“Üç Vatan Bir Hayat” Svoboda Petrova’nın anılarından oluşan bir kitap. Petrova, İstanbul’da doğmuş, Bulgaristan’a göç etmiş ve daha sonra Almanya’da yaşamış olan bir Türkolog. Mart 2018 de Alibri yayınlarından çıkan kitabı Gültekin Emre yayına hazırlamış. Svoboda Petrova ‘nın oldukça ilginç bir yaşamı var. Birçok yazarla tanışmış, üniversitede öğretim görevlisi olarak çalışmış ve yaşadıklarının kendisinde kalmasını istemediğinden “Üç Vatan Bir Hayat” kitabını Emre’nin katkılarıyla kitaplaştırmış.
Kimdir Svoboda Petrova. Kitaptaki tanıtım yazısından yararlanarak sizlere Petrova’yı tanıtacağım. “Svoboda Petrova, 1935 yılında İstanbul’da doğdu. İlkokul 3. sınıfa kadar İstanbul’un Aksaray semtinde okudu. 1944’te annesiyle birlikte Bulgaristan’a göçtüler. İlkokula Bulgaristan’ın Şumen şehrinde devam etti. 1946 yılında Varna’ya yerleştiler ve ilkokul 4. sınıfa burada başladı. 1955’de lise eğitimini tamamladı. 1955’ten 1960’a kadar Sofya Üniversitesi’nde Türk Filolojisi bölümünde okudu ve Türkolog olarak mezun oldu.

Eğitiminin yanı sıra Sofya Radyosu’nda çocuk ve edebiyat yayınlarında spiker olarak çalıştı. 1960-1962 yıllarında Bulgaristan Dış ve İçişleri bakanlıklarında Türkçe tercüman olarak görevlendirildi. 1962-1964 arası Sofya Üniversitesi’nin Türk Filolojisi bölümünde asistan olarak çalıştı. Ağustos 1964’te ilk eşi Peter Germanov işi nedeniyle Doğu Berlin’e gelince, o da kızı Radka’yla birlikte Doğu Berlin’e taşındı. 1964’ten 1965’e kadar Almanca öğrenebilmek için çeşitli işyerlerinde çalıştı. 1965’ten 1968’e kadar sözleşmeli olarak Humboldt Üniversitesi’nde Ön Asya Enstitüsü’nde Türkolog olarak çalışmaya başladı. 1968’den 1994’e kadar üniversitenin o zamanki Asya Bilimleri bölümünde kadrolu asistan olarak görev yaptı. Ekim 1994’ten Mart 1995’e kadar bölümün kapanması nedeniyle işsiz kaldı. Nisan 1995’te emekli oldu. Bulgarca, Türkçe, Almanca ve Rusça biliyor.”
Yazımın başında da belirtmiştim. Petrova, çalıştığı dönemlerde Nâzım Hikmet başta olmak üzere çok önemli yazarlarla ve bilim insanlarıyla tanışır. Bunların içinde en çok Fahri Erdinç’ten bahsediyor kitabında. Çoğu işinde Fahri Erdinç ona yardımcı olmuş. Özellikle Türkçe konusunda Erdinç’ten çok yararlanmıştır.

“Fahri Erdinç’i şahsen Sofya Radyosunda tanıdım, daha önce yazar olarak adını duymuştum, ama tanışmamıştık. Üniversitede okur ve çalışırken, Türkçe üzerine araştırmalarımla ilgili beni hep destekledi.” diyor kitabın 107. sayfasında. Ve 108.sayfada devam ediyor. “Fahri Erdinç, esaslı bilgiye çok önem verirdi. Türkçe üzerine çalışmalarımda Fahri abi’nin dil zenginliği ve dilin ustaca kullanımı bana örnek oldu hep….Bulgar eşi Yordanka Türkçe bilmezdi. Fahri Abi, Bulgarca yanlış bir şey söylediğinde eşi hemen düzeltirdi. O, bu düzeltmeleri hoş karşılar ve gülerdi.”

İbrahim Tatarlı’dan da övgü ile söz eder kitabında. Türkçe’yi geliştirmesindeki katkılarını unutamaz. Tatarlı için, “Onun çalışmaları hakkında bilgim vardı. Türk yazarlarıyla haberleşiyor, mektuplaşıyordu. İlişkimiz çok iyiydi. Eşi Tsveta 2. Dünya Savaşı döneminde faşizme karşı verilen kurtuluş mücadelesinde ön saflarda yer alan partizanlar arasındaydı. Tatarlı, Çağdaş Türk Edebiyatının Bulgaristan’da tanınmasında büyük rol oynadı ve çok iyi bir edebiyatçıydı.” diyor.

Katıldığı uluslararası Türkoloji kongrelerinde tanıştığı insanlar arasında Prof. Zeynep Korkmaz’ı ve Prof. Osman Sertkaya’yı unutamıyor. Ercümend Behzat Lav, Doğan Babacan, Ercan Eyüboğlu, Aslan Mengüç, Adnan Süvari, Nevzat Üstün, Adnan Özyalçıner, Nusret Kemal Otyam, Erdal Öz, Nedim Gürsel, Fahri Erdinç, Tuğrul Deliorman, Ziya Yamaç ve Şekibe Yamaç’ı Sofya’da tanıdığını belirtiyor.

Berlin’de ise sendikacı Süleyman Üstün, Mustafa Demir, Mehmet Yıldırım, Hüseyin Korkmaz ve Yaşar Arıkan’ı tanımış. Unutamadıklarından biri de Rahmi Saltuk’tur. Aziz Nesin’den ve Yusuf Ziya Bahadınlı’dan da övgü söz eder. (Kitapta geçen anlatımları ne yazık ki yer sorunu nedeniyle buraya alamadım. Kitabı okursanız, söz ettiğim güzel yazıları da okursunuz.)
Kitabın son bölümünde kendisine gelen mektuplardan bir seçki sunuyor. Bu mektuplar yine yazarlardan seçilmiş. Fahri Erdinç, Radi Fiş, Adnan Özyalıçıner ve daha başkaları da bu mektupları yazanlar arasında.
“Üç Vatan Bir hayat” kitabının alt başlığı “Bir Türkologun Anıları” adını taşıyor. Anı okumayı seviyorsanız bu kitap sizin için iyi bir kaynak olacaktır. Bol okumalı günler.