HABER : GONCAGÜL KONAŞ
5 Nisan Avukatlar Günü’nde Türkiye’nin dört bir yanından gelen avukatlar, Türkiye Barolar Birliği’nin çağrısıyla başkent Ankara’da buluşarak anlamlı bir yürüyüş gerçekleştirdi. 81 il barosunun katıldığı etkinlikte konuşan Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, avukatlık mesleğine ve hukuk devletine yönelen tehditlere dikkat çekti. Sağkan, İstanbul Barosu’nun seçilmiş yönetimine yönelik girişimleri sert bir dille eleştirerek, “Bu ses susturulamaz” mesajı verdi. Avukatların adaletin sesi olduğunu vurgulayan Sağkan, mesleğin itibarsızlaştırılmasının tüm toplumun susturulması anlamına geleceğini ifade etti.
“ADALETİ SAVUNMAK İÇİN YOLA KOYULDUK”
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Erinç Sağkan, yaptığı konuşmada hem avukatlık mesleğine hem de hukuk devletine yönelik tehditlere dikkat çekti. “Bu güzel ülkenin dört bir yanından yola çıkıp burada, Başkent’te, Cumhuriyetimizin kalbinde buluşan; sabahın ilk ışıklarıyla cübbesini omuzlayan, hakkı, hukuku ve adaleti savunmak için yola koyulan; burada olan ya da fiziken burada olamasa da yüreğiyle, zihniyle aramızda bulunan tüm meslektaşlarımı saygıyla, sevgiyle ve ortak mücadelemizin coşkusuyla selamlıyorum!” diyen Sağkan, Avukatlar Günü’nün artık yalnızca bir kutlama günü değil, bir mücadele günü olduğunu vurguladı.
“Bugün yalnızca 5 Nisan Avukatlar Günü dolayısıyla düzenlediğimiz bir yürüyüşte değil; savunma mesleğinin onurunu ve toplumsal sorumluluğunu birlikte haykıracağımız bir dönüm noktasında bir araya geldik” ifadelerini kullanan Sağkan, avukatların yalnızca bireylerin haklarını değil, aynı zamanda adil yargılanma hakkı ve demokratik düzeni de savunduğunu dile getirdi.
“İSTANBUL BAROSU’NA MÜDAHALE, MESLEĞE TEHDİTTİR”
Konuşmasında İstanbul Barosu’nun seçilmiş yönetimine yönelik girişimlere de değinen Sağkan, “Ne yazık ki, 147 yıllık bu köklü kurumun seçilmiş yönetimi bugün hukukla değil; haksızlıkla, mesnetsiz iddialarla, hukuka aykırı yargı kararlarıyla görevinden uzaklaştırılmak isteniyor.” dedi.
“Baroları susturulmak istenen bir ülkede, savunmanın sesi bastırılmak isteniyor demektir. Ama biz buradayız; meslek örgütümüze, mesleğimizin onuruna ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkıyoruz. Ve biliyoruz: Bu ses, susturulamaz!” diye konuştu.
“HUKUK SUSARKEN, BİZ KONUŞACAĞIZ!”
Türkiye’de hukuksuzluğun olağanlaştığını belirten Sağkan, yargı bağımsızlığına yönelik tehditlere de dikkat çekti: “Mahkeme salonlarında artık adaletin sesi değil, suskunluğu yankılanıyor. Haksız tutuklamalar, istisnalar değil, sistemli bir hukuksuzluğun ifadesi hâline gelmiş durumda.”
Avukatların toplumda adaletin sesi olduğunu vurgulayan Sağkan, “Avukatlık yalnızca bir meslek değil; hukukun, hak ve özgürlüklerin, adaletin sesi olma sorumluluğudur. Çünkü hakları ihlal edilen mağdurların talepleri bizim için yalnızca hukuki bir vaka değil, adalete erişim hakkını gerçeğe dönüştürme sorumluluğumuzu hatırlatan bir yardım çağrısıdır.” dedi.
“BU MESLEK İTİBARSIZLAŞTIRILIRSA, YURTTAŞLAR SUSTURULUR”
Avukatların ekonomik sorunlarına da değinen Sağkan, “Bugün genç avukatlar, büyük hayallerle girdikleri bu meslekte ayakta kalma mücadelesi veriyor. Stajyer avukatlar ekonomik bağımlılık zincirine mahkûm ediliyor. Adli yardım dosyaları için verilen emek, aylar sonra ödenen ücretlerle değersizleştiriliyor.” ifadelerini kullandı.
Sağkan, “Bu mesleği itibarsızlaştırmak isteyenlere karşı, sadece mesleğimizi değil bu ülkenin geleceğini savunuyoruz. Çünkü biliyoruz ki, bu meslek itibarsızlaştırıldığında yalnızca avukatlar değil; katledilen kadınlar, istismara uğrayan çocuklar, iş cinayetlerinde öldürülen işçiler, düşünce ve fikir özgürlüğü ihlal edilen gazeteciler, akademisyenler, yani yurttaşlar susturulur.” dedi.
“SAVUNMA SUSMAZ!”
TTB Başkanı konuşmasını, savunma mesleğine dair talepleri sıralayarak tamamladı:
- “Hukuk fakülteleri, sayının değil niteliğin esas alındığı, liyakatle şekillenen eğitim kurumları olmalıdır.”
- “Avukatlık stajı, bir bekleme süreci değil, güçlü bir eğitim süreci olarak görülmelidir.”
- “Avukata yönelik şiddet doğrudan adalete yönelmiş bir saldırıdır. Etkin korunmalı ve failler cezalandırılmalıdır.”
- “CMK ücretleri, bir avukatın onuruyla yaşayabilmesi için temel bir güvencedir.”
- “Kamu avukatlarının özlük hakları korunmalı, mesleki bağımsızlıkları güçlendirilmelidir.”
- “Kadın avukatların uğradığı ayrımcılığa, genç avukatların ekonomik baskıya maruz kalmasına sessiz kalamayız. Güvenceli, eşit ve adil çalışma koşulları sağlanmalıdır.”
“Bu çağrı yalnızca bir talep listesi değildir. Bu çağrı, savunmayı güçsüzleştirmek isteyen eğilimlere karşı mesleki kararlılığımızın ifadesidir.” diyen Erinç Sağkan, sözlerini şu cümleyle noktaladı:
“Savunma susmaz! Savunma durmaz! Savunma boyun eğmez!”
