI!
En düşük emekli maaşı ise 3 bin 500 lira…
Eski Türkiye’de durum neydi derseniz: AKP iktidarının başı 2 Ocak 2003 tarihinde gram altın fiyatı 18.308.785 TL seviyesindeydi. 2003 başı AKP iktidarı tarafından belirlenen net asgari ücreti ise 225.999.000 TL yani bir aylık asgari ücret ile 12,3 gram altın alabiliyormuşsunuz.
Bugün asgari ücret net 5.500 TL ve ancak 5,5 gram altın alabiliyorsunuz!
Demek ki asgari ücret 12 bin liraya çıkarıldığı zaman bile alım gücü ancak AKP’nin iktidara geldiği dönemdeki seviyeye çıkarılmış, son 20 yıldaki aşınma giderilmiş olacak. Asgari ücret 12 bin lira seviyesine çıkarıldığında bir evde asgari ücretle çalışan bir kişi varsa açlık sınırı aşılmış, iki kişi olduğunda ise yoksulluk sınırına ulaşılabilmiş olunacak asgari ücret 12 bin lira olmalı dememdeki mantık işte budur.