Savaşların sonucu çok büyük ölçüde tarafların sahip olduğu ekonomik ve teknolojik güç ile belli olur. Ekonomik gücü yüksek, teknolojisi ileri olan taraf bu avantajlarını doğru bir şekilde kullanabilirse çok büyük bir olasılıkla savaşın da kazananı olur.

Savaşların sonucu çok büyük ölçüde tarafların sahip olduğu ekonomik ve teknolojik güç ile belli olur. Ekonomik gücü yüksek, teknolojisi ileri olan taraf bu avantajlarını doğru bir şekilde kullanabilirse çok büyük bir olasılıkla savaşın da kazananı olur.

Ukrayna Rusya savaşına baktığımızda hem teknolojik ve hem de ekonomik gücün Rusya’nın lehine Ukrayna’nın aleyhine olduğunu düşünebilirsiniz lakin Ukrayna kefesine ABD, AB, Japonya vb. gelişmiş ülkeleri de koyduğunuz andan itibaren terazinin dengesi son derecede dramatik olarak değişmektedir.

Sanırım Rusya bu gelişmiş ülkelerin Ukrayna’ya bu kadar net bir şekilde destek veremeyeceğini düşünerek çok büyük bir hesap hatası yaptı.

Rusya’nın GSYİH boyutu sadece ve sadece 1,6 trilyon dolar civarındadır. ABD’nin 23, Çin’in 17, Japonya’nın 5,1, Almanya’nın 4,2, İngiltere’nin 3,1 trilyon dolarlık GSYİH boyutu göz önüne alınırsa Rusya bu açıdan tam bir cücedir.

Diğer yandan Rusya bir teknoloji devimidir?

Bakın son 30 yıldır Rusya tarafından icat edilen ya da tasarlanan hangi ürün küresel piyasalarda ses getirdi? Rusya’nın silah sanayi dışında ses getiren hangi sınai üretimi var? Sadece doğal kaynaklara dayalı bir ekonomi ile teknoloji devlerine meydan okunabilir mi?

Rusya’nın sayısal olarak epeyce büyük bir askeri güce sahip olduğunu biliyoruz ve lakin bu askeri gücün niteliği ne haldedir?

Bu sorulara Rusya lehine bir cevap vermek kolay değil.

Ayrıca günümüz teknolojisi doğru kullanıldığı takdirde savunmaya da saldırıya da büyük avantajlar sağlayabiliyor. Örneğin tek bir kişi bir mazgaldan çıkıp 4 kilometre ötedeki 70 tonluk bir tankı tek bir Javelin füzesi ile yok edebiliyor ya da tek bir Stinger füzesi bir uçak veyahut helikopteri param parça edebiliyor. Bu tip savunma silahları ABD, AB ve NATO tarafından Ukrayna’ya adeta yağdırıldı. Çok büyük bir olasılıkla Rus askeri güçlerinin konum ve hareketleri de milimi milimine direniş güçlerine bildiriliyordur. Bu durumda bir tank, helikopter ya da uçağın ne kadar korkunç ve güçlü görünürse görünsün başarı elde etme şansı ne kadar olabilir?

Görünen o ki Ruslar planladıkları gibi bir yıldırım harekâtı yapamadı, Kiev’i öyle öngördükleri gibi iki günde düşürüp kendilerine bağlı bir kukla hükümet kurarak bir teslim anlaşması imzalatamadılar.

Bu saatten sonra Ruslar’ın çekilmesi de Ukraynalıların teslim olması da zor görünüyor.

Görünen o ki bu savaş uzayacak Ukraynalılar elbette çok büyük acı çekecek sivil ve asker kayıp verecekler, ülkeleri yanıp yıkılacak, köyleri kasabaları yerle yeksan olacak. Ukrayna’ya destek olan gelişmiş ülkeler elbette ölenleri geri getiremez ve çekilen acıları ortadan kaldıramaz ama yıkılanı rahatlıkla yeniden yapar ve hem de bunu el konulan Rusya’nın ve Rus oligarkların paraları ile yapar. Bu noktada Ruslar şöyle bir trajikomik duruma düşüyorlar ve ortaya kendi paraları ile yeniden yapacakları bir yıkım çıkarıyorlar, bu elbette akıl işi değil, ekonomik rasyonaliteye de uymuyor.

Diğer yandan bu savaş Rusya’da sivillerin ölmesine, kentlerin, fabrikaların, tarlaların yanıp yıkılmasına yol açmıyor tamam ama dünyanın uyguladığı yaptırımlar Rus ekonomisini ve teknolojisini çökertecektir. Ayrıca Rusya’nın imajı ise tam bir felaket, Diktatör Putin bu gün artık Hitler ile özdeşleştiriliyor adı Hitler ile birlikte anılıyor.

Sonuç olarak Rusya dönülmez bir yola girmiş bulunmaktadır, bu savaş uzun, acılı ve yıpratıcı bir savaş olacak. Tamam, Ukraynalılar daha çok acı çekecek, belki de daha fazla can kaybedecek ama küllerinden yeniden doğacaklar ve tüm uygar dünya Ukraynalıların bu onurlu direnişinin yanında yer alacak. Oysa Ruslar sadece asker değil itibar ve zenginlik de kaybedecek, dahası uygar ülkeler nezdinde yalnızlaşacak, saldırganlığı ve barbarlığı parmakla işaret edilen bir diktatörlük olacak.

Putin’e ne kazanmayı umuyordun, kazanmayı umdukların bu yaptıklarına değer miydi diye sormak lazım…