Küreselleşen dünyada ülkelerin etkileri eskisi kadar etkili olmasa bile yine de göz ardı edilemez. Bu durumda ilgi odakları bölgelere yöneldi. Orta Asya, büyüklük ve yapı bakımından farklılık gösteren ekonomilere sahip mühim bir bölge. Orta Asya'nın geniş Avrasya alanındaki stratejik rolünün büyümeye hazır olduğu aşikâr. Kazakistan, toplam GSYİH'nin yarısından fazlasını oluşturan en büyük ekonomi, Özbekistan ise Orta Asya nüfusunun neredeyse yarısını barındıran bölgenin en kalabalık ülkesi. Üç büyük ekonomi - Kazakistan, Özbekistan ve Türkmenistan - Orta Asya'nın toplam GSYİH'sinin %95'ini oluşturan ve hidrokarbonların net ihracatçıları. Kırgızistan ve Tacikistan'ın ihracatı başlıca metaller ve metal cevherleri. Bölgeyi – Türkmenistan hariç - açık ekonomi olarak nitelendirebiliriz ve Kırgız Cumhuriyeti de dış ticarete katılım açısından lider durumundadır.
Bölgedeki makroekonomik politika geçen yıllara göre gözle görülür şekilde daha dengeli hale gelmekte. Sonuçlarından biri enflasyondaki düşüş. Son beş yılda, küresel piyasalardan gelen zorluklara rağmen, enflasyon bölgede ortalama %10 civarında sınırlandı. Bölge ülkelerinin geçiş konumu ve ortaya çıkan uluslararası ulaşım koridorlarına entegrasyonu, dış pazarlara erişmek ve ekonomilerin potansiyelini artırmak için iyi bir fırsat olarak değerlendirilmekte.
Uluslararası yatırımcıların ilgi alanlarına baktığımızda hızla büyüyen ve parlak gelecek vaat eden bir bölge olan Orta Asya'ya odaklandıklarını fark ediyoruz, zira 2000'den 2021'e kadar bölgenin GSYİH'sinin reel olarak ortalama %6,4 oranında büyüdüğünü, gelişmekte olan piyasa ekonomilerini %5,2 ve küresel ekonomiyi %3,6 geride bıraktığını görüyorlar.
Orta Asya ekonomileri, dış zorluklara rağmen son iki yıldır güçlü bir şekilde büyümekteler. GSYİH büyümesi 2022-2023'te ortalama %5’e yakın oranında gerçekleşirken, gelişmekte olan piyasalar yıllık %4,2 ve küresel ekonomi yıllık %3,4 oranında büyüdü. Son 24 yılda bölgenin toplam GSYİH'si neredeyse 11 kat arttı ve farklı göstergelere göre dünya GSYİH'sindeki payı da iki kat arttı. 2024 yılında Orta Asya'nın nominal GSYİH'si tahminlere göre %10'dan fazla artarak 519 milyar dolara ulaşacak.
Orta Asya'nın nüfusu 80 milyon seviyesine gelerek 2021'den bu yana yaklaşık %50 ve son 24 yılda 1,4 kat arttı. Demografik eğilimler Orta Asya devletlerinin ekonomilerinin büyümesini destekliyor. Nüfusun yaş dağılımı, iş gücünün gelecekte artacağını gösteriyor. Üçüncü ülkelerden gelen yabancı yatırımların birikmiş hacmi son iki yılda %4,2 arttı ve 220 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Dış ticaret cirosunda da güçlü bir performans kaydedildi ve 2021'den bu yana üçte bir kadar arttı.
Yeşil enerji de dahil olmak üzere su ve enerji sektörünün koordineli gelişimi, yatırımcılar için önemli fırsatlar sunmakta. Çin zaten yıllardır petrol ve doğal gaz ihtiyaçlarını bu bölgeden gidermekte. On yıl önceki Ukrayna krizinden sonra Rusya da enerji ihracatını Çin’e yöneltirken bu konuda güçlü bir rakip oldu. Tabii ki bölgenin potansiyelini gerçekleştirmek için, ülkelerin karayla çevrili olma, kaynak bağımlılığı, düşük finansal gelişme düzeyi ve iklim değişikliğinin etkisi gibi diğer zorlukların üstesinden gelmesi elbette önem arz etmekte.