Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Vatandaşlar elektrik faturalarına yapılan zamlarla boğuşurken, sanayide kullanılan doğalgaza dev zam yapıldı. Bu da A’dan Z’ye her şeye zam demek.

Hayat pahalılığı almış başını gidiyor. Vatandaşlar elektrik faturalarına yapılan zamlarla boğuşurken, sanayide kullanılan doğalgaza dev zam yapıldı. Bu da A’dan Z’ye her şeye zam demek.

Uygulanan ekonomi politikalarıyla dolar 9,50 TL seviyelerinde seyrederken, geçim sıkıntısı yaşayanların sayısı bir hayli arttı. Öğrenciler yurt-kira sorunu, gençler işsizlik sorunu, emekliler geçim sorunu yaşıyor.

Yaşadıkları sıkıntılar nedeniyle gelecek kaygısı taşıyan vatandaşlar art arda gelen zamlara isyan ediyor. Doğal gaza yapılan son zammın bedeli gerek elektrikte gerekse doğalgazda; sanayiye, tarım sektörüne, ticarethane ve konutlara yani tüm vatandaşlarımıza yansıyacak

Peş peşe gelen zamlar yüzünden bir türlü kontrol edilemeyen enflasyon, dar ve sabit gelirli vatandaşların açlık ve yoksulluk riskini giderek artırıyor. Dört kişilik bir ailenin açlık sınırının 3 bin 708 liraya çıktığı ekim ayında, gıda dışı gereksinimler için yapılması gereken harcama ise 8 bin 977 lira, yoksulluk sınırı da 12 bin 685 liraya yükseldi.

Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu’nun Ar-Ge birimi KAMU-AR’ın, dört kişilik bir ailenin, dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için tüketmesi gereken gıda miktarlarını esas alarak belirlediği açlık sınırı ile gıdanın yanı sıra diğer ihtiyaçlarını da yoksunluk duygusu çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken gıda dışındaki harcamaları dikkate alarak hesapladığı yoksulluk sınırı araştırmasının Ekim 2021 sonuçları açıklandı.

Açlık sınırı Ekim’de bir önceki aya göre 80 lira artarken, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama 136 lira ve yoksulluk sınırı da 216 lira arttı. Ocak-ekim döneminde ise açlık sınırı 562 lira, gıda dışındaki ihtiyaçlar için yapılması gereken harcama ise 936 lira arttı. Ailelerin gıda ve gıda dışı ihtiyaçlarını insan onuruna yaraşır bir şekilde yoksunluk hissi çekmeden karşılayabilmesi için yapması gereken toplam harcama tutarını gösteren yoksulluk sınırı da yılın ilk on aylık döneminde toplam 1.498 liralık artışla 12 bin 685 lira oldu.

Dört kişilik bir ailenin dengeli ve sağlıklı beslenebilmesi için alması gereken kaloriyi sağlayacak gıda maddelerinden oluşturulan bir sepete bir ay süreyle ödenmesi gereken para ekim ayı için 3 bin 708 lira olarak hesaplandı.

Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın verileri, Türkiye’deki yoksullaşmayı ve giderek derinleşen ekonomik bunalımı gözler önüne serdi. Yoksulluk, Covid-19 salgının ekonomide yarattığı tahribat nedeniyle 2020 yılında daha da arttı. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 2020 verilerine göre, 2019’da 3,2 milyon olan sosyal yardımlardan faydalanan hane sayısı iki katı artışla 6 milyon 630 bin 682’ye fırladı. 2020’de 2 milyon 450 bin 80 hanedeki yaşam ise düzenli sosyal yardımlarla sürdürülebildi.

Ekim ve Kasım ayı adeta bir zam sağanağına sahne oldu, oluyor da. Ekmeğe zam, doğalgaza zam, elektriğe zam, akaryakıta zam, LPG’ye zam. Bunlar yetmiyormuş gibi 2021-2022 Eğitim Öğretim yılında yükseköğretim öğrencilerinin ödeyeceği katkı payı da ortalama yüzde 10 zamlandı. Yani anlayacağınız gece yatıyoruz zam, sabah kalkıyoruz zam.

Zamlar arttıkça enflasyon da artıyor. Bu durumda en büyük hasarı düşük gelirliler alıyor. Dar gelirlilerin gıda enflasyonu yüzde 35’in üzerine çıktı. Sosyal yardım alan kişi sayısı her geçen gün yükseliyor. Belediyeler kara kış fonu için çalışmalar başlatıyor

Umarım bu zam yağmurları böyle devam etmez. Artık halkın bu zamları kaldıracak hali kalmadı. İktidar, seçim yatırımı da olsa vakit geçirmeden halkı rahatlatacak önlemleri bir an önce almalı