“ Son dönemde futboldan başka bir şeyden söz etmemişim. Diğer branşları da yazayım. Ancak ne yazsam acaba?” diye düşünürken, ‘Ata sporumuz’ güreşten tam 31 yıl sonra gelen ‘Avrupa şampiyonluğu’ ile büyük mutluluk ve gurur duydum.
Milli güreşçilerimiz Avrupa Güreş Şampiyonası'nda tarih yazdı. En son 1993 yılında ülkemizde, İstanbul’da yapılan organizasyonda takım halinde şampiyon olan Serbest Güreş Milli Takımımız, vurguladığım gibi, 31 yıllık bir aradan sonra yeniden Avrupa’nın zirvesine yazdırdı.
Romanya’nın başkenti Bükreş’teki şampiyonada, Grekoromen Milli Takımımız da aynı performansı göstererek şampiyon oldu.
Kadın milli takımımız da Avrupa ikinciliği başarısını gösterdi.
Yani anlayacağınız, ‘Türk gibi kuvvetli’ sözünü Avrupa’ya bir kez daha haykırmış olduk.
Elde ettiğimiz her madalya son derece önemli kuşkusuz ancak grekoromen stil 82 kiloda, ilk defa katıldığı Avrupa Şampiyonası’nda mücadele eden ve kürsünün en üst basamağına çıkıp şampiyon olan 19 yaşındaki genç güreşçimiz Alperen Berber’e özeli bir parantez açıp, buradan özel olarak kutlamak isterim.
Şampiyonada Serbest Güreş Milli Takımımız toplamda iki altın, iki gümüş ve iki bronz madalyayla müzesine altı madalya ve taşıdı ve başta da vurguladığımız gibi 31 yıllık şampiyonluk hasretini gidermiş oldu.
Grekoromen stilde de iki altın, üç gümüş ve bir bronz çıkararak, altı madalya elde edip, Avrupa’nın zirvesine Ay Yıldızlı bayrağımızı diktik.
Kadın Güreş Milli Takımımız ise şampiyonayı, üç altın, bir gümüş ve bir bronz madalya olmak üzere şampiyonayı aldığımız beş madalyayla Avrupa ikinciliğiyle tamamladı.
Nihayetinde, grekoromen ve serbest stildeki Avrupa şampiyonluğu ve kadınlardaki ikinciliğimiz, yani tümü ayakta alkışlanması gereken performanslar. Bu konuda hiç şüphe yok tabi ki.
Ancak, geriye dönüp baktığımızda, serbest stil bizim gelenek ve göreneklerimize çok daha yakın olmasına rağmen, grekoromende daha başarılı bir tablo görüyoruz. Düşünebiliyor musunuz, Serbest güreşte son Avrupa şampiyonluğumuzun üzerinden tam 31 yıl geçmiş. Grekoromen stilde ise,1997, 2001, 2006 ve 2023’ten sonra 2024’te de bu mutluluğa ulaşmışız.
Yani buradan hareketle, serbest stilde uzun bir aradan sonra gelen Avrupa şampiyonluğunun önemini bir kez daha vurgulamamız gerek diye düşünüyorum.
Bu arada son yıllarda yükselen değeriyle, kadın güreşinde de büyük aşamalar kat ettiğimizin altını çizmemiz gerek. Bu nedenle Bükreş’te ikinci olan kadın sporcularımızı da gönülden kutluyor, başarılarının devamını diliyorum.
Kalın sağlıcakla…