Obezitede genetik yatkınlığın göz ardı edilemeyeceğini söyleyen Deniz, anne ve babası obez olan bir çocuğun obez olma olasılığının yüzde 90’a kadar çıktığını kaydetti. Bazı etnik gruplarda obezite sıklığının daha fazla görülmesinin de bu yatkınlığı desteklediğini ifade etti.
“Tedavi çok yönlü olmalı”
Dünya Sağlık Örgütü’nün obeziteyi sistemik bir hastalık olarak tanımladığını hatırlatan Deniz, tedavide yaşam tarzı değişikliği, sağlıklı beslenme, düzenli egzersiz, ilaç tedavileri, endoskopik yöntemler ve cerrahi seçeneklerin birlikte değerlendirilmesi gerektiğini söyledi. Toplumun bilinçlendirilmesinin en kritik adım olduğunu vurguladı.
“Aşırı kilolu çocukların normalleştirilmesi tehlikeli”
Sosyal medyada aşırı kilolu çocukların sempatik bir algıyla sunulmasının obeziteyi normalleştirdiğini belirten Deniz, bunun ileri yaşlarda karaciğer yağlanması, tip 2 diyabet ve metabolik hastalık riskini artırdığını söyledi. Erken farkındalık ve önleyici sağlık yaklaşımının obeziteyle mücadelede en etkili yöntem olduğunu vurguladı.
Deniz, dengeli beslenme ve hareketli yaşam alışkanlıklarının küçük yaşlardan itibaren kazandırılmasının toplum sağlığı açısından hayati önem taşıdığını ifade etti.





