2,5 yıldır süren çatışmalar nedeniyle büyük bir insani krizin yaşandığı Sudan, uluslararası toplumun gündeminde hak ettiği ilgiyi görmüyor. Çatışmalar sonucu on binlerce kişi hayatını kaybederken, milyonlarca kişi yerinden edilmiş ve on milyonlarca kişi insani yardıma muhtaç hale gelmiş durumda. Türkiye, bu zorlu süreçte Sudan halkının yanında yer almayı sürdürüyor. Sudanlı yetkililer de Türkiye'nin, ülkelerinin yanında sergilediği kararlı duruşu takdirle karşılıyor.

Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı (TİKA), Sudan'da yetimlerden çiftçilere, yerinden edilmiş kişilere ve toplumun farklı kesimlerine uzanan kapsamlı kalkınma projeleriyle sahada aktif rol oynuyor.

Ekonomik ilişkiler alanında ise Ziraat Katılım Bankası, iki ülke arasındaki ticari bağların güçlendirilmesine önemli katkılar sağlıyor.

Ülkenin idari merkezi konumundaki Port Sudan, ülkeye uçuş yapan tek uluslararası havayolu şirketi olan Türk Hava Yolları (THY) aracılığıyla dünyaya açılıyor.

'Türkiye'nin Sudan'da beyaz (iyilik) elleri var'

Kızıldeniz Eyaleti Valisi Mustafa Muhammed Nur, Sudan'ın Ankara Büyükelçisi Nadir Yousif Eltayeb ve Türkiye'nin Hartum Büyükelçisi Fatih Yıldız, AA muhabirine, iki ülke arasındaki ilişkileri değerlendirdi.

Sudan ve Türkiye ilişkilerinin köklü ve güçlü olduğunun altını çizen Vali Nur, Türkiye'nin Sudan'da beyaz (iyilik) elleri olduğunu ifade etti.

Nur, yaklaşık bir yıldır Port Sudan'da faaliyet gösteren TİKA'nın, kendileriyle birçok alanda çalıştığını anlattı.

Ziraat Katılım Bankasının Port Sudan'da açılmasının, Türkiye-Sudan arasında ekonomik ilişkilerin hareketine vesile olacağını belirten Nur, ayrıca THY'nin Port Sudan'a seferler başlatması sayesinde şehrin, direkt İstanbul'a ve tüm dünyayla bağlandığını söyledi.

Nur, 'Bütün bu çalışmalar, para ve iş dünyasının hareketine ve Sudan ile Türkiye arasındaki iş insanlarının gidip gelmesine yardımcı olacaktır.' dedi.

'İlk yardım eden Türkiye oldu'

Geçen sene bir barajın çökmesi sonucunda yaşanan insani felaketten etkilenen kişilere ilk Türkiye'nin yardım elini uzattığına işaret eden Nur, baraj bölgesine büyük müdahaleleri olduğunu, gıda ve barınma yardımları sağladıklarını aktardı.

Nur, TİKA'nın Port Sudan'da bir hastanede yeni doğan bebek ünitesi ve Sevakin Hastanesine kadın-doğum ünitesi kurduğunu, Sevakin Adası'nda da tarihi binaların restorasyonlarını yaptığını dile getirdi.

'Türkiye'nin Sudan'a yönelik tutumu güçlü ve netti'

Sudan'ın Ankara Büyükelçisi Nadir Yousif Eltayeb de 'Savaş döneminde, Türkiye'nin Sudan'a yönelik tutumu son derece güçlü ve netti. Türkiye, Sudan'daki meşru yönetime desteğini açık şekilde ortaya koydu.' dedi.

Bu 2,5 yıllık süreçte Sudan Egemenlik Konseyi Başkanı Abdulfettah el-Burhan ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasında Ankara'da, Antalya'da ve New York'ta 4 zirvenin yapıldığı bilgisini hatırlatan Eltayeb, bu görüşmelerin, iki ülke liderliğinin sürekli istişare ve koordinasyon içinde olduğunu açıkça ortaya koyduğunu söyledi.

Eltayeb, Türkiye'nin, Sudan'ı bölgesel ve uluslararası platformlarda da sürekli olarak desteklediğini ifade ederek, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Sudan ile Birleşik Arap Emirlikleri arasında arabuluculuk girişiminde bulunduğunu anımsattı.

Bu girişimin, Türkiye'nin Sudan'daki gelişmeleri yakından takip ettiğini, savaşın arkasındaki dinamikleri iyi bildiğini ve çatışmayı durdurma niyetini ortaya koyduğunu vurgulayan Eltayeb, 'Bunun yanında Türkiye, insani yardım köprüsü kurarak 10 bin tondan fazla gıda, barınma ve tıbbi malzeme desteği sağladı. Bu yardımlar hem devlet kurumları hem de sivil toplum kuruluşları aracılığıyla ulaştırıldı.' diye konuştu.

