Piyasada üç harfliler olarak adlandırılan ve ucuzcu marketler olarak bilinen zincir marketlere yönelik bir soruşturma kampanyası AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın talimatı ile başlatılmıştı.
Piyasada üç harfliler olarak adlandırılan ve ucuzcu marketler olarak bilinen zincir marketlere yönelik bir soruşturma kampanyası AKP Genel Başkanı Erdoğan’ın talimatı ile başlatılmıştı.
Erdoğan, fahiş fiyat iddiaları hakkında yaptığı açıklamada “Bu beş tane zincir marketin topladığı ürünle piyasalar alt üst oluyor” ifadelerini kullanmıştı.
New York’taki Türkevi’nde gazetecilere konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu konuda kısmen özellikle bu zincir marketlerin sınırsız uygulamaları var. Bu sınırsız uygulamalar karşısında biz de Ticaret Bakanlığı olarak bunların üzerine üzerine gideceğiz” demişti.
Görünen o ki talimat alındı ve uygulandı; Rekabet Kurumu’nun salgın sürecinde, perakende gıda ve temizlik ürünleri ticareti ile iştigal eden zincir marketler ile bunların tedarikçileri konumunda olan üretici ve toptancı seviyesindeki ilişkilerinin rekabet ihlallerinin incelenmesine yönelik olarak yürütülen soruşturma tamamlandı. Soruşturma sonrasında BİM, CarrefourSA, Migros, ŞOK, A 101 ve Savola Gıda’ya toplam 2 milyar 671 milyon lira idari para cezası verilmesine karar verildi.
Verilen idari para cezaları şöyle sıralandı:
| Şirket | Para Cezası ( TL) |
| BİM | 958.100.000 |
| A101 | 646.600.000 |
| Migros | 517.700.000 |
| Şok | 384.400.000 |
| Carrefoursa | 142.500.000 |
| Savola | 22.200.000 |
Rekabet Kurumu’nun kararında idari para cezası verilen zincir marketlerin kendi aralarında doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla dolaylı temaslar yoluyla fiyatların ve fiyat geçişlerinin koordinasyonunun sağlandığının tespit edildiği belirtildi.
Tespitler arasında doğrudan veya ortak tedarikçiler aracılığıyla geleceğe dönük fiyatlar, fiyat geçiş tarihleri, dönemsel aktiviteler ve kampanyalar gibi rekabete hassas bilgilerin paylaşıldığı; fiyat indirimine giden veya pazar genelinde fiyatların arttığı dönemde henüz fiyat artışı yapmayan teşebbüslerin fiyatlarına tedarikçiler aracılığıyla müdahale edilmek suretiyle söz konusu fiyatların
tüketiciler aleyhine yükseltilmesinin sağlandığı yer aldı.
Türkiye’de 1 milyona yakın kişiyi istihdam eden toplam 249 zincir market bulunuyor. Bu marketlerin toplam şube sayısı ise 38 bin 387.
İndirim marketlerin sektördeki payı ise yüzde 79’u buluyor. Toplam perakende sektörünün yaklaşık 1 trilyon 5 milyar TL büyüklüğe ulaştığı; bunun 450 milyar TL’sinin organize perakende sektörü tarafından gerçekleştirildiğini tahmin ediliyor.
İşin açığı bu kadar çok üretici, dağıtıcı ve satıcının olduğu bir sektörde yaygın bir rekabet ihlali yapılabilmesi bana pek makul gelmiyor.
Cezaya çarptırılan firmalar 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’un 55. maddesi 1. Fıkrası uyarınca kurulun nihai kararlarına, tedbir kararlarına, para cezalarına ve sureli para cezalarına karşı kararın taraflara tebliğinden itibaren süresi içinde Danıştay’a başvurma hakkına sahiptir. Bakalım bakalım yargı da idarenin kestiği bu cezayı haklı bulacak mı?
Diğer bir dikkat çekici husus ise bu zincir marketlerin bir kısmının yeşil sermaye olarak adlandırılan ve AKP ile yakın ilişkileri olan bir sermaye yapısına sahip olduğu biliniyor. Bu gelişme ile AKP iktidarı ile yeşil sermaye arasında da bir kavga başladı denilebilir, bu kavganın sonucunu ise zaman gösterecek…
