Tayyip beyi üzmeme istatistik enstitüsü her ay alıştığımız gibi mayıs dönemi işsizlik oranlarını hafta başında açıkladı.Zat-ı alilerinin tansiyonu fırlamasın, şekeri çıkmasın kaygısı ile olsa gerek, rakamları epey bir sabunlamışlar; hem işsizlik ve hem de istihdam oranını aynı anda düşürmeyi başararak büyük hüner göstermişler, sihirbaz şapkasından gene tavşan çıkarmayı başarmışlar, kendilerini buradan kutlamak isterim…

Açıkladıkları verilere göre; İstihdam edilenlerin sayısı 2021 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre 216 bin kişi azalarak 27 milyon 844 bin kişi, istihdam oranı ise 0,4 puanlık azalış ile % 43,8 oldu.

İş gücü 2021 yılı Mayıs ayında bir önceki aya göre 481 bin kişi azalarak 32 milyon 81 bin kişi, iş gücüne katılma oranı ise 0,8 puanlık azalış ile % 50,5 olarak gerçekleşti.

Mayıs 2021 döneminde Türkiye’de 15 + çalışabilir nüfus 63 milyon 572 bin kişi kadar, bu kişilerin sadece 27 milyon 844 bin kişisi istihdam edilebiliyor. TÜİK bu 63 milyon 572 bin kişinin 32 milyon kişisini iş gücü olarak niteliyor ve buradan hareketle işsiz sayısını 4 milyon 237 bin kişi olarak hesaplıyor. İş gücüne dahil olmayanların sayısı ise 31 milyon 492 bin kişi oluyor!

TÜİK tablolarında yer alan veriler, Hanehalkı İşgücü Anketi sonuçlarına dayanmaktadır.

Hanehalkı İşgücü Anketi, 2000 yılından itibaren aylık olarak, tesadüfi, 2 aşamalı, tabakalı, 8 alt örnekli küme örneklemesine göre seçilen hanehalklarına uygulanmaktadır. Nihai örnekleme birimi olan hanehalkları 18 aylık bir süre zarfında toplam dört kez ziyaret edilmektedir. Araştırma, anketörler tarafından yüz yüze görüşme yöntemi ile uygulanmakta ve veriler alan uygulaması esnasında doğrudan dizüstü bilgisayarlara kaydedilmektedir

Bu anket sonucunda İşsiz olarak sayılanlar: Referans dönemi içinde istihdam halinde olmayan yani kâr karşılığı, yevmiyeli, ücretli ya da ücretsiz olarak hiç bir işte çalışmamış ve böyle bir iş ile bağlantısı da olmayan kişilerden iş aramak için son 4 hafta içinde iş arama kanallarından en az birini kullanmış ve 15 gün içinde işbaşı yapabilecek durumda olan kurumsal olmayan çalışma çağındaki tüm kişiler işsiz nüfusa dahil kabul edilir.

Burada önemli olan kavram ve üzerinde oynanan kalem İşgücüne Dahil Olmayanlardır !!!

İşgücüne Dahil Olmayanlar:

İşsiz veya istihdamda olmayan 15 ve daha yukarı yaştaki nüfustur.

Bunlar şu şekilde sınıflandırılır:

1. İş aramayıp çalışmaya hazır olanlar: Çeşitli nedenlerle bir iş aramayan, ancak 2 hafta içinde işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir.

İki alt başlıkta ele alınmaktadır:

a) İş bulma ümidi olmayanlar: Daha önce iş aradığı halde bulamayan veya kendi vasıflarına uygun bir iş bulabileceğine inanmadığı için iş aramayan ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir.

b) Diğer: Mevsimlik çalışma, ev kadını olma, öğrencilik, irat sahibi olma, emeklilik ve çalışamaz halde olma gibi nedenlerle iş aramayıp ancak işbaşı yapmaya hazır olduğunu belirten kişilerdir.

2. Mevsimlik çalışanlar: Mevsimlik çalışması nedeniyle iş aramayan ve işbaşı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir.

3. Ev işleriyle meşgul: Kendi evinde ev işleriyle meşgul olması nedeniyle iş aramayan ve işbaşı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir.

4. Öğrenci: Bir öğrenim kurumuna devam etmesi nedeniyle iş aramayan ve işbaşı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir.

5. Emekli: Bir sosyal güvenlik kuruluşundan emekli olduğu için iş aramayan ve işbaşı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir.

6. Çalışamaz halde: Bedensel özür, hastalık veya yaşlılık nedeniyle iş aramayan ve işbaşı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir.

7. Diğer: Ailevi ve kişisel nedenler ve bunun dışındaki diğer nedenler ile iş aramayan ve işbaşı yapmaya da hazır olmayan kişilerdir.

TÜİK o ya da bu şekilde İş gücüne Dahil Olmayan sayısını şişirerek işsizlik oranını ve işsiz sayısını düşük göstermeye çalışmaktadır! Oysa bu nüfusun çok büyük bir kesimi işsiz olarak nitelenmelidir…

Bakın, TÜİK’in asli görevi doğru ölçüm yapmak ve ekonomi yönetiminin önüne gerçekleri koymaktır!

Demedi demeyin; ölçemediğiniz şeyi yönetemezsiniz…