1919 yılının son günleri. Eskiler iyi bilir, bu zamanlarda ayaza çekerdi, karla kaplanırdı Ankara! 

Düşünsenize 1919’u, nasıl da soğuktu kim bilir o zamanlarda. Kimin umurundaydı ki soğuk hava…

Rütbelerini atmış Mustafa Kemal, Ankaralıların deyimiyle Kongre Paşası, Temsil Heyeti ile geliyordu ya, bu çok hoştu, gerisi boştu. Heyet, bu tarihi günde, güzergâh boyunca ara ara gruplar oluşturmuş Ankaralıları selamlayarak, inip konuşarak ağır ağır ilerleyecekti…

Yapılan hazırlıklar ve yaşananlar günün adını tarihe Kızılca Gün olarak yazdırcaktı. 

Bugün…

O günü yeniden yaşamak elbette mümkün değil. Bu kısa yazıyla anlatmak istediğim o müthiş günü sadece bir gün değil (her 27 Aralıkta heyecanla ananlara ve hatırlayanlara saygı ve minnetle), yılın belki de en sıcak gününde bile anılabileceğinden, turizmcilerin sözleriyle potansiyel bir destinasyondan söz etmek. 

Engelsiz Fotoğraf Derneği (ENFOD) ve Keçiören Sınav Okulları İlkokul öğrencileriyle, 27 Aralık günü yollar kapanır, kalabalıklar olur düşüncesiyle, birkaç gün öncesinden bir Kızılca Gün turu yaptık.

Video

Anıtlarla başladı turumuz. Önce Heykeltıraş Metin Yurdanur’un Gölbaşı’ndan Dikmen’e girişindeki 27 Aralık Anıtı’ndan başladık. Ardından Heykeltıraş Ragıp Çiçen’in Atatürk Parkı’ndaki 44 figürlü anıtı… Burada Mustafa Kemal ve arkadaşlarının karşısına geçtik, bir-ki-üç, ‘Hoş geldiniz’ diye bağırdık! Müthişti! İşte videosu.

Sonraki durak, o müthiş gün adına yapılan son anıt oldu. Meclis kavşağındaki Kızılca Gün Anıtı

Her gün önünden geçtiğim anıta bu ziyaret Heykeltıraşı Aslan Başpınar’la gitmek tarifsizdi. Cumhuriyet’in ilk yıllarında yabancı sanatçıların ülkelerinde döküp getirdiği anıtlar, günümüzde Ankara’daki sanatçılarımız tarafından Ankara’da yapılıyor…

Tarihteki 27 Aralık gününde izlenen güzergâh üzerinden devam ettik. Radyo Evi’nin önünden Direksiyon Binası’nın olduğu İstasyon’a döndük, oradan ilk Meclis’in önüne… 

Fotoğraf

Hemen ardından düne kadar yapıldığı amaçla kullanılan ve önünde Atatürk’ün Ankara’daki ilk fotoğrafının olduğu Valilik binasını konuştuk. İşte Atatürk’ün Ankara’daki ilk fotoğrafı…

Artık rotamız Keçiören’di. Meteoroloji Genel Müdürlüğü’ne geldik. Burası bir zamanlar Eski Ziraat Mektebi’ydi ve Atatürk’ün Ankara’daki ilk karargâh ve evi olacaktı…

O günlerin anısı, bugünlerde bir odada yaşıyor. Atatürk Odası’nda…

Odanın var olmasında büyük emeği olan Nedim Özdemir’le buluştuk, anlattıklarını ilgiyle dinledik. 

Bu yazıya mümkün değil sığmaz o günü Enver Behnan Şapolyo’nun Atatürk ve Seğmen Alayı isimli kitabında detaylı okuyabileceğinizi hatırlatıyor, bir videoyla bir fotoğraf paylaştığım bu kısa yazıyı bir tur önerisiyle bitirmek istiyorum.

Tur önerisi

Belediye veya yetkili bir kurum, kuruluş kim olur bilmiyorum ama Ankara’ya gelenin veya yaşayanın katılabileceği 27 Aralık Turu olmalı. Yazıda anlattığım anıtlarda ve mekânlarda verilecek kısa molalarda kısa anlatımlar yapılmalı. 

Ki, yüz yılı geçti oldu unutmadık, bin yıl geçse unutulmasın.