Eltayeb, savaş öncesinde imzalanan protokol çerçevesinde Türkiye'nin, ağır hastalık vakalarının tedavisini ücretsiz üstlenmeye devam ettiğini de belirtti.

Eğitim alanında da Türkiye'nin, Sudanlı öğrencilere her yıl olduğu gibi bu yıl da lisans, yüksek lisans ve doktora düzeylerinde burs vermeye devam ettiğine dikkati çeken Eltayeb, 4 Sudanlı üniversitenin, Türk üniversitelerinin rektörleriyle bir araya geldiğini ve bu görüşmeler sonucunda lisansüstü eğitim fırsatları ile çevrim içi eğitim imkanlarını içeren anlaşmalar imzalandığını belirtti.

Eltayeb, şöyle devam etti:

'Tüm bunlar, Türkiye'nin savaş koşullarına rağmen Sudan'la ilişkileri sürdürme konusundaki kararlılığını gösteriyor. 2024 yılı itibarıyla iki ülke arasındaki ticaret hacmi 350 milyon doları aştı. Bu, ilişkilerin istikrarlı şekilde sürdüğünün açık göstergesidir. Yeniden imar sürecinde de Türkiye'ye büyük görevler düşüyor. Özellikle enerji sektöründe Türk şirketleriyle elektrik altyapısının onarımı için çalışmalar başlatıldı. Türkiye'nin bu alandaki ileri teknolojisi, Sudan'ın yeniden inşasında önemli rol oynayacak.'

'Kardeşlik bağımızı daha da güçlendiriyor'

Türkiye'nin Hartum Büyükelçisi Fatih Yıldız da Sudan'daki iç çatışmanın 30 aydır devam ettiğini ve Türkiye'nin bu süreçte Sudan'ın, hükümetin ve halkın yanında kararlı şekilde durduğunu vurguladı.

'Türkiye ve Türk halkı olarak Sudan devletinin ve halkının yanında olduğumuzu çok somut unsurlarla ortaya koyuyoruz.' diyen Yıldız, TİKA, Ziraat Katılım Bankası, THY gibi kurumların Port Sudan'dan faaliyetini göstermeye başladığını hatırlattı.

Yıldız, 'Bunların hepsi buradaki hükümet ve sokaktaki insanlar tarafından memnuniyetle karşılanan adımlar. Bunlar, Sudan halkına ciddi moral veren adımlar oldu. Bu zor dönemdeki bu adımlarımızın zaten çok güçlü olan o kardeşlik bağımızı daha da güçlendirdiğine inanıyoruz.' değerlendirmesinde bulundu.

Son 1 yılda Türkiye'den insani yardım taşıyan 4 geminin Sudan'a ulaştığını anımsatan Yıldız, Port Sudan'a yapılan insansız hava araçları (İHA) saldırıları döneminde yangın söndürme malzemesi ve kolera salgını döneminde de tıbbi malzeme gönderdiklerini aktardı.

Yıldız, her bir masum insan yaşamının önemli olduğunu ancak Sudan'daki insani krizin, Gazze ve Ukrayna'da yaşanan gelişmelerin hep gerisinde kaldığını dile getirdi.

Başkent Hartum'daki durumlar ve yeniden imar süreciyle ilgili Büyükelçi Yıldız, şunları kaydetti:

Amasra Maden Faciası Unutulmadı!
Amasra Maden Faciası Unutulmadı!
İçeriği Görüntüle

'Ağustosta ziyaret etmiş olduğumuz Hartum, yaşanmış olan fiziki yıkımın boyutlarını görmemizi sağladı. Bu boyutlar Sudan'ın kendi imkanlarıyla ve Sudan halkının çabalarıyla üstesinden gelinebilecek nitelikte görünmüyor. Bu anlamda da sadece Türkiye değil başta bölgesel aktörler olmak üzere tüm uluslararası toplumun ortak çabasını gerektiriyor. Bu çerçevede de en önemli şey; Sudan'daki duruma, siyasi hiçbir gündemin konusu yapılmadan ve mevcut hükümete ilişkin tutumlardan bağımsız olarak yaklaşılması gereken bir insani mesele olarak bakabilmektir. Türkiye uluslararası toplum içerisinde de bu anlayışın sözcülüğünü yapmaya devam edecek. Sudan'a hak ettiği desteği, özellikle de yeniden imar sürecinde hep beraber el birliğiyle verebilmemiz gerektiğini Türkiye, uluslararası toplumda ve her forumda vurgulamaya devam edecek.'

Muhabir: Ahmed Satti

Kaynak: AA