Rubio, Washington'un diplomatik çözümlere kapalı olmadığını belirterek, İran ile görüşmeye hazır olduklarını da ifade etti. Ancak bu açıklamanın ardından gelen sert uyarılar, ABD'nin askeri caydırıcılık politikasını sürdüreceği mesajını da net bir şekilde verdi.

“Amacımız İran’da rejimi değiştirmek değil. Ancak bir misilleme yapılırsa, bu İran’ın tarihindeki en büyük hata olur,” diyen Rubio, ABD'nin bölgede yüksek alarm durumunu koruduğunu ve tüm senaryolara hazırlıklı olduklarını söyledi.

ABD-İran Gerilimi Yeni Bir Eşiğe Mi Geliyor?

Rubio’nun bu açıklamaları, ABD’nin Fordo, Natanz ve İsfahan’daki nükleer tesislere düzenlediği operasyon sonrasında bölgede artan gerilimin diplomatik mi yoksa askeri mi ilerleyeceği sorusunu yeniden gündeme taşıdı.

Uzmanlara göre, ABD yönetimi bir yandan İran’ın nükleer kapasitesini sınırlandırmak için askeri seçenekleri kullanırken, diğer yandan müzakere kapısını da aralık bırakmayı sürdürüyor.

Altınköy Açık Hava Müzesi'nde Ziyaretçi Akını!
Altınköy Açık Hava Müzesi'nde Ziyaretçi Akını!
İçeriği Görüntüle

Stratejik Caydırıcılık Mesajı

Rubio’nun açıklamaları, sadece İran’a değil, aynı zamanda bölgedeki diğer aktörlere yönelik bir stratejik caydırıcılık mesajı olarak da değerlendiriliyor. ABD'nin İran'a karşı tutumunun, yalnızca askeri müdahalelerle sınırlı kalmayacağı, aynı zamanda politik diyaloglara da açık olduğu belirtiliyor.

Kaynak: AA